Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Türk futbolunda gelecek

FUTBOL ayrı bir sektör haline gelmiş. Geçenlerde alt liglerde oynayan takımlardan birinin ilgilisi ile konuştuk. Hakikaten futbol ile ilgili her şeyi biliyordu. İlgimi çekti, sordum: Siz ne iş yaparsınız?

Cevap: Seyyar satıcılık yapıyorum. Geçimimi böyle sağlıyorum. Şaşırdım tabii.

Soru: "Kulüp yöneticiliği parası olanların işidir. Sen evini zor geçindiriyorsun. Yazık değil mi emeğine ve zamanına".

Cevap: "Desinler ve hava olsun diye yapıyorum".

Uzun uzun konuştuk. Kendisi gibi böyle çok sayıda insanın olduğunu söyledi. Fazla sayıda genç kişilerin takımları için, tabiri caizse yollarda süründüğünü söyledi. Bu durumdan da hiç yakınmaları yokmuş; kendileri için bu durum "gıda" yerine geçermiş.

Sohbetten sonra edindiğim izlenim Türk Halkı'nın futbola ilgisi çok fazladır. Ancak takımların oyuncularına bakmak zor aklına geliyor. Yerli yabancı hiç ayırt etmeden seyrediyor, alkışlıyor, para ve zaman harcıyor.

Halbuki Fatih Terim'den sonra Türk Milli Takımı'nın direktörlüğüne getirilen Mircea Lucescu başka bir şey söylüyor. Diyor ki: " Türk takımlarında en fazla 3 (üç) Türk oynatılıyor. Ben sahada kimi izleyeceğim. Hangi bölgeye kimi alacağım. Bu durum sıkıntı yaratabilir."

Lucescu hoca, çok önemli bir derde parmak basıyor. Lig başlarken takım kadrolarının çoğu yabancı, yerli oranı çok düşük. İthal oyuncu oranı %60-70 civarında Göztepe 10, Galatasaray, Alanyaspor, Antalyaspor 9'ar ithal oyuncu ile boy gösteriyor. Takımlardaki yabancı oyuncu sayısı 250 civarında. Bu misafir oyuncular en yüksek ücreti alıyorlar.

Hemen belirtelim: Yabancı usta oyuncunun oynamasını istiyorum. Temenni ediyorum ki, yerli oyuncular aziz misafirlerden birçok şey öğrensinler. Bizler "öğretmen futbolcu ve antrenörlere" yatırım yapalım. Mesela, Hagi gibi, Alex gibi. Yoksa, emeklilik dönemini çuvalla para kazanarak geçirmek isteyen saygıdeğer oyunculardan bir şey öğrenemeyiz. Daha doğrusu gençlerimizin önü tıkanıyor. Yabancılar yerlilere örnek olamıyor, futbolumuz gelişemiyor. Emekli ve yeteneklerini yitirmiş yabancı futbolcu arttıkça Türk futbolu gerilemiştir.

Misafir ve körelmiş futbolcular oynayınca yerlilere kendini gösterecek alan kalmıyor. Altyapıdan haber alamıyoruz.

Misafir yabancılara parayı dolar ve Euro üzerinden ödüyoruz, vergileri ise zaten çok düşük, gelirler Türk Lirası ile elde ediliyor. Futbol kulüplerinin yabancı hayranlığı ve çılgınlığı ülkemizin döviz açığını gereksiz yere büyütüyor, vergi yitikleri katlanıyor. Fatura fakir halkımıza çıkıyor. Yabancı oynasın oynamasın, alıyor parasını gidiyor. Sıra bize gelecek diye bekliyor. Ne zaman geleceği belli değil.

Altyapıya ve okullara daha fazla yatırım aktarılmalı. Gençlerimizin kendilerini geliştirecek ortamlar bulmalı. Milli takımda oynayacak futbolcu kıtlığı çekiyoruz. Suç varsa tutumumuzda ve zihnimizde aramalıyız.

Bu görüşlerimiz sporun bütün alanlarında geçerlidir. Bilim ve aklın rehberliğinde, milli ve yerli kimliğimizi koruyarak çocuklarımızın önünü açmalıyız, onlara kendilerini gösterme fırsatı vermeliyiz. Yoksa Türk futbolu tarihin çöplüğüne atılır.

Sonuç: " Her konudaki yabancı hayranlığımızı bir türlü bırakamadık."