TÜRKİYE BEŞ'TEN BÜYÜKTÜR
Asya'dan Avrupa'ya Kavimler Göçü'nü başlatan sen. Avrupa'nın haritasını belirleyen sen. Böylece İlk Çağ'ı kapatıp Orta Çağ'ı açan sen. Avrupa'nın kalbine seferler düzenleyip Roma'yı önce ikiye ayırıp sonra tamamen ortadan kaldıran sen. Başlattığın seferler ile bugünkü İspanyol, Fransız, İtalyan, Bulgar kavimlerinin yurdunu belirleyen sen. Avrupa'nın ortasında devlet kuran sen. Malazgirt'ten girip İstanbul'u fetheden sen. Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı açan sen. Metehan, Attila, Alpaslan, Selahaddin, Fatih sensin!
Senin tarihinde katliam, soykırım, sürgün, sömürü , köleleştirme ve ötekileştirme yok.
Sen, önce kalpleri sonra İstanbul'u fethettin. O nedenle Osmanlı sarığını görmeyi daha evla gördüler.
Sen, İspanya'dan sürülen Yahudi'lere kapını, gönlünü ve sofranı açtın.
Sen, kimsenin mabedine dokunmadın. Kimsenin dinini zorla değiştirtmedin.
Her varlığı her nesneyi, tüm yaratılmışları seven sen.
Anadolu'ya sevgi tohumlarını eken sen. Yunus ,Mevlana, Hacı Bektaş sen.
Seninle huzur, adalet, sevgi ve hayat buldu bu mübarek topraklar.
Aynı mahallede her inancın mabedini yaşatan sen.
Rum da Ermeni de huzur buldu seninle. Laz, Kürt, Çerkes ile koyun koyuna bu topraklar için şehit olup yatan sen.
Etle tırnak olan sen.
"Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir." diyen sen.
"Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere ihsan ile muamele edin, iyi davranınu2026" diyen dinin mensubu sen.
"Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde ikram et!" diyen kutlu Nebi'nin ümmeti sen.
"Ya Rabbi vücu00fbdumu o kadar büyüt ki cehennemi ben doldurayım. Oraya bir başkası girmesin." diyen Hazreti Ebu Bekir (ra.) ile aynı yolda olan sen.
"Milletimizin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım." diyecek kadar büyük iman ve merhamet sahibi olan Said-i Nursu00ee'yi bu topraklarda yetiştiren sen.
"Amerika'da bir cinayet işlense de dünya çapında bir ses sorsa: 'Katil kim?' diye, 'Benim!' diye haykırabilirim." diyen sen. "Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz." diyen Necip Fazıl'ı bağrından çıkartan sen.
Merhametten kaleler inşa edip kalpleri korumaya çalışan masum ve mazlumun umudu sen.
Uzak yakın demeden her acıya her ağrıya merhem olmaya çalışan sen.
Merhametten yoksun ve insanı, insanın kurdu olarak gören tefessüh etmiş Batı zihniyeti, muhacirlere kapısını kapatıp, kurtulmaya çalışanlara çelme atarken ensar olan sen.
Arakan, Türkistan, Bağdat, Karabağ, Bosna, Gazze, Musul, Kerkük ve Halep'in çığlığını kalbinin derinliklerinde duyan sen.
Her din ve etnik yapıdan insana aş ve aşk sunan sen.
"Gel, gel, ne olursan ol yine gel/İster kafir, ister Mecusi/İster puta tapan ol yine gel/ Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir" diyen sesin sahibi sen.
İnsanı yücelt ki devlet yücelsin diyen sen.
"Baldıran zehrini içmekse, biz o baldıran zehrini içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin." diyen sen.
Annelerine, kardeşlerine sarılıp en ağır bombalarla katledilen bebeklerin, çocukların acısını duyarak her geceyi gözyaşlarıyla dolduran sen.
Sağır dünyanın kalbini, kulaklarını patlatırcasına "Dünya beşten büyüktür!" diyen sen.
Kalbinde adalet, gözlerinde merhamet ve dilinde umut taşıyan sen, Türkiye'sin!
Annelerin, bebeklerin çığlığını duymayan, biçareleri görmeyen, hiçbir acıya dokunmayan, sürekli barut koklayan ve kandan beslenen vahşilerden büyüksün Türkiye'm!
