Türkiye sıçradıkça kuduranlar!
Yunan kuduruyor, AB kuduruyor, Fransa, Almanya, ABD kuduruyor!
Yani bildiğiniz bütün dış düşmanlar el ele vermişler
Türkiye’ye nefret kusuyorlar!
Peki, neden? Batı tipi demokrasiden taviz verdiğimiz için.
Batı tipi demokrasi ne? Gelişmiş batılı ülkelerin kendilerinden daha zayıf
ülkelere tasma takmaya kalkması demek!
Yoksa ideal anlamda, siyaset felsefesi kitaplarında
tanımlanan demokrasi değil.
Tamam da arkadaş size ne oluyor? Siz niye kuduruyorsunuz? Kime
vekaleten kuduruyorsunuz? Tasmanız kimin elinde?
Hey! İçerideki hainler size sesleniyorum! Duymamazlıktan
gelmeyin!
Babanız eve iki kilo portakal, üç ekmek, iki kilo şeker
aldığı zaman, babanıza da öfke mi kusuyorsunuz? Ya da eşiniz eve gelirken elleri
dolu geldiğinde neden aldın bunları Allah’ın cezası deyip eşinizin aldıklarını
suratına mı fırlatıyorsunuz?
Devlet Türklerde babadır, hamidir, kimi zaman da anadır….
Devlet baba Karadeniz’de doğalgaz buldu, vatandaşına müjdeyi verdi, üç beş
seneye kalmaz bu keşfin faydalarını millet olarak yaşarız dedi… Yani eve eli
dolu geldi. Evin şımarık çocukları şimdi tutmuşlar, “istemezük” naraları
atıyorlar! Babasının aldığı oyuncağı beğenmeyen huysuz çocuklar olur ya, bunlar
da öyleler!
Yeter ki memleketin hayrına bir iş yapılmış olsun,
dışarıdaki gavurdan önce bunların canı sıkılıyor! Yahu arkadaş siz bu
memleketin evladı değil misiniz? Bu devlet sizin de devletiniz değil mi?
Ama dertleri başka! Gaz Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde
bulundu ya! İktidarda Tayyip Erdoğan var ya!
Sıkıntıları bu. Sırf bu yüzden her yapılan hayırlı işte
Yunan’dan, Fransız’dan önce ortalığı velveleye veriyorlar! Yunan’dan ses
gelmeden bunlar mızmızlanıyorlar!
Yahu arkadaş eğer şecerenizde bilmediğimiz bir leke varsa
açık açık söyleyin de, içimizde dost kim düşman kim bilelim!
Bu memlekette yaşayan Türklerin ve Müslümanların sevindiği
her konuda her nedense bunlar tam tersi tavır içindeler!
Ülkelerinde doğalgaz çıkıyor üzülüyorlar! İHA-SİHA yapılıyor
üzülüyorlar! Terörle mücadele ediliyor üzülüyorlar! Üzülmedikleri ve
eleştirmedikleri hatta dil uzatmadıkları, sövmedikleri hayırlı bir iş yok?
Heykel dikiliyor seviniyorlar, heykel dikiliyor
seviniyorlar, heykel dikiliyor seviniyorlar!
Sevindikleri üç önemli şey bu! İşin tuhaf tarafı hep aynı şeye
seviniyor olmaları!
Esenler otogarına bir heykel diktiler, ortalığı ayağa
kaldırdılar. Vay efendim daha evvel neden yokmuş, otogarda heykel olmaz mıymış!
Ne yapacaksın otogarda heykeli? On kasımlarda otobüsleri heykelin önüne dizip,
sellektör yaktırıp, korna çaldırıp saygı duruşuna mı dikeceksin! Eğer
Atatürkçüyüm diyorsan Atatürk’ün çalışkanlıkla ilgili, temizlikle ilgili
tavsiyelerine kulak ver! Sen önce otogarın pislikten kokan tuvaletlerini temiz
tut yeter! Millet senden heykel meykel istemiyor!
Bunları bir partinin taraftarı olarak yazmıyorum, haddim de
değil. Herkes kendi adına konuşur, ben de kendi namıma yazıyorum. Ama her türlü
melanet bunlardan mı çıkar arkadaş? Her türlü hoşnutsuzluk, her türlü
tatminsizlik bunlardan mı çıkar? Her türlü isyan ve ihanet bunlardan mı çıkar?
Recep Tayyip Erdoğan aya, uzaya astronot yollasa, kişi
başına milli gelir 30 Bin Dolara da çıksa, herkesin birer lüks arabası, yalı
dairesi, yazlığı da olsa, dolar bir liraya da eşitlense yine de bunlar razı
gelmezler!
Çünkü dertleri başka! Dert başka olunca feveran da başka
oluyor!