Türkiye ekonomisinin yol haritası
Orta Vadeli Programın Ardındaki Strateji
Son açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) 2025-2027, Türkiye
ekonomisinin gelecekteki yönünü belirleyen bir yol haritası sunuyor. Hedefler
net, planlar iddialı. Ancak bu hedeflere ulaşmak, küresel ekonomik
belirsizlikler ve içsel zorluklar göz önüne alındığında, kolay olmayacak.
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ekonomik dinamikleri doğru anlamak ve doğru
politikalarla yönetmek her zamankinden daha kritik.
Büyüme ve İstihdam:
Dengeli Bir Yükseliş Hedefi
Türkiye, 2023 yılında, küresel ve bölgesel çalkantılara rağmen
güçlü bir büyüme performansı sergilemeyi başardı. OVP, bu büyümeyi
sürdürülebilir bir temele oturtmayı hedefliyor. İnşaat, hizmetler ve sanayi
sektörü bu hikâyenin önemli kahramanları olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle
hizmetler sektörünün büyümeye yaptığı katkı, ekonominin dinamik yapısını ortaya
koyarken, sanayi sektörü ise toparlanma sinyalleri veriyor. Ancak büyümenin
sürdürülebilir olabilmesi için dengeli bir şekilde gerçekleşmesi şart. 2024
yılı için %3,5'lik büyüme tahmini, zorlu bir küresel ekonomik iklimde makul bir
hedef olarak duruyor.
İstihdam cephesinde ise işler olumlu görünüyor. 2023'te
işsizlik oranı %9,4’e gerileyerek son on yılın en düşük seviyesine indi. Ancak enflasyonla mücadele kapsamında
uygulanan politikaların işsizlik sorununu derinleştirmesi önemli bir tehlike
olarak görülmektedir. Bu nedenle enflasyon üretmeden büyümenin dengeli ve
sürdürülebilir olması istihdam açısından da önem arz ediyor.
Enflasyonla Mücadele:
Kararlılık Şart
Türkiye’nin enflasyon mücadelesi, OVP’nin merkezinde yer
alıyor. Amaç, enflasyonu tek haneli rakamlara çekmek. Fakat, manşet enflasyonun
kontrol altına alınması hizmet fiyatlarının dirençli görünümü nedeniyle zor
olabilir. Merkez Bankası’nın rezerv biriktirme ve kur korumalı mevduat
sisteminden çıkış stratejileri, dezenflasyon sürecinin önemli adımları olarak
öne çıkıyor. Ancak burada önemli olan, para politikasında sıkı duruşun
korunması ve mali disiplinden taviz verilmemesi olarak görülüyor. Enflasyonla
mücadele kapsamında atılan adımlar piyasada özellikle küçük esnaf olarak
bilinen kesimde ciddi problemlere neden oluyor. Bu durum birçok esnafın kepenk
indirmesiyle sonuçlanacak gibi görünüyor.
Cari Denge ve Rezerv
Birikimi: Güçlü Adımlar Atılıyor
Türkiye’nin dış denge cephesinde ise dengelenme çabaları
meyvelerini veriyor. 2023 yılında güçlü iç talebe rağmen cari açık daraldı,
rezerv birikimi sağlandı. Merkez Bankası rezervlerinin 150 milyar doların
üzerine çıkması önemli bir gelişme. Bu, Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını
azaltması ve küresel ekonomik çalkantılara karşı tampon oluşturması anlamına
geliyor. Ancak bu başarıyı sürdürebilmek için ihracat performansını korumak ve
iç talebi dengeli bir şekilde yönetmek şart.
Mali Disiplin ve
Yapısal Reformlar: Uzun Vadeli Başarı İçin Şart
Mali disiplini korumak ve kamu harcamalarında etkinliği
artırmak, OVP’nin ana stratejilerinden biri. Hedef, bütçe açığının milli gelire
oranını düşük seviyelerde tutmak. Bu çerçevede, yapısal reformlar da büyük önem
taşıyor. Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini geliştirmek, dijital ve yeşil
ekonomiye geçişi hızlandırmak gibi adımlar, Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak
ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için kritik.
Sonuç: Dengeli ve
Esnek Bir Yol Haritası
Türkiye’nin önünde zorlu bir yol var, ancak OVP, bu yolda
ilerlerken kararlılık ve esneklikle yönetilmesi gereken bir çerçeve sunuyor.
Büyümenin sürdürülebilir bileşenlere dayanması, enflasyonla mücadelenin
kararlılıkla sürdürülmesi, mali disiplinin korunması ve yapısal reformların
hayata geçirilmesi, ülkemizin ekonomik güvenliğini güçlendirecek en önemli
adımlar olacak. Elbette ki, küresel belirsizlikler ve içsel riskler her zaman
var. Ancak doğru politikalarla yönetilen bir Türkiye ekonomisi, bu zorlu
süreçten daha güçlü bir şekilde çıkabilir.
Geleceğin ekonomisini inşa ederken, öncelik dengeli büyüme
ve sürdürülebilirlik olmalıdır. OVP’nin sunduğu yol haritası, bu hedeflere
ulaşmak için iyi bir başlangıç. Şimdi sıra, bu hedeflere ulaşmak için gerekli
adımları atmaktan geçiyor.