TÜM MEVLEVİHANELERİN ''ASİTANESİ'' YENİKAPI MEVLEVİHANESİ
Tarihin kültürün entelektüelliğin merkezlerinden olan
İstanbul, sahip olduğu birçok değer ile meraklılarını kendisinden bir şeyler
öğrenmek isteyenleri şaşırtmaya, öğretmeye devam ediyor. Demişler ya ;”İstan
BUL , ara da BUL” diye . Biz de aralayıp bulmaya gayret ediyoruz diyelim.
Bugün detayları ile şaşıracağımız, yine hayrete düşeceğimiz
tarihi bir yapı olan Yenikapı Mevlevihanesi’ni konuşalım istedik. Ensar
Vakfı’nın Mukaddes Emanetleri tanıtalım projesi kapsamında burada ilk defa
eğitim verince bu bina ile ilgili biraz araştırma yaptık ve işte detaylar:
ŞEHRİN EN BÜYÜK
MEVLEVİHANESİ
İsmi ile kendisine
yakın olan şehrinin kapısını adını ‘’Mevlanakapı’’olarak değişmesine sebep olan bir yapı Yenikapı Mevlevihanesi.
1597 yılında inşa ettirilen ,bir diğer ismi ile ‘’Topkapı Mevlevihanesi’’
olan külliye, diğer Mevlevihanelerce
‘’Asitane’’ olarak nitelendiriliyordu.
Semahane ,mescid başta olmak üzere derviş ve Dedegah hücreleri ve daha sonra
kendisine eklenen muvakkithane, meydân-ı şerif ile matbah-ı şerif ile birlikte
tam teşekküllü büyükçe bir külliye halini alan Yenikapı Mevlevihanesi,
İstanbul’da Galata Mevlevihanesi’nden sonra yapılmış 2. Mevlevihane özelliği
ile birlikte arazi bakımından bölgenin en büyük Mevlevihanesi konumundadır.
Günümüze ise tamamı kagir olan yapı kaldı.
MALKOÇ MEHMED EFENDİ
VE ADAĞI
Yeniçeri Katibi
Malkoç Mehmet Efendi’nin kendi arazisi üzerine inşa ettirdiği Mevlevihane ile
yapılış amacını anlatan birçok rivayet bulunmakta. Bunlardan en bilineni Malkoç
Mehmed Efendi’nin hac yolculuğu ile ilgili olan hikayesidir. Anlatılanlara
Malkoç Mehmed Efendi hac için yolca çıkacaktır. Yola çıkmadan önce İstanbul’da
daha sonra Yenikapı Mevlevihanesi’nin ilk postnişini olacak Kemal Ahmet Dedeye
intisap eder. Hac yolunda Konya’ya uğrayan ve bu arada Mevlana’nın kabrini de
ziyaret eden Mehmed Efendi ,salimen hacdan döndüğü takdirde İstanbul’da
Mevlevilik için bir dergah inşa ettireceğini adamış, bu dileğinin
gerçekleşmesinden sonra da sağ salim İstanbul’a dönen Mehmed Efendi dergahın
inşatına başlamıştır .
