Türkiye-Amerika İlişkileri
Trump'ın Amerika başkanı seçilmesinden sonra tartışılan önemli sorulardan biri, Türkiye-Amerika ilişkilerinin geleceğidir. Trump döneminde Türkiye-Amerika ilişkilerinin takip edeceği seyir, bölge ve dünya dengeleri açısından kritik bir anlama sahiptir.
Türkiye, Obama dönemini büyük bir hayal kırıklığı olarak değerlendirmektedir. Obama dönemi bütün dünyada büyük bir umutla başlamıştı. Ancak zaman içerisinde Obama yönetiminin krizler, çatışmalar ve savaşlar çıkarmaktan başka hiç bir şey yapmadığı anlaşılınca, Türkiye ve dünya, umudunu Obama yönetiminden kesmeye başlamıştı.
Trump, Obama dahil daha önceki başkanlardan çok farklı bir profil ortaya koymaktadır. Dünya, Trump'ın söylem ve politikalarına alışmakta zorlanmaktadır. Meksika sınırına inşa edilen duvar, sekiz Müslüman ülke vatandaşlarına konulan seyahat yasağı, NATO'nun yetersizliğinin vurgulanması, Avustralya Başbakanının yüzüne telefon kapatma, bir federal yargıcı sözde olarak nitelemek gibi söylem ve politikalar, Trump yönetiminin dünyada büyük bir şaşkınlıkla izlenmesine neden olmaktadır.
Trump'ın Türkiye'ye yönelik nasıl bir tutum izleyeceği konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kuracağı temasın niteliğinin belirleyici olacağı düşünülmektedir. Erdoğan ve Trump arasında beklenen ilk temas, kırk beş dakika süren telefon görüşmesiyle gerçekleşmiş bulunmaktadır. Kamuoyuna yansıyan bilgiler ışığında Erdoğan-Trump görüşmesinin olumlu geçtiği anlaşılmaktadır. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakın çevresine görüşmeyle ilgili çok olumlu sözler söylediği ifade edilmektedir. Görüşmeden yansıyan bilgiler ve izlenimler ışığında önümüzdeki dönemde Türkiye-Amerika ilişkilerinin Trump-Erdoğan ilişkisi şeklinde gelişeceğini öngörebiliriz.
Türkiye-Amerika ilişkileri, Obama döneminde bir sorunlar kümesine dönüşmüş durumdaydı. Türkiye'nin artık Amerika'nın müttefiki olmadığına dair görüşlerin yer aldığı değerlendirmeler okuduk. Trump döneminde tekrar Türkiye'nin Amerika'nın güçlü müttefiki olduğu söylemine dönüleceğini öngörebiliriz. Trump, kadim müttefiklerini küstürmeme yönünde yeni bir dış politika izleyecektir. Trump, Ortadoğu'da Amerika nın etkinliğinin devam etmesi ve Rusya-İran ikilisinin dengelenmesi için Türkiye'nin stratejik öneme sahip bir ülke olduğu gerçeğini kavramış gözükmektedir. Trump döneminde Türkiye'ye önemini kaybeden ülke olarak değil, önemi keşfedilen ülke olarak bakılacağını söyleyebiliriz.
Türkiye-Amerika ilişkilerinde kritik sorun alanlarının başında FETÖ sorunu gelmektedir. Türkiye, FETÖ çetebaşının iadesini ve Amerika'daki FETö faaliyetlerinin durdurulmasını istemektedir. Obama yönetimi, Türkiye'nin FETÖ ile ilgili taleplerine gerekli hassasiyeti göstererek yaklaşmamıştır. Trump, 15 Temmuz darbesinin başarısızlığa uğratılmasından memnunluk duymakta ve bölgede istikrarsızlığa neden olacak bu darbe girişimini onaylamamaktadır. Türkiye'nin Erdoğan liderliğinde darbeyi mağlup etmesinden memnun olan Trump, 15 Temmuz zaferinden dolayı Erdoğan'a hayranlık duymaktadır. Trump, telefon görüşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ konusundaki taleplerini anlayan olumlu bir karşılık vermiştir. Burada şu noktanın altının çizilmesi büyük önem taşımaktadır. Trump yönetimi, FETÖ ve uluslararası şebekesini Amerika'ya hizmet eden bir yapı olarak görme konusunda ikna olmuş değildir. Başka bir ifade ile FETÖ'nün Trump yönetimi için stratejik bir anlam ve önemi bulunmamaktadır. Türkiye'nn Trump yönetimine FETÖ'nün Amerika ve dünyanın sırtında tehlikeli bir yük olduğu gerçeğini derinlikli ve nitelikli bir şekilde anlatması lazımdır.
Türkiye-Amerika ilişkilerinde Suriye sorunu merkezi yeri işgal etmektedir. Amerika, Türkiye'nin DAİŞ'e karşı vermiş olduğu mücadeleye olumlu bakmaktadır. Türkiye'de sahada ordusuyla DAİŞ'e karşı savaşan tek ülke konumundadır. DAİŞ'le mücadele konusunda Türkiye-Amerika ilişkilerinin güçleneceğini söyleyebiliriz. Erdoğan-Trump görüşmesinden hemen sonra CIA Direktörünün Türkiye'ye gelmesi, iki ülke arasında temel konunun güvenlik olduğunu göstermektedir.
Türkiye, Amerika yönetiminden PYD-YPG ile olan ilişkisini kesmesini ve tek muhatap olarak kendisini tanımasını istemektedir. Türkiye, PYD-YPG ve Amerika arasındaki ilişkinin sonlanmasını sağlayarak Suriye'de devlet, özerklik veya federasyon tarzı bir oluşumun önünü kapatmayı hedeflemektedir. Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türkiye'nin PYD-YPG konusundaki taleplerini dikkatle dinlediğine dair bilgiler kamuoyuna yansımıştır. Türkiye ve Trump'ın güvenli bölgeler oluşturulması konusunda tezlerinin birbirine yakın olmasının, Suriye sorununda Türkiye ve Amerika politikalarının birbirine yakınlaştıracak etkide bulunacağı öngörülmektedir.
Trump yönetimi, DAİŞ'in bir an önce Suriye ve Irak'ta etkisizleştirilmesini ve Rakka operasyonunun başlamasını istemektedir. Türkiye, Rakka operasyonunda Suriye Demokratik Güçlerinin yer almamasını, operasyonun Türkiye ve muhalif güçler tarafından yapılmasına ilişkin planını Amerika tarafına iletmiş durumdadır. Türkiye-Amerika ilişkilerinin geleceğini Rakka operasyonuyla ilgili gelişmeler belirleyecektir.