Trump ve trampet çalan filler !
Amerikan başkanı seçilen Trump'un çaldığı trampet sesi her yeri kaplamaya başladı. Müslüman ülkelerin vatandaşlarını ülkeye sokmama kararıyla başlayan tartışmalar, her gün alınan yeni bir karar ve söylenilen bir sözle artarak devam ediyor.
Bugünlerde ülkemizde herkesin yakınarak bahsettiği kutuplaşmanın sadece bizde olmadığını ve aslında hadiselerin maskeleri düşürücü gerçekliğe ulaşmasından kaynaklı olarak 'hayatın olağan akışı içinde' varacağı noktaya doğru ilerlediğini görmemiz gerek.
Hristiyan olma şartı!
Özgürlüğün, laikliğin ve demokrasinin merkezi Avrupa'da, Müslümanları baskı altına almaya dönük cami, minare, başörtüsü, dini eğitim, seyahat yasağı tartışmaları devam ederken Müslüman mülteciler "önüne ekmek atmak için bile" Hristiyan olma şartı koymaya kadar varan halihazırdaki durum, bahsettiğimiz "hadiselerin olağan akışının götüreceği noktayı" gösteren misallerdendir.
Bu aşamada, değerlerinin koruyuculuğunu üstlenmiş olan Amerika öncülüğündeki Batı'da, İslam düşmanlığı hızla artıyor demekten ziyade, var olan İslam düşmanlığı artık ayan-açık oluyor demek daha mantıklı.
Trump'ın yeni hayali!
"Geleneksel değerlerini kaybeden Hristiyanlığın yeniden eski rolünü üstlenerek yeni dünyanın tesisi için bir hesaplaşma yaşanması" gerektiğini düşünen Steve Bannon'u stratejik danışmanı olarak yetkilendiren ABD Başkanı Trump'un, Kiliseyi de kadrosuna dahil ederek yeni bir Katolik-Evanjelist diriliş hayali güttüğünü söylemek abartı olmayacaktır.
Aslında bir yanıyla Batılı liderlerin çoğu, doğrudan veya dolaylı olarak bu gaye ile hareket ediyor. Diğerleri gibi ikiyüzlü davranmayıp bunu açıkça dile getiren Trump bu manada daha samimi! Trump'ın aldığı kararlara direnen, direnir gibi yapan, bizdeki bazı safdillerin "aa bakın nasılda Müslümanların hakkını koruyorlar" algısına kapılmalarını sağlayan ABD Yargı, basın ve bürokrasisi, Trump ile gaye farklılığı yaşamıyor.
Sadece yöntem üzerine usülde farklılıktan kaynaklı itiraz ediyorlar. Bunca zaman katledilen milyonlarca masum için hiç sesini çıkardığını duydunuz mu o "adil yargıçların ve gazetecilerin? "
Çetin bir hesaplaşma
Bir hesaplaşma yaşanacaku2026 Bu hesaplaşmada tepişen fillerin ayaklarıyla ezdiği çimen olmamak için Israrla sistem değişikliğinden, mevcut dünya düzenine alternatif bir sistem inşa etmekten bahsediyoruz.. Netice itibariyle dünya bir bir buhran içindeyken ülkemizdeki gündem bu durumdan bağımsız değil. Biz başkanlık tartışmalarını, mahiyetinden ziyade, bunu savunan veya karşı çıkan bir çoklarından farklı olarak hadiselerin dayattığı değişimi gerçekleştirebilme yolunda atılmış bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz.
Dünya hızla bir yere doğru gidiyor. Nerede duracak, yolculuk nasıl olacak yaşarsak hep birlikte göreceğiz.
Son söz, muradımızı o güzel ifadesiyle yazıya döken Şehid Halil Kantarcı'dan:
"Bazen anlar anlatamayız, bazen anlaşamayız, bazen anlayamayız. Bazen olağanüstü hadiseler bir anda vuku bulur, şaşar, hazırlıksız yakalanırız. Ülkemizin, ülkelerin hatta topyekün dünyanın absürd-uyumsuz- tuhaf bir süreçten geçtiğini hissediyoruz. Birşey kımıldıyor arkadaşlar. Bir zaman yaklaşıyor. Dev bir kasırga, her şeyi yutan bir hortum yaklaşır gibi yaklaşıyor. Zihnimizi ve cismimizi altüst edecek bir güçleu2026 Şimdi en kuvvetli bağ ile kenetlenme zamanı sevdiklerimize, güvenip inandıklarımıza. Rüzgar diner, zaman geçer ve biz kurtuluruz! İnanın... "