Trump'ın Ekonomi Politikaları
Dünkü yazımızda ABD Başkanlık seçimi sonuçlarının piyasalara etkisine yer vermiştik.
Trump'ın seçim sonrası ılımlı ve barışçıl konuşması sonrasında piyasalar kayıplarını azalttı. Zaten bu şokun kısa süreli olacağını belirtmiştik.
Önemli olan; yeni başkanın ve yönetimin uygulayacağı ekonomi politikaları.
Çünkü uzun vadeli ve kalıcı olan bu.
Öne çıkan vaatler Çin'den ithal edilen mallara yüzde 45 gümrük vergisi konması, başta gelir ve kurumlar vergisi oranlarının düşürülmesi, göçmenlere yönelik kısıtlamalardı.
Bu uygulamalar hayata geçirilirse ekonominin yavaşlayacağı görüşü hakim.
Yatırım Araştırma Uzmanı Aysun Göksu'nun analizine göre;
Trump'ın seçim vaatlerinde dikkat çeken iki önemli detay ticaret politikaları ve Amerika Merkez Bankası(FED)'nın geleceği oldu.
Bilindiği üzere Trump, ihracatının büyük bölümünü ABD'ye yapan Çin mallarına yüzde 45 gümrük vergisi uygulamak istiyor. ABD'nin Çin ile ithalatı bu yılın Eylül ayında 42 milyar 22 milyon dolar seviyesinde bulunuyor.
Çin ve Meksika'nın da gümrük vergisini yükselterek misilleme yapmasından endişe duyan Amerikan iktisatçılar bunun ticareti ve büyümeyi yavaşlatabileceğini düşünüyorlar.
Ayrıca Meksika sınırına duvar örmek isteyen ve kaçak göçmenleri sınır dışı etmek isteyen Trump'ın Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması'nda izlenecek yol da ekonomiler için tedirginlik yaratıyor.
Trump Kanada, ABD ve Meksika'nın taraf olduğu bu anlaşmadan ABD'nin ayrılmasını istiyor.
Elbette bu gelişme ABD ekonomisinin yanında Meksika ekonomisi için de tedirginlik yaratan bir gelişme.
Göçmen Politikası İşsizliği Arttırır
Diğer taraftan, Meksika sınırına duvar çekilmesinin istihdamını da etkilemesi bekleniyor.
ABD'de 11 milyon kaçak göçmen bulunuyor.
Trump'ın göçmen politikaları çerçevesinde kaçak işçilerin çalıştırılmasının büyük ölçüde engellenmesi işverenler tarafından Amerikalı ve sigortalı çalışan sayısının artırılmasına yol açacaktır.
Ancak iktisatçılar ucuz Amerikalı işçi bulunamayacağından bunun da işsizliği arttıracağından ayrıca işverenlerin maliyetinin artarak şirket büyümelerinin büyük ölçüde etkilenmesinden şüphe duyuyorlar.
Bazı iktisatçılar ise, bu durumun ABD'de istihdamı arttırarak ekonomiye olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorlar.
Trump'ın istihdamı canlandırmak adına teşvik politikaları uygulamayı planladığını da belirtelim.
Düşürülen Vergiler Bütçe Açığını Arttırabilir
Diğer taraftan Trump, seçimleri kazanması durumunda ABD'de en yüksek gelir vergisi oranını yüzde 40'tan yüzde 33'e ve kurumlar vergisini ise yüzde 35'ten yüzde 15'e indireceğini açıklamıştı.
Trump'ın uygulamayı planladığı bu vergi reformu kimi iktisatçılara göre iç tüketimi artırarak enflasyona katkı sağlayacakken kimine göre ise ABD'nin bütçe açığına yılda 1 trilyon dolar olumsuz katkı sağlayacak.
İç tüketimi canlandırmak demişken, enflasyondaki görünüme bağlı olarak rotasını belirleyen FED'in de politikalarının yeni dönemde nasıl şekilleneceği merak ediliyor.