Türkiye İslam-Şeriat Cumhuriyeti
CHP’li eski bakan Fikri Sağlar demiş ki; "Bu seçimlerin ne olacağından daha çok sonucunun Türkiye'nin aleyhine olacağı, belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin İslam Cumhuriyeti'ne dönüşmesinde son çıkış yolu olacağı düşüncesindeyim."
*
AK Parti 20 yıldan
fazladır Türkiye’yi yönetiyor. Her şey ortada ama, CHP kafası hiç değişmiyor.
Halkı İslam (Şeriat) ile Müslümanlık ile İslam Dininin taraftarlarının
çoğalmasıyla korkutuyor.
*
Türkiye, halkının yüzde 90’dan
fazlasının Müslüman olduğu bir ülke.
Aynı zamanda Türkiye
İslam dünyasının doğal lideri konumunda.
CHP Türkiye’nin İslam
kimliğinden rahatsız.
İslam ülkelerine
liderlik yapmasından rahatsız.
Türkiye’nin İslam Dini
ile anılmasından rahatsız.
Klasik CHP zihniyeti
dünyadaki bütün dinlere dost ama, İslam’a karşıdır.
Fikri Sağlar, CHP
zihniyetinin TAM bir özetidir.
Ekrem İmamoğlu, Özgür
Özel, Fikri Sağlar, … arasında da bir fark yok. Zihniyet aynı.
*
Türkiye Cumhuriyeti'nin
İslam Cumhuriyeti'ne dönüşmesi
Kemalistler, cumhurun
çoğunluğunun Müslüman olmasını istemiyor.
Ateist, Deist,
Hristiyan, Yahudi, Budist, Putperest, … olmasını istiyor ama, Müslüman olmasını
istemiyor.
*
Lafa gelince biz
Müslümanız diyorlar ama, İslam için yaptıkları hiçbir şey yok.
Cumhuriyet Gazetesi,
Sözcü Gazetesi, Halk TV, … gibi Kemalist yayın organları ve köşe yazarları
yıllardır İslam’ı öven neredeyse tek yayına tek yazıya yer vermediler.
Cumhuriyet Gazetesi’nde
bir ayete rastlamak neredeyse imkansız
Bütün dinsiz insanların
görüşlerine Cumhuriyet Gazetesi’nde yer var ama, Hz. Muhammed (S.A.V.), Kuran-ı
Kerim, İslam dini ile ilgili hiçbir şeye yer yok.
Bütün amaçları Şeriat
kavramı ve Arap, Araplar, Afgan, Afganlar, Suriyeli, Suriyeliler, … üzerinden
İslam dinini kötülemek.
*
İslam mı Şeriat mı?
Şeriat ile İslam eş
anlamlıdır.
İslam ile Şeriat’ın ayrı
olduğunu göstermeye çalışıyorlar.
Suudi Arabistan,
Afganistan, … gibi ülkelerdeki İslam Dinine uymayan bazı uygulamalar, bazı
tarikatlar, cemaatler, … bu tür yapıların yanlışları, münferit olaylar direk
Şeriat kavramı adı altında İslam dinine mal ediliyor.
Münferit olaylar üzerinden
Şeriat kavramını kullanarak İslam dinine saldırıyorlar.
Milletin değerlerinden
çok uzaktalar.
Hatta milletin İslami değerlerine
karşılar.
CHP, Türkleri İslam
dininden uzaklaştırmak için her yolu deniyor.
PKK (DEM Parti) da
Kürtleri İslam dininden uzaklaştırmak için her yolu deniyor.
CHP de PKK da İslam
dinine olan karşıtlığını Şeriat kavramı üzerinden gösteriyor.
Açıkça İslam dinine
söyleyemediklerini, Şeriat kavramını kullanarak söylüyorlar.
Şeriat derken de elbette
İslam Dinini kastediyorlar.
CHP ve PKK’nın ortak
amaçları: Şeriat kavramının arkasına gizlenerek, İslam Dini ile mücadele etmek.
*
Türk Milleti de Kürt
Milleti de zekidir.
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk, “Türk Milleti Zekidir” demiştir.
Atatürk’ün bu sözü gerçekleşmiştir.
