Türkiye, İslâm Cumhuriyeti midir, Cumhuru İslam mıdır?
Öncelikle yaşadığımız ASRIN FELAKETİ’nden dolayı, milletimizin başı sağ olsun.
Milletimize
geçmiş olsun.
Vefat
edenlere ALLAH rahmet eylesin. Yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar
diliyorum. Yakınlarına ALLAH sabır versin.
Türkiye
daha önce aştığı badirelerde olduğu gibi bu afeti de birlik ve beraberlik
içerisinde aşacaktır.
Milletimiz
85 milyon tek yürek oldu ve asrın felaketinin yaralarını birlikte sarıyor.
81 ilde,
bütün toplum kesimleri, iş insanlarından sanatçılara, devlet kurumlarından
STK’lara, her vatandaş, herkes ve her kurum üzerine düşeni, elinden geldiğince
yaptı, yapmaya da devam edecek.
Buradan
ismini sayamayacağımız bütün gönüllü insanlarımız ve kurum kuruluşlarımıza
teşekkür ediyoruz.
ALLAH
hepsinden razı olsun.
AFAD,
KIZILAY, Diyanet, AHBAP, İHH, Beşir bütün kurumlardan ALLAH razı olsun.
Türkiye
her zaman olduğu gibi ÇANAKKALE ruhuyla tek yürek olup ortak mücadele ediyor.
ALLAH
milletimizin ve devletimizin yardımcısı olsun.
***
Türkiye,
Cumhuru İslam’dır.
Cumhur
sözlükte “herhangi bir şeyin en büyük kısmı, bir topluluğun çoğunluğu veya önde
gelenleri” olarak tanımlanmaktadır.
Cumhur
ayrıca Arapça: Cem, yani bir yerde toplanmış olan halk topluluğu manasına
geliyor. Cumhuriyet kelimesi de aynı kökten geliyor. Cumhur, halk, topluluk
anlamına gelen bir kelimedir.
Kısacası
‘cumhur’ iki anlamda kullanılmaktadır.
1.Halk
2.Topluluk
***
Türkiye,
Cumhuru (halkı) İslam, yani halkı Müslüman olan bir ülkedir.
Türkiye,
halkının büyük çoğunluğu %94 oranında Müslüman olan; demokratik, laik,
sosyal hukuk devletidir.
Anayasamız da ilk dört maddede devletimizin şekli belirlenmiştir.
Anayasanın ilk dört maddesi
I. Devletin şekli
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik,
lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî
marşı ve başkenti
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez
bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı
al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin
Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin
nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif
edilemez.
***
Bira
üzerinden koparılan yaygara
Konuyu özetledikten sonra asıl konumuza dönelim.
9 Şubat
günü sosyal medyaya yansıyan bir bira markasının bölgeye göndereceği deprem
yardımlarının, halkının Müslüman olduğu bir ülkede İslam dinine uygun olması
gerektiğini ifade ettim.
Twitter’dan
aynen şu mesajı paylaştım:
“Tuborg Efes Pilsen reklam yapıyor. Bugün Tuborg bira gönderen, yarın rakı,
şarap, kilise çanı gönderir. Burası Türkiye İSLAM Cumhuriyeti, ABD değil.
Yapacağınız yardımı İslam dinine uygun yapın”
*
Öncelikle;
Burası
Türkiye İSLAM Cumhuriyeti, demişim.
Türkiye
İSLAM Cumhuriyeti olsun dememişim.
Zaten
Türkiye Laik bir ülke.
*
Kastettiğim,
aslında halkı Müslüman olan bir ülke.
Yoksa
rejimi İslam (Şeriat/İslam Hukuku) olan bir ülke değil.
Maksadımı
aşan bir mesaj olmuş olabilir.
Kaldı
ki Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi de İslam’a uygundur.
Türkiye’de
İslam dinini yaşamayı engelleyecek bir engel mi var?
Türkiye’nin
rejimi İslam-dışı bir rejim midir?
Türkiye
Müslümanlara zulüm mü yapıyor?
Elbette
hayır.
İslam
dini zaten Cumhuriyetçi bir dindir.
İslam dininin
uygulamaları Cumhuriyet uygulamalarıdır.
Ama
bazı medya organları ve sosyal medya kullanıcıları, mesajımı bağlamından
kopararak saptırdılar.
Mesajımı
neredeyse bir rejim krizine ve Cumhuriyet karşıtlığına dönüştürdüler.
