Türkiye Yüzyılı
2023 yılı çok büyük acılarla başladı. Millet olarak büyük felaketleri göğüsledik. Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla karşılamaya çalışırken yaşadığımız deprem felaketi hepimizi derinden sarstı. Milletimizin büyüklüğü ve kader birliği ile acılarımız azaldı, dindirildi. Zor zamanları atlatırken önümüzde bir de seçim vardı. Yorulmuştuk ama bunu da aklıselimle atlatmak lazımdı. Şimdi hepsi geride kaldı. Geleceğe daha emin adımlarla yürümeye hazırız.
Bu yazıyı
seçim günün sabahı yazıyorum. Akşam sonuç ne olursa olsun diyemiyorum, bunu
kalbim demiyor. Ancak istikrarın devam edeceğine inancım tam. Onca duanın
makbul olacağına inanıyorum. Dolayısıyla bugün tüm gereksiz tartışmaları
bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Zira enerjimizi alan, vaktimizi çalan algı,
yalan ve iftiralar tutmadı. Bu toprakların kendisine mahsus bir mayası olduğunu
düşünüyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu milletin irfanı galip geliyor. Öyle de
oldu. Milletimiz neyi oyladığını iyi biliyor.
Geçmiş
seçim dönemlerini de incelediğimizde akıl almaz hile, yalan ve manipülasyonlar
ile milletimizin iradesine tahakküm edilmiş. Artık millet uyandı. Sürekli hor
görülen köylü, kasabalı ve taşralı muhafazakâr ve dindar toplum okudu,
aydınlandı. Siyasette, bürokraside ve ticarette konumlarını yükselten bu
kesimin yükselişi birilerini rahatsız etti. Veryansın ettiler. Rejim, dediler;
laiklik, dediler ama tutmadı. Çünkü onların dışlamak istediği bu kesim sürekli
çalıştı. Samimiydiler. Tüm karalama ve
engellemelere rağmen ilerlediler. Mühendis oldular. Teknolojide geliştiler,
ürettiler. Millet ve devlet namına işler yaptılar. Dua aldılar. Şimdi “Türkiye
Yüzyılı” için hazırız!
Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Bağımsızlık ateşimiz hiç sönmedi. Hep ileri
ve daha müreffeh bir toplum ve gelecek için çalıştık. İçten ihanetler, dıştan
saldırılar oldu. Hepsini canımızla kanımızla püskürttük ve mücadelemiz sürdü.
Şimdi ilerlemesi durdurulamayan bir Türkiye var. Bölgesinde söz sahibi bir
Türkiye. Herkesin konuştuğu ve umudu olan bir Türkiye. Elbette bizim de
sorunlarımız var. Acı tecrübeler edindik. Şimdi daha âdil, şeffaf ve
hakkaniyetli bir yönetim ile emin adımlar atma günü. İnanıyorum. Güveniyorum. Gücenebiliriz ama
güvenmeye devam edelim. Başka Türkiye yok!
Başta eğitim mühim. Sanayi, sağlık ve
tarımda güzel adımların devamı gelmeli. Üretimi artan bir ülke hayal ediyorum.
Kalpazanların ve baronların sesinin kısıldığı bir ülke. Her kesime eşit hak ve
özgürlüklerin verildiği bir ülke. Nepotizme son verilen, liyakatin geçerli
olduğu bir ülke. İnsan kaynaklarımızın doğru ve yerinde kullanıldığı bir ülke.
Vatan toprağının her karışında üretim olsun. Çiçeklerden meyvelere, yüreklerden
gönüllere hep umut olsun. Aş olsun, aşk olsun, mutluluk olsun.
İnsanlarımızın
hor görülmediği, herkesin kabul gördüğü, sevildiği, eşit haklara sahip olduğu,
herkesin gururla başı dik gezdiği bir ülke hayal ediyorum. Soframızda
ekmeğimiz, evimizde huzurumuz, şehrimizde güvenliğimiz ve ülkemizde adalet
olsun. Türkiye büyük bir ülke ve Anadolu
büyük bir sofradır. Bu coğrafya, hoşgörünün, huzurun, sevginin ve barışın
beşiğidir.
“Ağladığım senin içindir/Güldüğüm senin için/Öpüp başıma koyduğum/Ekmek
gibisin.” diyordu Cahit Külebi. Birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz
yurdumuz, ocağımız, sevdamız, uğruna öldüğümüz, savaştığımız güzel ülkemiz.
Ekmeğimizin tadısın, kimsesizlerin yâdısın.
Kendi sesimizi bulacağız ve türkümüzü yürekten seslendireceğiz. Türkümüz
sonsuza kadar sürsün. Türkiye Yüzyılı hayırlı olsun!