Türkiye Ekonomisi İkinci Çeyrekte Yüzde 21,9 Büyüdü
Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan ikinci
çeyrek büyüme oranlarını açıkladı. Buna göre, takvim etkisinden arındırılmış Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2021
yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın
aynı çeyreğine göre yüzde 21,9
arttı.
Yüzde 20’nin
üzerinde tahmin edilen büyüme oranlarındaki bu rekor artış şaşırtmadı çünkü
büyümenin öncü göstergelerine ait ikinci çeyrek verilerinde de dikkat çeken bir
iyileşme görülmüştü.
Örneğin sanayi
üretimi Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 66,3, yüzde 40,9 ve yüzde 23,9
artarken, imalat sanayi kapasite kullanım oranı ise yüzde 75’in altına inmedi. PMI
(satınalma yöneticileri endeksleri) Mayıs ayında gerilese de Haziran ayında iyileşmeye
işaret eden 50 eşik değerinin üzerinde gerçekleşti. Sektörel (hizmet, perakende
ticaret ve inşaat sektörü) güven endekslerinde de söz konusu dönemde gözle
görülür bir artış kaydedilmişti. Son 12 aydır 200 milyarı aşan ihracat
rakamları tarihi zirveleri görürken kısıtlamaların gevşetildiği Haziran ayında
ise hizmet sektörü toparlanmaya başlamıştı. Buna ilaveten Ocak ayında başlayan
aşılama süreci de ikinci çeyrekten itibaren hızlanmıştı.
Birinci
çeyrekte Çin'den sonra en çok büyüyen
ülke olan Türkiye ikinci
çeyrekte de yine ikinci sırada yer
aldı. 2020 yılı 2. çeyrekte yüzde 21,4 daralan İngiltere ise 2021 yılı 2.
çeyrekte yüzde 22,2 ile en yüksek büyüme oranına sahip ülke oldu. Diğer
ekonomilerin ikinci çeyrek verilerine bakıldığında; Fransa’nın yüzde 18,7,
İtalya’nın yüzde 17,3, Portekiz’in yüzde 15,5, Euro Bölgesi’nin yüzde 13,6,
Almanya’nın yüzde 9,4 ve ABD’nin yüzde 13,2 oranında büyüdüğü görülüyor. Çin
ise yüzde 7,9’luk büyüme oranıyla diğer ülkelerin gerisinde kaldı. Çünkü ikinci
çeyrekte çift haneli büyüme oranına sahip bu ülkeler geçen senenin aynı
çeyreğinde yine çift haneye yakın oranda daralmıştı. Salgının başladığı Çin’de
ise aynı dönemde yüzde 3,2 oranında büyüme gerçekleşmişti.
Diğer ülkelerde
olduğu gibi bizim ekonomimizde de kuvvetli bazın etkisi büyük rol oynadı. Kıyaslanılan
dönem olan 2020 yılı II.çeyrekte Türkiye ekonomisi yüzde 10,4 daralmıştı. Bu
etki son iki çeyrekte ise azalacak çünkü hem üretimin hem de iç ve dış talebin
arttığı 2020 yılı üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisi yüzde 6,3, dördüncü
çeyrekte ise yüzde 6,2 oranında büyümüştü. Dolayısıyla büyüme oranında çift
haneleri tekrar görebilmemiz biraz zor. Elbette oranların yüksek olmasından
ziyade büyümenin sürdürülebilir ve dengeli dağılması daha önemli.
Bu nedenle küresel salgın gibi olağanüstü gelişmelerin yaşandığı böyle dönemlerde verilere çeyrekten çeyreğe bakmak daha sağlıklı olacaktır. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,9 artmış. Birinci çeyrekte bu oran yüzde 1,7 olarak gerçekleşmişti. Çeyrekten çeyreğe bir yavaşlama olduğu görülüyor. Ancak tam kapanma sürecinin denk geldiği Nisan ve Mayıs aylarında üretim dışında ekonomik faaliyetlerin neredeyse tamamen durduğunu da hatırlatalım.