Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2496.54
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Haziran 2023

Türk Dünyası 'Yatırım Fonu' modellemesi

Bilindiği gibi, “Vatan; Ne Türkiye'dir Türklere, Ne Türkistan, Vatan; Büyük ve müebbet bir ülkedir; Turan.” sözlerinde ifadesini bulan neredeyse bir asırlık bir hayal var. Bu hayalin ideolojik olmaktan çok rasyonel ve bilimsel bir zeminde yürütülmesi önemlidir. Bu hayalin peşinde koşan milyonlar olduğunu ve bu hedefin doğru yapılandırılması halinde dünyanın en stratejik yapısının ortaya çıkacağını da unutmamak lazım. Bu bağlamda, SSCB döneminde uzunca bir süre ilerleme kaydedilmesi mümkün olamayan bu çalışmalar 1991 yılında SSCB’nin dağılmasını müteakip “Türk Dünyası” kavramı yeniden işlenmeye başladı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’ın orta asya seyahatinde çok önemli adımlar atıldı. 1992 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Ankara’da Türk Devletleri Zirvesi düzenlendi. Zirveye; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’dan liderleri katıldı. Bu zirvede, sürecin önemli kilometre taşlarından biri olan ‘Ankara Bildirisi’ imzalandı. Ancak ÖZAL’ın ani ölümü ile bu çalışmalar yine duraksama dönemine girdi. ÖZAL’ın ölümü ile orta asya seyahatinina ilgisinin ne olduğu da bir türlü ortaya koyulamadı.

Son dönemde bu çalışmalar yeniden ve bu sefer çok derinden yürütülmeye başladı. Çalışmalar kapsamında Türk devletlerinin her birinin farklı konuklarda önemli çalışmalar yürütmesi sağlandı ve bir hayli mesafe de alındı. Türkiye’de, MİT Başkanı’nın Dış İşleri Bakanı olması da bu konuda devletin en önemli adımları arasında stratejik derinlikte bir yere oturdu.

Bugünlerde dünya tarihinde çok önemli bir adım daha hayata geçiriliyor: Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’nin üye olduğu Türk Yatırım Fonu kuruluşu onaylandı. Fon, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde hayata geçti. Fon, beş üye devletin başkanlarının, 11 Kasım 2022'de Semerkant'ta yapılan Türk Devletleri Teşkilatı toplantısının bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Fon hakkında biraz bilgi vermek gerekirse şu noktalara değinilebilir: Türk Yatırım Fonu’nu İstanbul’da olacak ve buradan yönetilecek. Türk Yatırım Fonu'nun bir Başkanı, bir CEO'su bir Yönetim Kurulu ve Konseyi olacak. Başkan, Guvernörler Kurulu tarafından dönüşümlü olarak atanacak ve 4 yılda bir değişecek. Fon, 20 yıl süreyle ve bu süre yenilenebilir şekilde kuruldu. Guvernörler Kurulu fonun öz kaynakların yeterliliğini düzenli olarak denetleyecek ve fonun sürdürülmesi ile büyütülmesi kararlarını verecek. Fon, bir Uluslararası Finansal Kuruluş (IFI) olarak faaliyette bulunacak. Türk Yatırım Fonu kobilere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, dijital dönüşüm, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara, yenilenebilir enerji alanındaki çalışmalara ve sair önemli konularda proje finansmanı sağlayacak. Türk Yatırım Fonunun kuruluş amacı, bütün Türk devletlerinin topraklarının olduğu, Avrupa’dan Çin’e kadar olan geniş çoğrafyayı ifade etmek üzere Türkistan olarak ifade edilecek bölgenin ekonomik bütünleşmesine katkı sağlamak olacak. Bölgenin ekonomik, ticari ve altyapı konusunda bütünleşmesini sağlayacak iş ve işlemlerin finansmanını sağlayacak. Türk Yatırım Fonu, 500 milyon USD bütçe ile kuruldu ve 10 bin hisseye bölündü. Her hisse 50 bin dolar değerinde. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan, beş üye devletin her biri fona 100 milyon dolar yatıracak. Anlaşmanın yürürlüğü ile kurucu ülkeler, 90 gün içinde ilk dilimi ödeyecek, yani, ülke başına 5 milyon dolar ödenecek. Geri kalan kısmı her yıl 3 eşit taksitte ödenecek. Fona ilk etapta dört ülke daha eklenecek, sonra diğer Türk devletlerinin katılımı sağlanacak.

Dünya üzerinde çok çeşitli Uluslararası Finansal Kuruluş (IFI) vardır. Bir kısmı küresel ölçekte hizmet verir bir kısmı bölgesel. Bunların önemli örnekleri arasında; World Bank (WB), European Investment Bank (EIB), Islamic Development Bank (IsDB), Asian Development Bank (ADB), European Bank for Reconstruction and Development (EBRD), CAF - Development Bank of Latin America (CAF), Inter-American Development Bank Group (IDB, IADB), African Development Bank (AfDB), New Development Bank (NDB), Asian Infrastructure Investment Bank (AIIB), Arab Petroleum Investments Corporation (APICORP), Eastern and Southern African Trade and Development Bank (TDB) gibi kuruluşlar vardır. Bunlar dışında, bu nitelikte iş yapan bölgesel, çok veya iki taraflı anlaşma ile kurulan kuruluşlar da var. Yazının konusu uluslararası proje finansmanı olmadığı için, yazı amacıyla sınırlı olarak biz bunların tamamını IFI olarak tek başlıkta zikredeceğiz, alt başlıklar açmayacağız.

Türk Yatırım Fonu bünyesindeki ortaklık doğru işletilirse Türkistan coğrafyasındaki ülkelerin ekonomi politikalarının daha fazla içiçe olması, iç uyumun artırılması, zaman içinde ortak yatırımlara imza atılması ve bunun sonucu olarak da ortak ticaret politikalarının geliştirilmesi, gümrük birliği, ekonomik, parasal ve siyasi birlik adımlarının atılması mümkün hale gelecektir. Orta Asya’da stratejik güç olan ve her geçen gün daha da güçlenen Rusya ve Çin’e karşı, Avrupa’da AB’ye karşı, Türk dünyasının ekonomik gücünün entegre edilmesini mümkün kılacak bir finansal kuruluş oluşması sağlanmış olacaktır. Bu yapı ilk değildir, dünyada pek çok örneği olan IFI yapısı doğru işletilir, mevcut örneklerin başarı ve başarısızlık hikayeleri sıkı çalışılır, diğer IFI’larda çalışan başarılı kişiler istihdam edilir ve kurumsal yapı/işleyiş güçlü, hızlı ve verimli şekilde oluşturulursa, yani, iş ehline verilip de usulüne göre yapılırsa iyi bir proje finansman kurumu ortaya çıkmış olur ve başarıya ulaşması hiç de zor olmaz. Üye ülke liderleri bu konuda başarıya odaklanmalıdır. Zira dünya üzerinde düşük maliyetli para bulmak zor değil ancak, bunun ilkeleri ve kurallarına uyulmadığı zaman para bulmak imkansız. Fonun çalışmalarının Varlık ve Faaliyet Gelirine Dayalı Finansman Modeli ile yürütülmesi halinde küresel sistemin bize uygun bir modellemesi yapılmış olur, insanlığı yutan finansal bataklıkta boğulmayacak bir kurumsal yapı oluşur.