Türkiye, tüten en son ocak
İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye’de geçen bir hikaye var, şöyle:
Bir gün Hz. Ali (r.a) arkadaşlarıyla oturmuş Hz. Osman’ın
(r.a.) hayatından bazı şeyler naklediyor, onun insanlar arasındaki mevkiinden
bahsediyordu. Sonra sözü onun şehâdetine getirdi ve:
“–Benim, sizin ve Osman’ın durumu neye benziyor biliyor
musunuz?” diyerek şu misali anlatmaya başladı:
Sık ağaçlı bir ormanda üç tane kuzu vardı. Birisi siyah,
diğeri beyaz, öbürü de kırmızı idi.
Ormanda bir de kurt vardı, lakin birlik ve beraberlik içinde
oldukları ve yardımlaştıkları için onları yemeye gücü yetmiyordu. Siyah kuzu ve
kırmızı kuzuya gelerek şöyle dedi:
“–Bu ormanda bizi diğer hayvanlara farkettiren şu beyaz
kuzudur. Çünkü onun rengi açık ve dikkat çekici bir renktir. Onu yemem için
bana bırakırsanız, orman hem benim hem de sizin için daha emin bir yer olur.”
İki kuzu:
“–Öyleyse, buyur, o senindir” dediler.
Kurt da beyaz kuzuyu bir güzel yedi. Çok geçmeden yine
geldi. Kırmızı kuzuya:
“–Bu ormanda bizi diğer hayvanlara farkettiren şu siyah
kuzudur. Çünkü onun rengi dikkat çekici bir renktir. Benimle senin rengin ise
öyle değil. Onu yememe müsaade edersen orman bizim için daha emniyetli olur,
orada birlikte yaşarız” dedi.
O da:
“–Buyur, ye!” dedi. Kurt siyah kuzuyu yedi.
Bir müddet sonra kurt kırmızı kuzunun yanına gelip:
“–Seni yiyeceğim” dedi.
O da:
“–Öyleyse bana müsaade et, üç defa nidâ edeyim” dedi.
Kurt:
“–Tamam, istediğini söyle” dedi.
Kırmızı kuzu yüksek sesle şöyle uyardı:
“–Dikkat edin, ben beyaz kuzunun yendiği gün yendim! Bu
cümleyi üç kere tekrarladı.”
Bu hikayeyi şunun için anlattım..
Dün Osmanlı, bugün de Türkiye. Hep aynı tuzak ve ekiple
karşı karşıya. Dün Abdülhamid’in tasfiyesi için kurulan ekip bugün Erdoğan’a
karşı kuruldu.
FETÖ elebaşına, Demirtaş ve Osman Kavala’ya gösterilen saygı
ve hoşgörü bu ülkenin meşru Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterilmedi. Bir
İngiliz’e, bir Amerikan ve Fransız’a kullanılan güzel dil Erdoğan’dan
esirgeniyor.
Milletimizin irfanı ve izanı yüksektir, kurulan bütün
tuzakları ve girilen kirli ilişkileri net görüyor.
Türkiye’nin neye karşılık geldiğini görmek istemeyenleri, bu
toprakların anlam ve önemini kavramayanların farkında. Bu kesim, 28
Mayıs’ta milletimizden okkalı bir
Osmanlı tokatı yemiştir.
Şer ittifakının kurduğu tuzaklar bir kez daha çökertilmiş,
kurda kuzu teslim edilmemiştir. Türkiye yoluna devam ediyor.
Türkiye, bizim için ‘tüten en son ocaktır.’ Bu ocak ebediyen
sönmeyecektir.