Türkiye Doğu Akdeniz’i Masada Kazandı
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı sondaj çalışmaları tam hızla sürerken Türkiye bölgedeki haklarından vazgeçmeme mesajını her defasında veriyor.
Özellikle Akdeniz’de tespit edilmeye başlayan doğal kaynaklar kıyısı olan olmayan ülkelerin Doğu Akdeniz’deki zenginlikten faydalanma isteklerini ortaya çıkartmış durumda.
Türkiye bu konuda kendi menfaatlerinden ödün vermezken stratejik hamleler yaparak kendi haklarını güvence altına alıyor.
Doğu Akdeniz’de bulunan doğal kaynaklar başta ABD olmak üzere Rusya ve Avrupa’nın iştahını kabartmış durumda.
Hal böyleyken Türkiye hem kararlılığını hem de bölgedeki gücünü ortaya koymak için hem askeri hem de diplomatik hamleleri art arda yapıyor.
Türkiye bu hamleleri yaparken hem bir adım önden düşünüyor hem de olabilecekleri iyi hesaplıyor.
Özellikle Türkiye’nin 27 Kasım 2019 tarihinde ki bu çok önemli bir tarihtir. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzalamış olduğu “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılma anlaşması” uzmanlara göre tarihe geçecek bir önem taşıyor.
Gerekli zemini sağlayan Türkiye diplomatik bir atılım yaparak anlaşmayı imzaladı.
Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştiren ve Batının planlarını alt üst eden bu anlaşma Türkiye’nin Akdeniz üzerindeki haklılığını ve ulusal menfaatlerini ortaya koyması açısından ciddi bir hamle olarak görülüyor.
Bugüne kadar diğer ülkelerin Doğu Akdeniz ile ilgili planlarını alt üst eden anlaşma, her şeyin yeniden hesaplanmasını sağladı.
Batı bu anlaşma ile yapmak istediklerini yapamazken Türkiye kendi sınırları içerisinde olan doğal kaynakları belgelemiş oldu.
Batı anlaşmaya ciddi tepki gösterirken ciddi destek verdikleri Hafter’de onları yanılttı.
Dolayısıyla, Türkiye’nin azimli ve dik duruşu gelecek nesiller için Doğu Akdeniz’deki hamlelerin ne kadar doğru olduğunu gösterdi.
Kısacası Türkiye, Doğu Akdeniz’i hem masada hem de stratejik olarak kazandı.
