Türk Birliği mümkün mü?
Rahmetli Turgut Özal,
Cumhurbaşkanı olduktan sonra Türk Birliği’ni tesis etmeyi kafasına koymuş, bu
amaçlaTürk Dünyası’na yaptığı gezinin ardından zehirlenerek hayata gözlerini
yummuştu. Aradan yıllar geçti. 2009’da Nahcıvan’daTürkçe konuşan ülke
temsilcileri bir araya gelip “Türk Kneşi” ismiyle toprağa ilk tohumu attı.
Türk Birliğini en çok
isteyen isim Nursultan Nazarbayev’di; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
teklifi ile 2019 yılında oybirliği ile ömür boyu Türk Kneşi’ninonursal
başkanlığına seçildi.
2021 yılı Kasım ayındaİstanbul’da
Demokrasi ve Özgürlük Adası’nda yapılan 8. zirvede birliğin ismi “Türk
Devletleri Teşkilatı” olarak değiştirildi. En önemlisi de Türk devletleri
arasında işbirliğini artırmak için “Aksakallar Konseyi” kurulmasıydı.
Konsey Başkanlığı’na
Türkiye’nin aksakalıBinali Yıldırım seçildi. Bu önemli bir adımdı. Çünkü Binali
Yıldırım,soyadı gibi icraatlarıyla biliniyordu. Türkiye’de hayata geçirilmiş dev
projelerinaltında Ulaştırma Bakanı olarak onun imzası vardı.
***
“Türk birliğini
kim ister, kim istemez” diye sorulduğunda istemeyen isimler doğal olarak ABD,
Rusya, Çin ve Avrupa Birliğiolacaktır. Çünkü Roma’dan sonra dünyayı en uzun
süre yönetmiş imparatorluk olan Osmanlı Devleti’ni unutmaları mümkün değildi.
Türkiye’den
Çin’e geniş bir coğrafyaya yayılan Türk devletlerinin dilleri, dinleri,
kültürleri, gelenekleri aynı ama parça pörçük durumdalar. ABD Milli Güvenlik
Akademisi’nde bu ülkelere atanacak asker ve diplomatlara halen “Sakın ha gittiğiniz
ülkede Türk kimliğinden, ortak yönlerden bahsetmeyin, farklılıkları öne
çıkarın” diye tembihleniyor.
Peki
dünyanın güçlü devletlerine rağmen Türk birliği kurulabilir mi? Bu sorunun
cevabı dünyanın nasıl yönetildiğinde saklı. Hangi dinden, dilden ve ırktan
olursa olsun insanlar adaletle yönetiliyor ve haklı hakkını alabiliyor mu?
Alamıyorsa, Cenab-ı Allah’ın dünyadahuzuru sağlayacak yöneticiler göndermesi
mukadderdir.
***
Merhum
İsmail Gaspıralı,Türk dünyasının bir araya gelme parolasını ‘Dilde, işte,
fikirde birlik’ cümlesi ile sembolleştirmişti. Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar
Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da bu düşünceyi hayata geçirmek için ülke ülke
gezmeye başladı.
Anadolu, Balkanlar ve Orta Asya’da yaşayan,nüfusu 160 milyonu bulan Türk
soylu bağımsız devletler ve toplulukların, Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında birlik ve
beraberliğiniartırması, kalkınma verefahı da beraberinde getirecektir.
Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve gözlemci üye olarak Macaristan’ı dikkate aldığımızda, Türkler coğrafi
olarak 5 milyon kilometrekarelik geniş bir alana hâkimler.Milli gelirleri ise
500 milyar dolarseviyesinde.
Binali Yıldırım’ın tespiti
ile Türk devletlerinin şu andakendi aralarındaki
ticarethacmi yüzde 3'ü civarında. Bu da Aksakallara çok iş düştüğünü
gösteriyor. Dilde birliği, ortak tarih kültürünü, ulaştırma ve iletişimigeliştirmek,
Türk devletlerinin dünya refahından pay almalarının ilk adımı olacak.
Türk Birliği’nin
sağlanması durumunda İslam ülkeleri de halka halka bu birliğin çevresinde yer
alacaktır. İşte o zaman ne Amerika, ne Rusya, ne Çin ve Avrupa Birliği bu gücün
karşısında durabilir.