Türkiye ABD'den yönetilmez!
Türkiye belki de tarihinin er gergin seçim dönemini yaşadı. Ama Allah'a hamd olsun ki sandık başında önemli herhangi bir olay yaşanmadı ve demokrasi kazandı. Seçim sonuçlarının gösterdiği bir gerçek var ki Türkiye halkı AK Parti hükümetinin ve belediyelerinin 17 Aralık sonrasında söylendiği gibi bir yolsuzluk deryasında yüzdüğüne inanmıyor. En önemlisi de bu halk Tayyip Erdoğan'ı seviyor ve güveniyor!
Her ne kadar 30 Mart'ta yerel yöneticileri seçmek için sandık başına gitsek de seçim atmosferi hepimizin bildiği gibi bir genel seçim havasında idi. Buradan hareketle baktığımızda Türkiye'de halk AK Parti'nin ülkeyi iyi yönettiğini düşünüyor. Ve yine tabi ki Tayyip Erdoğan'ın karizması bütün siyasi rakiplerinin çok çok üzerinde. Yazıyı kaleme aldığımız sırada sandıkların yüzde 50'si açılmış durumda idi ve AK Parti'nin ülke genelindeki oy oranı yüzde 47'ler civarında idi.
30 Mart'ı secimi kazanan belediye başkanları üzerinden değil de yüzde 47'lik oy oranı üzerinden irdelediğimizde çıkarılacak birçok ders var.
Ders 1: Türkiye, Türkiye'den yönetilir. Hele ki ABD'den asla yönetilmez.
Ders 2: Türkiye'de halk medya yönlendirmesiyle değil, vicdanıyla sandık başına gidiyor.
Ders 3: İster "dindar" çevrelerden gelsin isterse de "laikçi" çevrelerden, halk herhangi bir siyasi partiye karşı "Topyükün savaş" yürütüldüğünde tavrını, saldırıya uğrayan tarafı destekleyerek gösteriyor.
Ders 4: Açılım süreci Türkiye siyasetinin önümüzdeki dönemde de en önemli belirleyicisi olacak.
Ders 5: Türkiye'de artık siyaset algı merkezli değil, hizmet merkezli yürüyor.
Ders 6: Cemaatçilik başka, siyaset başka bir konu.
Ders 7: Halk devlet sırlarını ifşa eden kim olursa olsun affetmiyor.
MEŞRUİYET HAYSİYETSİZLİĞİ
Seçim sonuçlarının açıklandığı ilk saatlerden itibaren, başta cemaat medyasında yorum yapanlar olmak üzere AK Parti karşıtı çevrelerin ortak ağzı, "AK Parti değil yüzde 50, yüzde 70 oy alsa bile meşruiyetini kaybetmiştir" şeklinde oldu.Seçimler öncesinde "halk AK Parti'ye bir ders vermeli, oy oranı en fazla yüzde 35" diyerek sandık merkezli yorum yapanların, sonuçlar istediği gibi çıkmayınca bu aşağılık ağzı kullanması kelimenin tam manasıyla haysiyetsizliktir. Ey haysiyetsizler! Demokrasi diyerek sarıldığınız bu yönetim biçiminin tek belirleyici gücü sandıktır. Sandıktan çıkan sonucu paşa gönlünüz sindiremese de paşa paşa uymak zorundasınız.
SEÇİMİN KAYBEDENİ FETTULLAH GÜLEN!
Bu seçimin en büyük kaybedeni tartışmasız Fettullah Gülen oldu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'den çok AK Parti aleyhine çalışan Gülen ve sevenleri çok net bir şekilde gördü ki Türkiye halkı vesayetçiliğin her türlüsüne karşı. Vesayet kurmak isteyenler ister asker elbisesi giysin, isterse hoca veya yargı cübbesi, her seçim sonrasında halktan tokadı yiyerek kendine geliyor.
NETANYAHU'NUN AÇIKLAMASINA DİKKAT!
Herhangi bir olayı değerlendirmeye niyet ettiğimde önce karşı olduğum kişi veya kişiler nasıl tavır gösteriyor ona bir bakarım. Bu bağlamda İsrail 30 Mart sonuçlarını nasıl değerlendiriyor diye baktığımda, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun açıklaması dikkatimi çekti. Netanyahu'nun "Türkiye'deki seçim sonuçları son derece kaygı verici" şeklindeki açıklaması ne düşüneceğimizi çok net bir şekilde ortaya koyuyor!
Saygılarımlau2026