MEHMED EFENDİYE
‘’SAKIN AÇMA ‘’UYARISI İLE BİR NOT
Bir diğer hikaye ise
yine Kemal dede bulunmaktadır. Buna göre Kemal Dede mülkiyeti Malkoç Mehmed
Efendi’nin üzerine olan ve Yenikapı Mevlevihanesi’nin yapılacağı bölge üzerinde
bir ağaç kovuğunda altı veya yedi yıldır yaşamaktadır. Arazisi üzerinde yaşayan
Kemal Dede ile tanışan Mehmed Efendi, efendi hazretlerinin ilim ve irfan ehli
olduğunu anlar. Devam eden süreçte yeniçeri katibi olan Malkoç Mehmed
Efendi’nin görevinden azledilecektir. Bu durum üzerine alim bildiği Kemal
Dedeye yeniden göreve başlaması duasını almak için giden Mehmed Efendi’ye Kemal
Efendi bir kağıt vererek bu kağıdı göreve gelene kadar açmaması uyarısında
bulunur. Aradan geçen süreç içerisinde yeniden göreve başlayan Malkoç Mehmed
Efendi,kağıdı açtığında gördükleri karşısında şaşıracaktır. Kağıtta gördüğü göreve yenide başladığı gün
ve tarihten başka bir şey değildir. Bunu üzerine bu bölgede dergahın inşasına
başlanılır ve kısa süre içerisinde tamamlanarak hizmete geçmesi sağlanır ve ilk
postnişinliğe de Kemal Dede getirilir…
BİRÇOK KEZ TAMİR VE
RESTORASYON GÖRÜYOR
Başta yangınlar olmak
üzere çeşitli afetler ile zarar göre yapıyı başta Osmanlı Hanedanı ve devlet
adamları olmak üzere devletin ve halkın birçok ileri gelenler gerek tamir
ettirerek gerek ise eksikleri yaptırarak ve inşa ettirerek Yenikapı
Mevlevihanesine destekte bulundu.
Bu desteklerden bazıları çeşitli şekillerde belirtilmiş ,
bunlardan ise en açık olanı Mevlevihane’nin kemer kısımlarında olan ve özellikle
Sultan II. Mahmut’un yardım faaliyetleri sonucunda yazılmış beyitlerdir:
‘’Kıldı bu
tekyeyimånend-i cenän Han Mahmud
Kevseri eyledi babında revan Han Mahmud
EyleyübHankah Bab-1 Cedidi tecdidEtdi irfanını dünyaya beyân
Han Mahmud
Idüb izharı kerämet ne gönüller yapdı Nice esrar-ı nihanı
kıldı âyân Han Mahmud
Baylar şimdi bu
dergaha gedadır ya Hü Fukaraya olalı kehf-i aman Han Mahmud
Dem çeker nămına
gülbank-kesän-ı efläkHücerat içre dedikçe dedegan Han Mahmud
Buldu hüsn-ı değeri
Devlet-i Osmaniye Verdi an saltanata anbean Han Mahmud
Himmetin aldı yine
Hazret-i Meulananın Ola eltafiHudayanekrän Han Mahmud’’
BURADAN BİRÇOK DEĞER YETİŞTİ
Mevlevîliğin
İstanbul’daki en önemli irşad ve kültür merkezlerinden olan Yenikapı
Mevlevîhânesi’nden birçok edebiyat, mûsiki ve hat ustası feyiz almıştır.
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, Şeyh Galib, Hamâmîzâdeİsmâil Dede Efendi bunlar
arasında en tanınmış simalardır.
SON POSTNİŞİN AYNI
ZAMANDA ASKERİ GÖREVLİ
Yenikapı
Mevlevihanesi’nin ilk postnişini Kemal Ahmed Dede olmak ile birlikte son
Postnişini Şeyh Abdülbaki Baykara olmuştur. Mehmed Abdülbaki Efendi 1909’da
Meclis-i Meşâyihâzalığına tayin edildi ve bu görevini dokuz yıl kadar sürdürdü.
Bu vazifedeyken I. Dünya Savaşı sırasında Süveyş Kanalı’nı İngilizler ‘den geri
almak için yapılan kanal harekâtına iştirak etmek üzere kurulan Mücâhidîn-i
Mevleviyye adlı gönüllü alayına binbaşı rütbesiyle kumandan vekili olarak
katıldı.1925 yılı olan tekke ve zaviyelerin kapatılmasına kadar tekkede görevli
olarak kaldır.
Bununla birlikte tekke Balkan ve Çanakkale savaşların
sırasında Osmanlı Harbiye Nazırlığı binasının hizmetinde kullanıldı. Son olarak
2005-2010 yılları arasında yine çeşitli restorasyon faaliyetleri sonrasına
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesine devredilen yapı İstanbul Büyükşehir
Belediyesi ile ortak düzenlenen birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev
sahipliği yaptı. Günümüzde ise restorasyona alınan yapıda çalışmalar hızla
sürmekte.