Evet Türk milleti zekidir. CHP’yi hiç iktidar yapmadığı
için zekidir.
Kürt milleti de zekidir. Yıllardır iç ve dış odakların
bütün kışkırtmalarına rağmen, Kürt Halkının büyük çoğunluğu PKK’yı
desteklemiyor.
Aziz milletimizin basireti CHP’yi de PKK (DEM
Parti)’yı da zamanla marjinalleştirecektir.
***
Alevi Çetesi ve Alevi Lobisi
İddialara göre Ekrem İmamoğlu kurultay sürecinde Alevi
Lobisi-Alevi Çetesi deyimlerini slogan yapmış ve bir motivasyon aracı olarak
kullanmış.
Kurultayda eş başkan olarak kazanınca da "CHP'deki
'Alevi çetesini', 'Dersim çetesini', ‘Alevi Lobisini tasfiye ettik” demiş.
Bunlar bazı CHP üyelerinin iddiaları.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 1 Nisan günü nasıl hareket
edeceğini, Alevi Lobisinin nasıl bir yol izleyeceğini hep birlikte göreceğiz.
***
Selahattin Demirtaş ya DEM Parti ya yeni bir parti
Selahattin Demirtaş kendisine yeterince sahip çıkmayan
DEM Parti ve CHP (özellikle Ekrem İmamoğlu) yöneticilerine rest çekti.
Hapisten daha çıkmadan, eşi Başak Demirtaş üzerinden
bir parti kurma hazırlıkları yapıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun babası ile ilgili bir taziye mesajı
bile yayınlamamasına kızgın olan Demirtaş, Ekrem İmamoğlu’na ve CHP’ye de bir
ders vermek istiyor.
*
Selahattin Demirtaş DEM Parti’ye; ya DEM Parti’yi bana
verirsiniz ya da yeni bir parti kurarım resti çekti.
DEM Parti yöneticileri PKK tepesinden talimat
bekliyor.
PKK (Cemil Bayık)’dan onay çıkarsa, Başak Demirtaş
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan edilecek ve mesele bu
şekilde kapanacak. Aksi halde Başak Demirtaş parti kurma çalışmalarına
başlayacak.
*
DEM Parti de, PKK tepesi de, Selahattin Demirtaş
cephesi de, Abdullah Öcalan taraftarları da, Kürtler de bir çıkış yolu arıyor.
Kürtlerin içinden yeni siyasal hareketler çıkacak.
PKK’yı destekleyen siyasal partilere alternatif yeni
partilerin kurulması, bölgede rahat propaganda yapma imkanı bulması, PKK’yı
gittikçe marjinal bir harekete dönüştürecektir.
O yol açılmıştır.
Kürtlerin içinden; Türkiye’nin birlik ve beraberliğini
isteyen, Misak-ı Milli’yi savunan, PKK’ya karşı olan siyasal hareketler
çıkacaktır.
2028 seçimlerinde CHP de PKK da bu gidişle önemli
birer aktör olamayacaktır.
2028 ya da erken seçimin aktörleri yeni siyasal
hareketler olacaktır.
***
CHP’nin son seçimi
Gelişmeler bu yönde giderse, CHP tarihe karışacak.
CHP oyları; Zafer Partisi, Memleket Partisi, İYİ Parti, … gibi
partilere önemli oranda kayacak gibi görünüyor.
Bu da CHP için sonun başlangıcı demektir.
CHP, 31 Mart yerel seçimlerinde tam bir hezimet yaşayarak, bir
dernekten farkı kalmayan bir partiye dönüşebilir.
CHP, bu gidişle 81 ilden ancak birkaç belediyeyi zor bela
alabilir.
CHP, 2028 seçimlerinde önemli bir aktör olmaktan tamamen çıkabilir.
***
Kitap ve kargo mafyası
Evet Türkiye’de bir kitap ve kargo mafyası var.
Özellikle özel kolejler, özel okullar, … bu işin
içinde.
Ayrıntıya girmiyorum
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ticaret Bakanlığı bu
konuya da el atmalıdır.
Yayınevleri incelemeye alınmalıdır.
Yayınevleri ve özel okullar, kolejler, … aralarındaki
ilişki …
Kitap fiyatlarında da kargo fiyatlarında da çok anormal
yükselişler var.
