Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.03
Gram Altın
2990.38
BIST 100
9493.45
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Ekim 2022

​TÜFE ile ÜFE arasındaki Fark 68,05 puan oldu

TÜİK'in açıkladığı verilere göre; yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,78, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 82,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 151,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 114,02 artış gösterdi.

Bilindiği üzere enflasyona neden olan pek çok unsur var. Bu dönemi ele alırsak sadece bir veri bile tüm konuyu özetliyor aslında. O da kuşkusuz bir yılda dört katına çıkan elektrik, gaz üretimi ve dağıtımındaki yıllık artış.

Sanayinin dört sektörünün değişimleri incelendiğinde; madencilik ve taş ocakçılığında yıllık yüzde 164,59, aylık yüzde 4,09, imalatta yüzde 127,69, aylık yüzde 2,65, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 416,58, aylık yüzde 16,76 ve su temininde yüzde 107,84, aylık ise yüzde 12,87 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının değişimleri incelendiğinde ise; ara malında yüzde 129,59, aylık yüzde 2,35, dayanıklı tüketim malında yüzde 100,36, aylık yüzde 3,16, dayanıksız tüketim malında yüzde 130,54, aylık yüzde 3,86, enerjide yüzde 347,35, aylık yüzde 12,95 ve sermaye malında yüzde 97,29, aylık yüzde 2,37 artış olarak gerçekleşti.

Tüm sektörleri etkileyen enerji maliyetlerindeki yükseliş nedeniyle, üretici fiyat endeksindeki yıllık artış son 8 aydır üç haneye çıktı. Enerjinin yanı sıra döviz kurlarındaki artışın ithal girdi maliyetlerini yükseltmesi, asgari ücretin bir yılda yaklaşık iki katına çıkması, küresel çapta emtia fiyatlarının artması da üretici fiyatlarını artıran başlıca kalemler olarak sıralayabiliriz.

Yurt dışı kaynaklı fiyat artışlarına çok fazla müdahale edilemediği için içeride alınan önlemlerin etkisi de maalesef sınırlı kalıyor. Bu açıdan bakıldığında enflasyondaki yüksek seyrin büyük ölçüde maliyet enflasyonundan kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Yüzde 83,45 olan tüketici fiyatlarındaki yıllık artış ile üretici fiyatlarındaki artış oranı arasındaki fark 68,05 puan oldu. Salgının yoğun olarak hissedildiği dönemde talepte ciddi bir düşüş gerçekleşmişti ve üreticiler maliyetlerini tüketici fiyatlarına yansıtamamışlardı. Ancak son bir yıldır açıklanan şirket kârlarına bakıldığında durumun üreticiler açısından çok da kötü olmadığını görüyoruz. Elbette üretici ve tüketici fiyat endeksinde yer alan kalemler aynı değil. Örneğin hizmet sektörü üretici fiyat endeksinde yer almıyor. Ancak yurt dışında yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında aradaki bu farkın üretici fiyatlarının düşmesiyle kapanacağı biraz zor görünüyor.

Büyüme tahminlerine göre Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yılın son iki çeyreğinde yavaşlayacak. Öncü göstergeler de zaten bu duruma işaret ediyor. TÜFE’de aylık manşet enflasyonun altında kalan ana harcama gruplarına bakıldığında da fiyat oluşumunda daha çok talebin etkili olduğu lokanta, oteller, eğlence, kültür, giyim ve ayakkabı gibi kalemlerin yer aldığını görüyoruz.

Sonuç olarak Aralık ayından sonra devreye girecek olan baz etkisi ve talepteki yavaşlama nedeniyle enflasyon birkaç ay düşüş eğilimine girebilir ancak üretici fiyatlarındaki artış bu düşüşü sınırlayacaktır.