"Türk Demokrasi Projesi"
ABD’de
Conilerin Haziran 2021’de kurduğu bir dernek…
Demokrasileri
Savunma Vakfı’yla da irtibatlılar.
Kurucuları
arasında elbette FETÖ’cüler de var.
Olmazsa,
olmaz… Tetikçilik onların “işi”…
Amacı:
“Türkiye'yi daha demokratik politikalar
benimsemeye teşvik etmek ve Türkiye'nin demokratik kurumlarının, insan
haklarının korunmasına ve ekonomik refahına yönelik sürekli erozyonunu
durdurmak”mış.
Türkiye,
siyasi ekonomik ve hukuk alanında hep geriliyormuş. Bunları kendilerine dert edinmişler.
15
Temmuz’da Yurtta Sulh Konseyi de bu
minvalde bir sıkıyönetim bildirisi yayınlamıştı.
Türkiye’yi
Türklerden daha çok düşünüyorlar(!)
Türkiye’de
bu derneğin müntesipleri belli; terör örgütleri ve legal görünümlü illegal
yapılar…
“Türk
Demokrasi Projesi”…
Demokrasi,
hukuk gibi kavramlar bölgeye ve topluma göre değişiyormuş:
Irak Demokrasi Projesi…
Suriye
Demokrasi Projesi…
Mısır
Demokrasi Projesi…
Afganistan,
Libya, Pakistan…
Bu
“proje” masa,komite ve konseyler
halinde çalışıyor:
Millî
Birlik Komitesi…
Millî Güvenlik Konseyi…
Subaylar
Birliği…
Batı Çalışma Grubu…
Gezi
Bileşenleri…
Yurtta Sulh Konseyi…
Terör,
anarşi ve ekonomik buhranlar, “demokrasi”nin yerleşmesinde aparat olarak
kullanılıyor.
Yasaklardan besleniyorlar.
İstismar
edemeyecekleri hiçbir alan yoktur.
Hem
zalim hem de mazlum olabiliyorlar.
Girdikleri
ülkelerde taş üstüne taş bırakmazlar ama ülkeyi imar ettiklerini haykırırlar.
Milyonları göçe zorlarlar, katlederler ama insan haklarının da yılmaz savunucularıdırlar.
Proje
kan üzerine kurulmuş bir projedir. Asırlardır uygulanıyor.
Terör,
anarşi ve cunta yönetimler ülkeleri kasıp kavurmakta. Milyonlar, iltica
yollarında ya kurşunlanmakta ya da sularda boğulmakta.
Milyonlarca
çocuğun ölmesini amaca ulaşmakta küçük kayıplar ya da yanlışlıklar olarak
görmekte, özür dilemekle kurtulmaktalar.
Yedi yıl önce bugün;
1
Kasım 2015’te yenilenen seçimden yirmi gün önce:
10
Ekim 2015’te Ankara’da terör saldırısında yüz üç vatandaşımız can verdi.
Türk Demokrasi Projesi’nin bir gereği
olarak…
Yurtta
Sulh Konseyi’nin 15 Temmuz’a zemin hazırlama girişimlerinden sadece biriydi, bu
saldırı.
Aynı
günlerde NATO müttefikleri de
Türkiye’nin güneyine yerleştirdikleri patriotları söküp götürüyorlardı.
Ülke
savunmasız bırakılıyordu.
“Türk Demokrasi Projesi” için11 Ekim
2015’te ülkenin sahipsiz olduğu yönünde attıkları manşetlerlebombanın tesir
gücünü artırıyorlardı.
Arkasından,
çukur- hendek terörünü patlattılar.
“Türk
Demokrasi Projesi”nin azgın günleri…
Başörtüsü
yasaklarının ikna Odaları’na, Holokost’a dönüştüğü günlerdi.
28
Şubat Post Modern Darbe Sürecinin meşum günleri…
FETÖ,
Eylül 1997’de ABD’de “ Başörtüsü füruattır.”diyerek zalime odun taşıyordu.
14 Yıl Önce Bugün…
11 Ekim 1998…
10’uncu Ayın 11’inde Saat 11’de…
“İnanca Saygı Düşünceye Özgürlük İçin El
Ele” eylemi yapıldı.
Bu
dünyanın en büyük sivil eylemlerinden biri olarak tarihe geçti.
Milyonlar,
el ele tutuşarak bir zorbalığa direndi, tıpkı 15 Temmuz’da çıplak elleriyle tankları, f 16’ları durdukları gibi.
Eyleme
katılanlar, anayasal düzeni kaldırmaya teşebbüsten idamla yargılandılar.
Başarabilselerdi 15 Temmuz’da da direnişe katılanları da yargılayacaklardı.
Bunun için girişimde de bulundular, güçleri yetmedi.
Zalimler
yargılandılar, ömür boyu hapse mahkûm oldular. Ancak bu Türk Demokrasi Projesi ve DemokrasileriSavunma
Vakfı’nın asabını bozdu. Tutukluların salıverilmeleri için kampanya
başlattılar.
Milletvekiline
yemin ettirmeyenler, şimdi, başörtüsü yasağının yanlışlığından bahsediyorlar.
“Düzgün
bir yasak” arayışındalar.
Türk Demokrasi
Projesi’nin
Türkiye’de pek çok temsilciliği olduğu tarihe ve gündeme bakılınca görülebilir.