Tüketici güven endeksi 71,1 oldu
Tüketicilerin kişisel mali durumları ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmelerini ve gelecek dönem beklentileri ile yakın gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçen tüketici güven endeksi, bir süredir düşüş eğilimi gösteriyor.
TÜİK ve TCMB işbirliği ile
yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden
arındırılmış tüketici güven endeksi,
Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 7,3 oranında azaldı; Ekim ayında 76,8
olan endeks, Kasım ayında 71,1 oldu.
Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu
endeksi Ekim ayında 60,7 iken, Kasım ayında yüzde 7,5 oranında azalarak 56,1, gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi
Ekim ayında 75,6 iken, Kasım ayında yüzde 8,8 oranında azalarak 68,9, gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Ekim ayında 74,2 iken, Kasım
ayında yüzde 8,1 oranında azalarak 68,2
oldu.
Endeksteki bu gerileme döviz
kurlarındaki oynaklıktan ve bu durumun tüketici fiyatlarına yansımasından
kaynaklanıyor.
Tüketiciler açısından olumlu
olarak değerlendirilen faiz indirimi ise henüz geniş halk kitleleri tarafından
hissedilmedi. Son üç ayda toplam 400 baz puanlık faiz indirimi yapılmıştı. Faiz
oranlarının düşmesi özellikle konut, otomobil, dayanıklı tüketim mallarına olan
talebi artırır. İlgili alt endekslere bakıldığında;
Kasım ayında mevcut dönemin
dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu endeksi bir önceki aya göre
yüzde 1,1 oranında artarak 38,6, gelecek 12 aylık dönemde konut satın alma veya
inşa ettirme ihtimali endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,5 oranında artarak
8,9 değerini aldı.
Bu iki alt endekste artış
olmasına rağmen endeks değerinin düşük olması dikkat çekiyor.
Gelecek 12 aylık dönemde
otomobil satın alma ihtimali endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,9 oranında
azalarak 11,2, geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı
tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ise yüzde 5,4 azalarak 91,4
oldu.
Faiz oranlarının yüksek
seviyelerde olmasını elbette hiç kimse istemez. Ancak düşük faiz de tek başına
çare olamıyor. Eğer yeterli bir gelire sahip değilsen ya da kredinin vadesine
göre 5-10 yıl boyunca iş garantin yoksa faizin negatif olması bile bir anlam
ifade etmiyor.
Geçen 12 aylık döneme göre
gelecek 12 aylık dönemde tüketici
fiyatlarının değişimine ilişkin beklenti endeksinin yüzde 11,6 azalarak 56,6’ya gerilemesi de enflasyon beklentisinin
arttığına işaret ediyor.
Diğer yandan beyaz eşya,
otomobil gibi ithal girdinin yüksek olduğu mal grupları döviz kurlarındaki
artıştan doğal olarak etkileniyor. Kur geçişkenliği olarak adlandırılan bu
durum ortalama 3-4 ay sonra ortaya çıkardı. Ancak kurlardaki oynaklık nedeniyle
bu süre oldukça kısaldı. Kurdaki artış neredeyse aynı gün tüketici fiyatlarına
yansıyor. Bu da tüketicilerin davranışlarını ve beklentilerini bozarken,
tüketici güvenini de azaltıyor.