Dolar (USD)
35.34
Euro (EUR)
36.50
Gram Altın
3034.03
BIST 100
9927.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Kasım 2019

Trump ve Bağdadi

Trump, Bağdadi' nin –sözde- öldürülmesi üzerine; "Bağdadi öldü. Bir korkak gibi öldü, kaçarak ve ağlayarak" dedi.

Bu, ABD'nin, tükenişinin ilanıdır.

Koskoca ABD ve Başkanı, basit bir terör örgütünü, üstelik kendi yarattığı bir terör örgütünü ve onun aciz, basiretsiz, çapsız, kukla liderini muhatap almakla, onu öldürmeyi büyük bir başarı saymakla, aslında, kendi çapını ortaya koydu.

Hani siz “Rambo”ydunuz?

Bir tekiniz koca ordulara bedeldiniz.

Hollywood’unuz böyle demiyor muydu?

Filmlerinizle bunu beyinlerimize kazımamış mıydınız?

Meğer, Bağdadi sizi tir tir titretiyormuş!

Rambo, kocaman bir balonmuş.

Meğer ABD, “Herkül” değil, bir “obes”miş.

Oysa, biz, DEAŞ'a, ABD’nin küçük parmağı yeter sanıyorduk.

Bu kadar “sevindirik” olduklarına göre pek yanılmışız.

Bir de, Trump'un, Bağdadi için kullandığı şu sıfatlara bakın:

“Korkak, kaçarak, ağlayarak..."

Acaba, ABD’liler Bağdadi’yi ne sanıyorlardı?

Trump bu ifadelerle iç kamuoyuna dönük tiyatro oynuyorsa hem kendinin, hem kandırmaya çalıştığı kitlelerin zeka seviyelerini gözler önüne sermiyor mu?.

Eğer bu bir tiyatro ise, ancak ana sınıfı öğrencilerine oynanabilir.

ABD seçmenleri, Trump’un, seçim turnuvasında “DEAŞ’ı Obama ve Hillary birlikte kurdular” diye bangır bangır bağırdığını duymadılar mı?

Kendi kuklanız bir örgütün liderini öldürmek nasıl başarı oluyor?

O seçmen bu numarayı nasıl yiyor?

Sanıyorum bunları gözümüzde fazla büyütüyoruz!

Odatv-Esed aşkı

Geçtiğimiz günlerde, Odatv, 18 Esed askerinin tutuklanması haberini şöyle verdi.

"Milli Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamayla, Suriye ordusuna mensup 18 askerinin ele geçirildiğini ifade etti. Ancak, askerlerin ele geçirilmesinin gerekçesi tam olarak anlaşılamadı.

Bakanlığın yaptığı açıklama tartışılırken, sosyal medyada bir video paylaşıldı. Videoda, bir Suriye askerinin, Türk ambulansında ÖSO’cular tarafından kötü muameleye maruz kaldığı anlar vardı. Videodaki seslerden anlaşıldığı üzere, olayın yaşandığı yerde Türk askerleri de bulunuyordu". (https://odatv.com/odatv-sordu-abdullah-agar-yanitladi-30101…)

Şimdi şöyle düşünelim;

Acaba bu haberi Yunan, İsrail, İngiliz ya da Esed basını verse daha farklı nasıl verirdi?

Odatv, acaba hangi ülkenin insanlarının muhatabıdır?

Basın hürriyetinden bu mu anlaşılıyor?

Suriye'de öldürülen 500 bin Müslümana Odatv'nin "tüh" dediğini duyan var mı?

Yukarıdaki haberi verirken güya pek insancıl(!)l gözüküyor ya...

Şunu soralım Odatv’ye:

500 bin Müslümanın öldürülmesi yüreğinizi neden hiç sızlatmıyor?

Oysa, Esed askerine tokat atılması bile sizi pek incitiyor.

Neden?

Acaba bu, “sadece” Esed aşkı mıdır?

Dün Biz, Bugün O’nlar...

Ahmet Cevdet Paşa, şöyle der:

“16. asırda Avrupa’nın iki kudretli hükümdarı Şarlken ile Fransuva idiler.

Her ikisi de, diğerini yenerek, Avrupa’nın birliğini sağalamaya çalışıyordu.

Aralarında amansız bir mücadele vardı.

Osmanlı, İngiltere ve Venedik ise bu birliğin sağlanmasına karşıydılar, bazen birini bazen diğerini destekliyor, birliği istemiyorlardı.”

Günümüzde, bu birlik “AB” adıyla sağlandı.

Bütün Avrupa, onlarca devlet, AB bayrağı altında birleşirlerken, bizim ise, “Türkler” ve “Kürtler” olarak ayrışmamız, biteviye vuruşmamız-çatışmamız isteniyor.

Acı olan, içimizden bazı kesimlerin bu politikayı kavrayamayıp “AB gönüllüsü” olmalarıdır.

Daha da acı olanı, bu kesimlerin, kendilerini “Ulusalcı” ve “Aydın” zannetmeleridir.