Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Eylül 2015

TÜKETİCİ KÖTÜMSER

Tüketici Güven Endeksi Eylül ayında geçen aya göre yüzde 6,1 azalarak 58,52 puana düştü.

Böylece küresel krizin en ağır hissedildiği Ocak 2009'dan bu yana en kötü düzeyine indi.

Bu ne anlam ifade ediyor?

Soruyu cevaplamadan önce Tüketici Güven Endeksi'nin ne olduğunu açıklayalım.

Tüketici Güven Endeksi, tüketicilerin kişisel mali durumlarını, genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmelerini, gelecek dönem beklentilerini ve yakın gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçmeyi amaçlayan bir göstergedir.

Kısaca tüketicilerin ekonomiye güvenlerini test eder.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) ve TC Merkez Bankası işbirliği ile hazırlanan Tüketici Eğilim Anketi'ne göre belirlenen endeks, 0 ile 200 aralığında değer alır.

Endeksin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum olduğunu gösterir.

Bu bilgiler çerçevesinde değerlendirildiğinde, Eylül ayında endeksin geçen aya göre yüzde 6,1 azalarak 58,52 puana gerilemesi, tüketici güveninin ciddi oranda zayıfladığına işaret ediyor.

Endeksin alt kalemlerine göre; Eylül'de hane halkının gelecek 12 ayda maddi durum beklentisi Ağustos'a göre yüzde 4,7 kötüleşti, geçen ay 86,17 olan endeks, bu ay 82,08'e indi.

Türkiye'nin ekonomik durumuna ilişkin beklentilerde de karamsar bir hava hakim.

Ağustos'ta 77,60 olan endeks yüzde 7,2 azalışla 72,04'e düştü.

İşsizliğin artacağını söyleyen tüketicilerin oranındaki artış da yüzde 2,6.

En dikkat çeken düşüş ise tasarruf etme ihtimaline ilişkin soruya verilen cevapta görüldü.

Bir ayda yüzde 18,3 azalış yaşandı.

"Maddi durum, genel ekonomik durum, işsizlik ve tasarruf etme ihtimali" olmak üzere 4 alt endeksten oluşan Tüketici Güven Endeksi'nin daha alt kademeleri de var.

Bunlar arasında "Gelecek 12 ayda konut satın alma" ile "Gelecek 12 ayda otomobil satın alma" ile ilgili sorular da yer alıyor.

Bu sorulara verilen cevaplara göre, konut alma ihtimali yüzde 17,9, otomobil satın alma ihtimali yüzde 17 azaldı.

Bütün bu göstergeler önümüzdeki 12 aylık dönemde tüketicilerin ekonomiye güven duymadıklarını ortaya koyuyor.

Neden?

Birincisi siyasi belirsizlik.

Hükümetin kurulamamış olması ekonomiye olan güveni zedeleyen en mühim faktör.

Terör olayları tüketimi frenleyen diğer bir faktör.

Son 9 ayda TL'nin dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetmesi ve ABD Merkez Bankası'nın(FED) faizi artırmasıyla bu değer kaybının süreceği beklentisi de tüketim iştahını kıran bir unsur olarak öne çıkıyor.

1 Kasım'dan sonra hükümetin kurulmasıyla güven ortamının sağlanacağını umut ediyoruz.

Çünkü tüketim en az üretim kadar önemli.

Üretim için tüketim şarttır.

Tüketilmeyen mal ve hizmet üretilmez.

O zaman da büyüme yavaşlar, işsizlik artar, çekler karşılıksız çıkar, senetler protesto olur.

Elbette aşırı tüketim de istenmez, enflasyonu tetikler.

Tüketim, ithalat ağırlıklı ise cari açık yükselir.

Özetle, üretim tüketimle uyumlu olmalı, denge korunmalıdır.

Not: Okuyucularımızın Kurban Bayramı'nı kutlarız.

[email protected]