'Türkiye' Türkiye'den Güçlüdür
Türkiye bizim bildiğimizden çok daha güçlü. Türkiye'nin gücünü dışarısı bizden çok daha iyi biliyor. Gücümüzün potansiyelini bildikleri için kurulan yeni düzende Türkiye'nin gücünün sınırlı olması için sürekli saldırıyorlar.
Türkiye'nin düşmesi için çeşitli operasyonlar düzenlediler. Baktılar Türkiye durmuyor.. Gezi ile, 17/25 Aralık ile, sahte tapeler ile, basın ve medyada algı operasyonları ile, terör saldırıları-canlı bombalar ile, hendek-barikat ile, 15 Temmuz Hain Darbe girişimi ile, ekonomik saldırılar ile geldiler.. Türkiye büyük bir direnç gösterdi ve yıkılmadı.
Türkiye'nin gücü nereden mi geliyor?
Yaklaşık 80 milyonluk nüfusu, büyüyen ve güçlenen ekonomik kapasitesi..
Savunma sanayi başta olmak üzere artan teknolojik kapasitesi..
Avrupa'dan Asya'ya uzanan jeostratejik coğrafi konumu..
Avrupa'dan Afrika'ya, Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, Karadeniz'den Asya'ya uzanan tarihu00ee, siyasi ve kültürel bağlarıu2026
Son dönemde geliştirdiği aktif dış politikası ile uluslararası alanda gittikçe önem kazanan bir aktör haline geldi.
Türkiye, bu gücünü bilerek, Hindistan'dan Rusya'ya, Kuveyt'ten İngiltere'ye, Çin'den ABD'ye gitti (Bu ülkelerin GSYİH toplamları 35,5 trilyon dolar). Gittiği yerlerde birçok liderle görüşmeler yaptı.
Çok boyutlu, asimetrik bir dış politika izliyoruzu2026
u2026
Modern İpek Yolu ile dünya ticaret haritaları yeniden çiziliyor. Bu bağlamda Türkiye'nin tarihi, kültürel ve coğrafi bağlarının olduğu bölgeler bir hayli önem kazanıyor.
Çünkü Yeni İpek Yolu, Türkiye'nin tarihi ve kültürel bağlarının olduğu ve Çin sınırları içerisinde bulunan soydaşlarımızın nüfusunun yoğun olduğu Doğu Türkistan, Tibet ve Moğolistan'ın Güney bölgelerden yolculuğuna başlamaktadır.
Oradan yine dini, tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan, Pakistan bölgelerinden geçerek yolculuğuna devam etmektedir.
Daha sonra Özbekistan'dan Türkmenistan'a ve oradan İran'ın Kuzeyinden geçerek (Bu bölgede tahmini 35 milyonluk bir Türkmen nüfusu bulunmaktadır) Türkiye'ye ulaşmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni İpek Yolu" projesine ilişkin, "Terörü adeta yerle yeksan edecek bir girişim olacaktır. Bu işbirliğinin bir model olarak başarılı olacağını düşünüyorum." dedi. Ve haklıydıu2026
Çünkü Çin ile çıkarlarımız ortak. İpek yolunun geçtiği güzergahlara baktığımız zaman, Orta Asya ve Orta Doğu'da jeopolitik ve güvenlik alanlarında ortak çıkarları daha net görebiliriz.
Türkiye'nin Somali'de askeri üs kurması da yine belli bir strateji dahilinde olmuştur. Yeni İpek Yolu'nun deniz güzergahını incelediğimiz zaman Somali bu güzergahta olan ülkeler arasındadır.
Sadece ticari değil aynı zamanda enerji güvenliği için de terör faaliyetlerinin sona ermesi elzemdir. Gittikçe artan terör faaliyetleri göz önüne alındığında, gerek Ortadoğu coğrafyasında gerekse Orta Asya bölgesinde güvenliğin sağlanması, hem Türkiye'nin hem de Çin'in çıkarları için gereklidir.
Türkiye'nin Çin için önemi Çin'in Balkanlar'a ve Avrupa'ya ulaşması için merkez olmasıdır. Aynı zamanda gerek Çin sınırları içerisinde gerekse ipek yolunun kara güzergahında bulunan stratejik ülkelerin neredeyse tamamıyla dini, tarihi ve kültürel bağları bulunmaktadır. Bu ülkeler Çin'in sadece ticaret yolları değil aynı zamanda Çin'in Rusya ve Orta Asya doğal gaz ve petrollerine ulaşmasında mecburi güzergahtır.
Çin'in Türkiye için önemi ise ekonomik ve siyasi konularda batı dünyasına karşı önemli bir alternatif olmasıdır.
u2026
Dünya yeni güç dengesini ararken Türkiye de gerek izlediği dış politika ile pozisyon alırken hem sahada hem de masada olarak stratejik hamleler yapıyor. Çünkü ekonomik eksen önemli ölçüde değişiyor. Dünya nüfusunun önemli bir bölümü Güney Asya'da bulunmaktadır. Bu da o bölgeyi önemli bir pazar haline getirmektedir. AB'nin nüfusunun gittikçe yaşlandığı düşünüldüğü zaman önümüzdeki dönemde bu bölgenin önemli bir güç haline geleceğini söyleyebiliriz.
Nitekim 2016 yılında en hızlı büyümeleri incelediğimiz zaman;
Hindistan: %7,5
Vietnam: %6,6
Filipinler: %6,3
Malezya: %5,5
Olduğunu görüyoruz.
u2026
Tüm bu gelişmeler bize gösteriyor ki; iş adamlarımızın da en az devlet yönetimi kadar proaktif ve çalışkan olması gerekiyor. Girişimcilerimiz, Yeni İpek Yolu güzergahı üzerinden ticaretinin artması için şimdiden çalışmalar yapılmalıdır. Sadece Cumhurbaşkanı ile bu ülkelere ziyaretler gerçekleştiren iş adamları değil KOBİ olarak adlandırılan işletmelerimizin de harekete geçmesi gerekiyor.
Sadece Yeni İpek Yolu üzerinden ticaret değil aynı zamanda bu yolun inşası ve bu bölgelerin alt yapıları oluşturulurken ki süreçte de aktif olunmalı, oluşan pazardan payımızı almalıyız. Türkiye'nin son dönemde izlediği aktif dış politikası sadece ikili siyasi ilişkileri güçlendirmeyi amaçlamıyor. Bu ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerimizin güçlenmesi de amaçlanıyor.
İş adamlarımızın Türkiye'nin jeostratejik konum avantajını kullanarak yeni bir büyüme hikayesi yazması gerekiyor. Türkiye, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine hepimizin daha çok çalışmasıyla ulaşacaktır.