Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 May 2014

TÜRKİYE İŞ KAZALARINDA NEDEN BİRİNCİ?

Ekonomik veriler irdelenirken duygulara, insani değerlere yer verilmez. Olayın öznesi rakamlardır. Analizlerde en çok kullanılan, "arttı-azaldı, düştü-çıktı, büyüdü-küçüldü" gibi sözcükler rakamlarla mana kazanır. Bu yorumlarda rakamların altında gizlenen alın terinin, göz nurunun, dramların hiçbir önemi yoktur.

Kapitalist sistemin amacı, varsa yoksa üretimdir, kardır.

Üretim miktarı ekonomilerin cesametini gösterir.

Ülkeyi yönetenler Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın büyüklüğü ile övünürler.

Ama üretimin hangi koşullarda yapıldığıyla ilgilenmezler.

Yeter ki üretim artsın.

Oysa üretimin de bir bedeli vardır.

Bu bedel bazen gözyaşı, bazen canla ödenir.

Yenilen her lokmada, giyilen her gömlekte, yakılan her kömürde bir işçinin acıklı hayat öyküsü saklıdır.

Soma'da meydana gelen elim maden kazasında (!) şehit olan işçilerimiz için yüreğim yanarken aklımdan bunlar geçti.

Tabii arkada kalan gözü yaşlı anneler, babalar, eşleru2026

Ne kadar empati kurmaya çalışsam da onların acısını aynı şiddetle hissetmem mümkün değil.

Allah kimseye evlat acısı vermesin.

Hele yetimleru2026

Ömür boyu boynu bükük olacaklar.

Karne zamanlarında, mezuniyet törenlerinde, ergenliklerinde, düğünlerinde, hayatın sillesini yediklerinde yokluğunu hep duyacaklar, baba sesi işittiklerinde bir kez daha yıkılacaklar.

İsyan etmemek mümkün değil.

Günahları neydi?

Yerin yüzlerce metre aşağısında gün ışığına hasret, ciğerlerine kömür tozu doldurarak karanlık dehlizlerde helal lokma peşinde koşmaları mı?

Kaldı ki karınları da tam doymuyordu.

Vasıfsız işçi 1.300 lira, vasıflısı 2 bin civarında ücret alıyordu.

Yoksulluk sınırının altında yani.

Gerçekten adaletsiz dünya.

Belli bir azınlık taş atıp kolu yorulmadan paraya para demez lüks içinde yüzerken, emekçiler ölümü göze alıp ekmeğini taştan çıkarmaya çalışıyor.

Ülkede 5 milyon 500 bin kişi asgari ücrete talim ediyor.

Çünkü işsizlik o kadar büyük boyutta ki insanlar açlık sınırının altında ve canları pahasına bile çalışmaya razılar.

Zira derler ki 'işsizlik ölümden de beter.

Duygusallığı bir kenara bırakıp Soma'ya dönelim.

Kaza mı, katliam mı?

Bilirkişiler cevaplayacak, şimdi söylenen her söz spekülasyondan öteye geçmez.

Yalnız şunu ifade etmeme müsaade buyurunuz; iş kazalarında Türkiye'nin sicili son derece bozuk.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nün verilerine göre, iş kazalarında Türkiye; Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alıyor.

2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olmayı hedefleyen bir ülkeye hiç yakışmıyor.

Madencilik ve taş ocağı sektöründe ise açık ara dünya birincisiyiz.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) 2010 yılında yayınladığı rapora göre, Çin'de milyon ton başına düşen ölüm sayısı 1,27 iken, Amerika Birleşik Devletleri'nde 0,02.

Türkiye'de ise 7,22.

ABD'yi bıraktık, Çin'den 5 kat fazla.

"Neden" diye sorgulanmalı.

Kar hırsı mı, mevzuat mı, teknoloji geriliği mi, eğitimsizlik mi, denetim yetersizliği mi, özelleştirme mi, taşeronlaşma mı?

Neden?

Türkiye iş kazalarında NEDEN BİRİNCİ?

Faciada ihmali olanlar cezalandırılsın, "gözünün yaşına bakılmasın", tamam da, esas bu sorunun cevabı aransın, ders çıkarılsın.

Ki başka "Soma"lar yaşanmasın.

Yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar dileyerek yazımızı noktalayalım.

[email protected]