*
Cumhuriyet
Gazetesi olayı şöyle haberleştirdi:
“'Bira logosu' üzerinden şeriat propagandası! Milat yazarı 'Burası Türkiye
İslam Cumhuriyeti' dedi
İktidara
yakın Milat gazetesinin yazarı, deprem bölgesine yapılacak yardımların İslam'a
uygun olması gerektiğini savundu, "Burası Türkiye İslam Cumhuriyeti"
dedi.
'Bira
logosu' üzerinden şeriat propagandası! Milat yazarı 'Burası Türkiye İslam
Cumhuriyeti' dedi
Kahramanmaraş
merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremle yıkıma uğrayan 10 ile yönelik yardım
seferberliği kapsamında bazı firmaların giysi bağışının "bira
markası" nedeniyle engellendiği iddiası büyük tepki çekmişti.
İktidara
yakın Milat isimli gazetesinin bir yazarı ise konu üzerinden skandal
niteliğinden bir sosyal medya paylaşımında bulundu.
Gazetenin
yazarlarından Galip İlhaner, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımında,
gönderilmek istendiği iddia edilen yardımın bira logolu giysiler değil de
biranın kendisi olduğunu iddia edip "Bugün Tuborg bira gönderen yarın rakı
şarap, kilise çanı gönderir" dedi.
İlhaner, paylaşımında Türkiye
Cumhuriyeti'nin 'Türkiye İslam Cumhuriyeti' olduğunu
savunmaktan da geri durmayıp yapılacak yardımların "İslam'a uygun"
olması gerektiğini yazdı.”, https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/bira-logosu-uzerinden-seriat-propagandasi-milat-yazari-burasi-turkiye-islam-cumhuriyeti-dedi-2049889 , 9
Şubat 2023
*
Cumhuriyet Gazetesi’nin İslam Dinine olan
alerjisi
Cumhuriyet Gazetesi’nin İslam Dinine olan
alerjisi, her olayı böyle saptırmasına sebep oluyor.
İslam düşmanlığını da Laiklik, Gazi Mustafa
Kemal Atatürk, Cumhuriyet, … gibi toplumun büyük kesiminin ortak hassasiyeti
üzerinden yapıyor.
Cumhuriyet Gazetesi Laiklik, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk, Cumhuriyet, … olgularını kendisine bir kalkan olarak kullanarak her
zaman istismar ediyor.
İslam düşmanlığını ŞERİAT kavramı üzerinden
yapıyor.
***
CHP, Cumhuriyetin Üniter yapısını Laikliğe feda
ediyor
Özellikle CHP, üniter yapıyı HDP’yi (PKK)
küstürmemek için Cumhuriyetin, Anayasanın, rejimin, … bir parçası olarak
görmüyor.
*
Laiklik
mi üniter yapı mı?
CHP ve
CHP’liler neden her ikisini anayasanın bir parçası olarak görmüyor da sadece
laikliği ön plana çıkarıyor?
Laiklik
ile üniter yapı arasında bocalayan Cumhuriyet Gazetesi ve CHP, HDP’ye tavizler
vermek zorunda kalıyor.
Üniter
yapıyı laikliğe feda ediyor CHP
Bireysel
yaşamlarını, Cumhuriyetin üniter yapısına değiştiriyorlar.
Biracılar,
Laiklik olsun da üniter yapı olmasa da olur anlayışından hareket ediyor.
*
Biracılar için üniter yapı (PKK (HDP) mı, bira
mı önemli?
Demokratik bir ülkede elbette isteyen
istediğini yasalara uygun bir şekilde yapar.
İsteyen bira da içer, rakı da içer, şarap da içer…
Yasalara uygun hareket edildiği müddetçe
kimseyi de ilgilendirmez.
CHP taraftarları, bira reklamına gösterdikleri
tepkiyi;
PKK'lı, “Selahattin Demirtaş'ın göğsüne şeref
madalyası takacağım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu'na göstermediler.
PKK'lı Selahattin Demirtaş'ın PKK'lı çizgisini
beğenen Ekrem İmamoğlu’na göstermediler.
PKK'lı Pervin Buldan ile fidan dikip tiyatro
izleyen Selvi Kılıçdaroğlu, Dilek Kaya Ekrem İmamoğlu'na göstermediler.
*
HDP
(PKK)’ye, HDP yöneticilerine dava açabiliyor musunuz?
Dava
açacağını söyleyenler, CHP yöneticileri için dava açıyor musunuz?
CHP’yi
destekleyen, Kürdistan diyen HDP’lilere, Cumhuriyeti yıkacaklar diye dava
açıyor musunuz?
CHP
Türkiye’nin üniter yapısını PKK’ya feda etmiyor mu?
