Türkiye ekonomisi yüzde 5,6 büyüdü
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı büyüme oranlarını açıkladı. Verilere göre; üretim yöntemine göre dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık gayrisafi yurt içi hasıla, 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 arttı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 107,0 artarak 15 trilyon 6 milyar 574 milyon TL oldu. 2022 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 176 bin 589 TL, ABD doları cinsinden 10 bin 655 olarak hesaplandı.
Kişi başına düşen milli gelir, en son
2017 yılında 10 bin doları geçmişti. Diğer bir ifadeyle kişi başına düşen GSYH,
son 5 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşirken, dolar kurunun 1,9 TL ve kişi
başına GSYH’nin 12 bin 582 dolar olduğu 2013 yılını ise henüz yakalayamadık.
2022 yılının son çeyreğine
bakıldığında;
GSYH dördüncü çeyrek ilk tahmini; 2022
yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki
yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,5 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden
arındırılmış GSYH, bir önceki çeyreğe
göre yüzde 0,9 arttı.
Manşet veri olan yıllık yüzde 5,6’lık
büyüme oranı dikkate alındığında, Türkiye’nin hem G-20 hem de OECD'ye üye olan
ülkeler arasında yine en yüksek büyüme oranına sahip ülkelerden biri olduğu
görülüyor. Uzun süren pandemi dönemine ve özellikle enerji fiyatlarının olumsuz
yönde etkilendiği Ukrayna-Rusya krizine rağmen yüzde 5,6’lık büyüme oranını
olumlu olarak değerlendirebiliriz. Ancak 2022 yılına çeyreksel bazda
bakıldığında, Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısında güçlü bir performans sergilediğini
son iki çeyrekte ise belirgin bir ivme kaybı olduğu görülüyor. Hatırlayacak
olursak, GSYH’deki artış 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,6, ikinci
çeyreğinde yüzde 7,8 iken üçüncü çeyreğinde yüzde 4 ve son çeyreğinde ise yüzde
3,5 olarak gerçekleşmişti.
GSYH'yi oluşturan faaliyetler
incelendiğinde; 2022 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi
olarak; finans ve sigorta faaliyetleri
toplam katma değeri yüzde 21,8, hizmet faaliyetleri yüzde 11,7, mesleki,
idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 9,9, bilgi ve iletişim faaliyetleri
yüzde 8,7, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 5,8, kamu yönetimi, eğitim, insan
sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 4,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde
4,3, sanayi yüzde 3,3 ve tarım sektörü
yüzde 0,6 arttı. İnşaat sektörü ise yüzde 8,4 azaldı.
Finans ve sigorta faaliyetlerinin, faiz
indirimleri sayesinde yine ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Pandemi döneminde
en fazla zarar gören ve sonrasında hızlıca toparlanan hizmet faaliyetleri de ortalamanın
üzerinde büyümeye devam ediyor.
Enflasyon açısından bakıldığında, toplumun
geniş kesimini ilgilendiren ana harcama gruplarının özellikle gıda ve konut
olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle tarım sektöründeki sınırlı artış ve inşaat
sektöründeki daralma oldukça dikkat çekiyor.