İnternet satış platformları kargo fiyatlarını
yükselterek, kargodan para kazanıyor.
Kargolarla internet satış platformları arasında kargo
anlaşmaları var.
Bu da kargo fiyatlarının artmasına yol açıyor.
İnternet satış platformları ve kargo şirketleri, kargo
ücretlerini ortak belirliyor ve kargo parasını aralarında paylaşıyor.
Kitap ve kargo fiyatlarına yetkililer el atmalıdır.
Kitap fiyatlarının yükselişi durdurulmalıdır.
***
Savcı Sayan’ı, ‘PKK’yı karşımıza almayalım lobisi’
harcadı
Savcı Sayan, Ağrı Belediye başkanlığını PKK’yı yenerek
kazanmıştı.
PKK’yı karşısına alan Savcı Sayan, ailesini ve
kendisini riske atan Savcı Sayan, bir lobi tarafından harcandı.
PKK’dan korkan, PKK ile mücadele etmeyen, PKK’yı
karşısına almayan ‘PKK ile mücadele etmeyen lobi, PKK’dan korkanlar lobisi’
Savcı Sayan’ı harcadı.
*
AK Parti’de siyaset yapan iş adamları, ihaleci korkak
iş adamları, … bazı milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe
başkanları, … Savcı Sayan’ın PKK’yı karşısına almasından rahatsızdı. Kendileri
de bundan dolayı PKK karşısında zorda kaldıkları için, Savcı Sayan’ı bitirmek
istediler.
*
AK Parti’de siyaset yapan ve PKK ile ciddi bir
mücadele veren birkaç kişiden biriydi Savcı Sayan
Bölgede para ve aşiret gücünden dolayı etkili olan bir
lobi, PKK ile mücadele edilmesinden rahatsız.
Kendilerini, ailelerini, çocuklarını, … riske atmak
istemeyen bu KORKAK lobi, PKK ile mücadele etmiyor ve PKK ile mücadele
edilmesinden de rahatsız.
*
PKK’dan korkanlar, Savcı Sayan AK Parti’ye oy
kaybettiriyor, Kürtlerin oylarını etkiliyor, bölgede oylarımızı azaltıyor, …
gibi yalanlarıyla genel merkezi etkiledi.
Genel merkezdeki bir klik de Savcı Sayan ve Sayan
gibileri harcadı.
PKK’yı karşısına alıp, PKK ile mücadele edenler oy
kaybettirir yalanlarıyla aday gösterilmiyor.
*
AK Parti’nin Kürt kökenli milletvekillerinin çoğu, PKK
ile ciddi bir mücadele içinde değil.
Şehitler için bir taziye mesajı bile yayınlamaktan
korkuyorlar.
Güvenlik Korucusu şehit olduğunda bir taziye mesajı
bile yayınlamaya korkuyorlar.
Milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe
başkanları, devletten ihale alan işadamları, … PKK ile ciddi bir mücadele
vermiyor.
*
PKK ile mücadele topyekun yapılır.
Her vatandaş (siyasetçi, işadamı, milletvekili,
gazeteci, yazar, kadın, erkek, sanatçı, muhtar, …), bütün terör örgütleriyle
(PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C,…) mücadele
etmek zorundadır.
Birileri terörle mücadele edip bedel öderken, birileri
keyif yapamaz.
Hiç kimsenin buna hakkı yoktur.
*
AK Parti de bütün siyasi partiler de terörle mücadele
etmeyenlere değer vermemelidir.
Terörle (PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C, …) mücadele
etmeyenler milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanı, …
yapılmamalıdır.
Terörle mücadele etmeyeneler, partiye üye bile
yapılmamalıdır.
Her parti bu hatayı yapıyor.
Terörle mücadele, cesur ve kararlı insanlarla yapılır.
Terörle mücadele edenler ödüllendirilmek yerine cezalandırılırsa,
terörle mücadele başarıya ulaşamaz.
Oy kaybederiz kaygısıyla hareket edilirse, terörle
mücadele edilemez.
Terörle mücadele edenlere sahip çıkılmazsa, terör
örgütleri ödüllendirilmiş olur.