CHP
yöneticilerine Anayasanın ilk dört maddesi ile ilgili dava açıyor musunuz?
PKK’yı
destekleyen milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını engellemeye
çalışan CHP milletvekillerine dava açıyor musunuz?
İBB’yi
PKK’nın dağ kadrosunda yer alanlara açan Ekrem İmamoğlu’na dava açıyor musunuz?
İlk
dört maddeyi tartışmaya açan Ali Babacan’a dava açıyor musunuz?
TİP
Milletvekili Ahmet Şık 'Böyle bir ülkede bu devletin düşmanı olmak haktır ve
meşrudur' diyor. Bunu Cumhuriyeti koruyacağını iddia eden Halk TV'de söylüyor.
Ahmet
Şık’a sen nasıl Cumhuriyet düşmanlığı yaparsın diye dava açıyor musunuz?
Türkiye’nin
yarısında özerklik ilan eden PKK’lı belediye başkanlarına destek ziyaretlerinde
bulunan Ekrem İmamoğlu’na dava açıyor musunuz?
Kandil’den
CHP’ye, Ekrem İmamoğlu’na destek açıklamaları yapan PKK yöneticilerine, siz CHP
ve Ekrem İmamoğlu’ndan ne istiyorsunuz? Diyebiliyor musunuz?
Türkiye’nin
yarısını isteyen PKK,
Laik
Rejimi, Cumhuriyeti parçalamak için 40 yıldır kan döken PKK,
Üniter
yapıyı yıkmak için ABD ile ortak olup memleketin insanlarını öldüren PKK,
CHP’yi
seçimlerde destekleyen PKK,
Ekrem
İmamoğlu’nu seçimlerde destekleyen PKK,
Buna
ses çıkarmayan; Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel… gibilere hesap
soruyor musunuz?
PKK,
CHP’den ne bekliyor da CHP’yi Ekrem İmamoğlu’nu destekliyor sorgulamasını
yapıyor musunuz?
HDP
(PKK) laik olduğu için mi?
PKK
(HDP) Cumhuriyeti, Anayasayı, rejimi, … tehdit etmiyor mu?
HDP ile
ittifak yapan CHP yöneticilerine dava açabiliyor musunuz?
Yoksa birama,
şarabıma dokunma memleketin yarısı sizin mi olsun diyorsunuz?
*
CHP,
HDP’lilerin göğsüne bayrağımızı bir şeref madalyası olarak takabiliyor mu?
PKK’lı
Selahattin Demirtaş’ın kafasına silah dayasan, bayrağımızı göğsüne şeref
madalyası olarak takamazsın.
PKK’lı
Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Başak Demirtaş, … gibilerin kafasına silah
dayasan, onları Anıtkabir’e götüremezsin.
HDP,
Cumhuriyetin üniter yapısını kabul ediyor mu?
Avrupa
yerel Yönetim Özerklik Şartı’nı kaldıracağım diyen Kemal Kılıçdaroğlu,
Cumhuriyet rejimini, Cumhuriyet rejiminin üniter yapısını değiştirmeyecek mi bu
bunu yaptığında?
HDP
(PKK), İstiklal Marşı’nı mı kabul ediyor?
HDP
(PKK), Bayrağımızı mı kabul ediyor?
HDP
(PKK), toprak bütünlüğümüzü mü kabul ediyor?
HDP
(PKK), Anayasanın hangi maddesini kabul ediyor?
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’e Kürtlerin düşmanı, Kürtlerin katili, Dersim Katliamını
yapan adam demiyorlar mı?
HDP
(PKK) laik olduğu için mi Cumhuriyeti, Cumhuriyetin üniter yapısını PKK HDP)’ya
feda ediyorsunuz?
**
Devletin
dini adalettir
İslam’ın
temeli de adalettir.
Bir
devlet ne kadar ADİL olursa o kadar İslami olur.
Adaletten
ne kadar uzaklaşırsa o kadar İslam dışı olur.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk bir hukuk devleti kurdu.
Türkiye
Cumhuriyeti hepimizin, 85 milyonun ortak devletidir.
Türkiye
dünyanın en İslam ülkesidir.
Her
Müslüman özgürce dinini yaşamaktadır.
Rejim
için en büyük tehlike HDP (PKK) ile seçim ittifakı yapanlardır.
Cumhuriyet
için en büyük tehdit, HDP’ye özerklik vaadinde bulunarak üniter yapıyı
bitirmeye yönelik atılacak adımlardır.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin rejimine en
büyük tehdit PKK (HDP) ve CHP’dir.
Mütedeyyinler
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin rejimine bir tehdit unsuru değildir.
