Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2963.31
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Temmuz 2023

Turizm Bakanına Açık Mektup

Sayın Turizm Bakanı M. Nuri Ersoy ve konuyla ilgili tüm yetkililere samimi bir çağrı. Sayın yetkililer, birbirini takip eden zamlar nedeniyle vatandaş burnundan solumaktadır. Geçim sıkıntısı adeta güvenlik sorunu halini almış durumdadır. Evet, ekonomik sıkıntının sebepleri çok ve çeşitlidir. Bu krizden vazife çıkaran şom ağızlı ve şaşı bakanlar elbette var. Ancak bir de bu krizden selametle çıkış için görüş beyan eden nice uzmanlar var. Bu uzmanların samimi çağrıları karşılık bulmasa vatan ve millet hatta ümmet zarar eder.

Türkiye’nin, tüm ümmeti Muhammed ve İslam diyarı için son kale konumunda olduğunu söylüyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin çökmesi ümmetin çökmesi olduğu gibi, Türkiye’nin ayağa kalması beraberinde tüm ümmetin dünya mazlumlarının da ayağa kalkması demektir. Bu sebeple memleketimizin ayağa kalkması için devlet, millet, STK, cemaat, cemiyet, kısaca tüm kurum ve kuruluşlarımızla ellerimizi taşın altına koymak zorundayız.

İsraf ve savurganlığa tüm vatan sathında savaş açılmalı ve bu konuda bir seferberlik ilan edilmeli ve uzun soluklu bir plan çerçevesinde devam etmelidir. Bakınız, halk somut bazı adımlar beklemektedir. Bu adımları net olarak gördüğü zaman halk da kendilerine düşeni canı gönülden yapacaktır. Ama bir yanda ekonomik krizler, zam ve sıkıntılar devam ederken bir yandan da israf ve savurganlık devam ederse, bu kabul edilemez.

Bir kere tüm bakanlıklar ciddi bir iktisat planı yapıp bunu hassasiyetle uygulamaya başlamalıdırlar. Sonra gecikmeden bu programları ve neticelerine net ve şeffaf bir şekilde kamuoyuna deklare etmelidirler. Hatta her bir bakanlıkta ve tüm resmi kurum ve kuruluşlarda kalem kalem, nasıl bir iktisat ve tutumluluk programı uygulanmış ve bunun neticesinde ne kadar ziyan ve savurganlığın önüne geçilmiş. Tüm bunlar belli periyodlarla halka anlatılmalıdır.

Açık Büfe Uygulaması Yasaklansın

Yukardaki girizgâh tüm kurum ve kuruluşlar için de geçerlidir. Ancak bizim bu mektubumuzda asıl vurgulamak istediğimiz savurganlık, açık büfe uygulamasından doğan felaket derecesindeki israftır. Bu öyle bir felaket ki, kendi ellerimizle besleyip büyüttüğümüz ve yıllar geçtikçe de katlanan bir musibet.

Hani sel, deprem, pandemi, kuraklık, kıtlık vb. mali krizler semavi felaketler olarak bilinen ve ister istemez kabullenilen felaketlerdir. Tüm bunları her aklıselim insan da birer felaket olarak kabul eder. Hâlbuki dünyadaki tüm otel ve lokantalarda uygulanan açık büfe uygulaması, tüm bu felaketlerin çok ötesinde bir felakettir. Bu felaket insanlığın ortak rızkını açıkça imha etmektir.

Tabii felaketler, sabırla karşılandığı zaman birer ecir ve bereket vesilesi dahi olabilir. Ama açık büfe uygulamasıyla kasten ve bilerek yapılan israf ve savurganlık, apaçık bir isyan, kul hakkına girme ve büyük bir vebaldir. Çünkü Allah’ın (cc) yeryüzüne indirdiği yiyecek veya içecek namına tüm gıdalar, insanlık ailesinin ortak rızkıdır. Hiçbir insanın paramı verdikten sonra ister yer içerim, istersem de atarım deme lüksü olamaz.

Konuyla ilgili küçük bir haber: “Mersin İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, özellikle yaz dönemlerinde otellerde müşterilere sunulan "açık büfe" yiyeceklerin üçte ikisinin israf edildiğini belirtti. Başaralı, yazılı açıklamasında, şu uyarıda bulundu:

"İnsanlar, kendileri için hazırlanan gıdanın sadece üçte birini tüketiyor, kalan çöpe gidiyor. Ege’de yapılan bir çalışmada, vahim bir tablo ortaya çıkmış. Bu çalışmada otellerdeki yemek israfının 5 Afrika ülkesini doyuracak noktaya geldiği saptanmış. Özellikle Akdeniz ve Ege'deki oteller, açık büfe ve 'her şey dâhil' mantığıyla çalışmakta. Bu sistemle çalışan otellerde kişi başı gıda hazırlığı 4 kilogram civarında. Oysa bir insanın günlük tüketebileceği maksimum gıda gramajı 1,3 kilogramdır. Yani hazırlanan malzemelerin ancak üçte biri tüketilmekte, kalan gıdalar maalesef çöpe gitmekte. Bu şekilde günlük çöpe giden gıda miktarı bin 500 ton civarında. Bu rakamın, kişi başına ortalama 150-200 gram yiyecek bulabilen Kongo Cumhuriyeti gibi 4-5 Afrika ülkesini doyurabileceği göz önünde bulundurulmalı." (https://www.trthaber.com/130087.html/19.07.2023)

Bu bölgesel haber, aşağı yukarı tüm dünyanın da bu israf ve savurganlıktaki resmini yansıtmaktadır. Yani diyebiliriz ki, sadece açık büfe uygulamasıyla israf olup çöpe giden gıdalar dünyanın tüm aç ve muhtaçlarını beş defa doyuracak kadardır. Bu israfın önüne geçilirse sadece açları doyurmakla kalmaz, onları ekonomik olarak da rahatlatabiliriz. Şu halde en kısa zamanda turizm bakanlığından, açık büfe uygulamasını yasaklamak için harekete geçmesini bekliyoruz. İvedilikle arz ederiz. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...