Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Ekim 2015

Türkiye Başka

"Gönül hazinesi sığar mı ele? / İnancın nu00fbrundan süzül gel hele! / Hakk'a niyaz, Hakk'a şükür yolunda, / Olmalıdır kılavuzun, 'Besmele'. Feyzi Halıcı'nın "Besmele"sini okuyarak söze girelim. Eskilerin tabiriyle refikimiz Yeni Şafak gazetesi "Başka Türkiye Yok" başlığı altında seri röportajlar yayınladı. Burada bir çok aydın, yazar, sanatçı, akademisyen, bürokrat, eğitimci, siyasetçi kısacası toplumun her kesiminden insanlarımız düşüncelerini açıkladılar ve Türkiye'nin kıymetinin bilinmesi gerektiğini söylediler. Çok doğru. Ne yazık ki, akılları durmuş, ruhları susmuş, vicdanları körelmiş bazı kişiler kendi menfaatlerini Türkiye'nin önünde tutuyorlar. Şahsi ikballeri için devlet-millet bütünlüğüne kafa tutuyorlar. Bunlar azınlıktadır ve mağlup olmaya mahkumdur. Bu iz'ansın ve insafsızlar, neredeyse terör gruplarıyla ortak hareket etmeye başladı. Allah hepsine akıl fikir versin.

Evet kim ne derse desin Türkiye'de çok güzel gelişmeler oldu, olmaya devam ediyor. Marmaray, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, uzaya uydu gönderilmesi, KKTC'ye su bağlanması aklıma ilk geliverenler ve daha nice hizmet. İnsanın bunları görmemesi için basiret gözünün bağlanması gerekiyor.

Kültür sanat faaliyetlerinde ise yoğunluk had safhada. Herkes çalışıyor, hatta koşturuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Beş Şehirli" projesi büyük bir heyecanla uygulanıyor. Ekrem Hakkı Ayverdi, Süheyl Ünver, Mahir İz, Ali Fuad Başgil ve Fethi Gemuhluoğlu merkezli paneller düzenleniyor. Kayseri ve Sakarya'da bu hizmetler yapıldı. Sırada diğer şehirlerimiz var. TYB İstanbul güzel bir "Edebiyat Mevsimi"ni gerçekleştirdi. Dergileri ve dergicileri Kızlarağası Medresesi'nde topladı. ESKADER'in Babılali Sohbetleri ilgiyle takip ediliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin faaliyetleri o kadar çoğaldı ki, artık İstanbullular takip etmekte zorlanıyor. Cuma akşamı kültür çınarlarımızdan Feyzi Halıcı için çok güzel bir program gerçekleştirildi. ESKADER'in katkılarıyla yapılan geceye aşırı yağmura rağmen hatırı sayılır katılım oldu. Yönettiğim panelde Ahmet Özdemir, Sadettin Kaplan, Mehdi Ergüzel ve İsa Kocakaplan, Halıcı'nın hayatı, fikirleri, eserleri ve şiirleri üzerinde durdular. Yavuz Bülent Bakiler konuşmasında "Feyzi Halıcı tek başına adeta adeta Kültür Bakanlığı gibi çalışmıştır. Türkiye'yi, Mevlana'yı, Konya'yı dünyada tanıtmıştır." dedi.

Bu konuşmalar salonda yapılırken Feyzi Halıcı mütevazı bir şekilde bazen duygulu, bazen düşünceli, bazen de hüzünlü yüz ifadesiyle konuşulanları dinledi. Yanında eşi Bahar Halıcı Hanımefendi vardı. Belli ki içinden şükrediyor ve şu mısraları hatırlıyordu: "Binlerce şükür Cenabı Hakk'ın kuluyum, / Bazen sevgiyle, bazen efkarla doluyum. / Yüzlerce yıl suya hasret, sevgiye hasret, / Sonsuz aşka gönül veren Anadolu'yum."