***
Deniz
Baykal vefat etti
Allah
rahmet eylesin. Deniz Baykal vefat etti.
Deniz
Baykal’ı ABD destekli bir darbe (komplo) ile devirdiler.
Koltuğuna
da Kemal Kılıçdaroğlu’nu oturttular.
Şimdi Kemal
Beyin yerine Ekrem İmamoğlu’nu oturtmaya çalışıyorlar.
Deniz
Baykal CHP'yi milli çizgiden uzaklaştırsaydı, kaset kumpasına uğramazdı.
Aynı
şekilde MHP’yi de ele geçirmek için çok uğraştılar.
Sonunda
MHP’yi böldüler.
Muhsin
Yazıcıoğlu şehit edildi.
AK
Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ı da milli çizgiden uzaklaştırmaya çalıştılar.
AK
Parti kapatılma davası,
GEZİ
AYAKLANMASI,
17-25
Aralık operasyonu,
KOBANİ
AYAKLANMASI,
15
Temmuz darbe ve işgal girişimi,
AK Parti
ve Erdoğan çok büyük badireler atlattı.
Şimdi
de 6 Şubat depremi üzerinden Cumhur İttifakını yıkmaya çalışacaklar.
***
Deprem
Vergilerimiz Nerede?
Muhalefet
sürekli deprem vergilerimiz nerede diyor?
Elbette
deprem vergilerinin hesabı sorulur.
Hepimiz
de hesabını soruyoruz.
Halbuki
deprem vergilerinden çok daha fazla harcama yapılmış depremler için.
PKK ve
CHP’nin son 20 yılda memlekete verdiği zarar, birkaç tane 6 Şubat Asrın
Felaketi Depreminden daha fazla.
CHP’nin GEZİ AYAKLANAMASI ile Türkiye’ye verdiği milyarlarca zarar
HDP’nin (PKK) KOBANİ AYAKLANMASI ile Türkiye’ye verdiği
milyarlarca zarar
CHP ve HDP (PKK) tek başına Türkiye’ye (Gezi-Kobani) asrın
felaketinden daha fazla zarar verdiler.
Bir de utanmadan, deprem vergileri nerede diye soruyorlar.
Milletin verdiği vergiler sizin verdiğiniz zararları kapatmaya
harcanıyor.
***
Deprem
Ayaklanması
Muhalefet,
asrın felaketinden beklediği sonucu alamadı.
Halkımız
sabırla, birlik ve beraberlikle, tek yürek olup birlikte yaraları sarmaya
çalışıyor.
Muhalefetin
beklediği halkın isyana kalkışmasıydı.
Beklediğini
bulamadı.
Muhalefet,
depremi siyasi ranta çevirmeye çalıştı ama başaramadı.
Daha
tehlikeli oyunlar peşinde.
Muhalefet
GEZİ, Kobani, … benzeri bir DEPREM AYAKLANMASI peşinde.
Halkı
durmadan devletine karşı kışkırtmaya çalışıyor.
İktidar
olma uğruna memleketi ateşe atmaya hazır bir muhalefetimiz var.
Depremi
iktidarı devirme aracı olarak kullanacaklar.
İstismar
edecekler.
Depremden
bir ayaklanma çıkarmaya çalışacaklar.
Yine
başaramayacaklar.
Çünkü
milletten kopuklar.
Milletimiz
yine birlik ve beraberlik içerisinde, Çanakkale ruhuyla devletinin yanındadır.
ALLAH
devletimize zeval vermesin.
Devletimiz
var olsun!...
***
Haftanın
Önerisi
“Genel
ve Yerel Seçimler 29 Ekim 2023'te birlikte yapılabilir mi?
Erken
seçim (29 Mayıs) mi, Sembol Seçim (29 Ekim) mi?”, https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/genel-ve-yerel-secimler-29-ekim-2023tebirlikte-yapilabilir-m/ , 21 Haziran 2022
*
21
Haziran 2022 tarihinde, Genel ve Yerel Seçimler 29 Ekim 2023'te birlikte
yapılabilir mi?, önerisinde bulunmuştum.
Asrın
Felaketini (6 Şubat Depremi) yaşadığımız bu süreçte, seçimlerin yapılması çok
zor görünmektedir.
Bütün
muhalefet partilerine önerim: seçimlerin sonbahara ertelenmesidir.
Seçim tarihi
de Cumhuriyetimizin ilan edildiği tarih olan 29 Ekim olabilir.
Bütün
siyasi partilerimiz 29 Ekim 2023 tarihi üzerinde uzlaşabilirler.