Cemalettin Tül'ün sunuculuğunu yaptığı Feyzi Halıcı'ya Saygı Gecesi'nde bir çok kültür adamı, sanat erbabı geldi. Şairimizin yanında yetişen ozan Fikret Ünal, iki eser seslendirdi, bir şiir okudu. Yavuz Bülent Bakiler, Fırat Kızıltuğ, Şeref Oğuz, Nevin Halıcı katılımcılar arasındaydı. Feyzi Beyin dostu ve sanat arkadaşı merhum Gültekin Samanoğlu'nun kızı Gülay Hanım, damadı Erol bey ve kardeşi Çetin Samancı bey de salonda yerlerini almışlardı. Paneli yönetirken sanatkarımızın bazı kıtalarını paylaştım dinleyicilerle. Onlardan biri de "İnanç"tı: "Bazen yüreğimi tutar bir sancı, / Şu alemde kim yolcudur, kim hancı. / Doğruluk, fazilet zor bir şey değil, / İnsanı mutlu yaşatır, inancı."

Feyzi Halıcı inanan bir şair. Bunu şiirlerinde açıkça belirtiyor zaten. İnsanın inançla tam insan olabileceğini anlatıyor. İşte "Sur" o dörtlüklerden biridir: "İnançsız kalp, içinde kuş olmayan kafestir, / İnsanı insan yapan güç, ilahu00ee nefestir. / Rahim ve rahman olan Hakk'a niyaz eyleyin, / Var oluş esprisi su00fbr kudretinde sestir."

İslamiyet'i hatırlatan, dinimizi yaşatan bazı sözler, cümleler, dualar vardır. "Ezan-ı Şerif" ve "Tekbir" de bu nişanelerdendir. Şairimiz "Tekbir"inde kulluğun güzelliğini ve anlamını anlatır: "İnsan ertelenir hırstan, kibirden, / Gönlünü hiç eksik etme tekbir'den / Cenabı Hakk'a kul olmak ne güzel, / Rahmet, ihlas dile her an Tek Bir'den."

Programı takip edenlerin heyecanı yüzlerinden belli oluyordu. Büyük bir dikkatle konuşmaları dinlediler. Söz verilen Feyzi Halıcı susmayı tercih etti. Bu tevazuunun gereğiydi. Çiçekler verildikten sonra toplu fotoğraflar çekildi, hatıralar kaydedildi. Toplantı bitti, gençler ustanın çevresini kuşattılar. O coşku ve heyecan içinde şairimizin "Ezel" rubaisini hatırladım: "Mızrapla yücelir gönül telleri, / Sazı kutsal yapan kimin elleri? / Elestü bi rabbiküm Kalu00fb Bela, / Duyulan nağmedir ezelden beri."

Salon boşaldı, müdüriyet odasında şair ve yazarlar ikinci faslı yaşadılar. Eskişehir'den, uzak yerlerden gelenler vardı. O ömrünü şairlerimize ve ozanlarımıza hasretmişti. Onlar da onu yalnız bırakmadılar. 'Feyzi Baba'larının etrafında ışık halesi oluştu. Anlamlı bir faaliyete mekan olan Ali Emiri Kültür Merkezi'nden çıkarken herkes birbiriyle vedalaştı. Huzurluydum. Değerlerimize hizmet etmiş olan kıymetli ve bir ulu çınarı, 91 yaşında hatırlamış, onun için buluşmuştuk. Onun da mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Feyzi Halıcı'yı ve ailesini uğurladıktan sonra Fatih'teki evime doğru yola çıktım. Dudaklarımda onun "Hak Yolu"nu anlatan mısraları: "Ara manayı gönül sahibi ol! / Aşk yolunda yürü sır katibi ol! / Himmet iste Hak yolda erenlerden! / Gayret et de sen de onlar gibi ol!" Kadirbilir ve vefalı insanlarıyla bizim memleket hakikaten başka. Bunun için kıymetini bilmeli, üstünde titremeliyiz. Pazar günü İstanbul Yenikapı'daki büyük mitinge katıldım. Birliği kardeşliği anlatan slogan çok anlamlıydı: "Sen Ben Yok, Türkiye Var!" Allah, güzel Türkiye'mizi şer güçlerden korusun.