Trump, Hangi Savaşı Durduracak?
Amerika Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump, seçim
kampanyasında sürekli barış vurguları yapıyordu. Özellikle de Orta Doğu’ya
barış getireceğini vaat etti.
Bunun yanı sıra kendi döneminde hiçbir savaşın çıkmadığını, Amerika
ordusunu savaşlarda kullandırtmadığını söylüyordu, ezcümle kendi döneminin
huzur ve barış dönemi olduğunu vurgularken kendisinden sonra gelenlerin dünyaya
savaş ve kaostan başka hiçbir şey getirmediğini ifade ediyordu.
Aslında Trup döneminde 3 önemli hadise yaşanmıştı:
Birincisi; "Trump Barış Planı"
diye tabir edilen "Yüzyılın Anlaşması".
İkincisi; ABD’nin
Kudüs’ü "İsrail"in başkenti olarak tanıması.
Üçüncüsü ise; ABD
askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi.
Birinci ve ikinci
noktaya baktığımızda, ABD’nin ilk ve son hedefinin "israil"i korumak olduğunu anlıyoruz; "
Yüzyılın Anlaşması",
Gazze kasabı Netanyahu ile birlikte düzenlenirken ABD’nın kendisinden razı
olduğu, "İsrail"in varlığından memnuniyet duyduğu Mahmud Abbas
bile çağrılmamıştı.
Neyse konumuza
dönelim…
Hakkında rezalet dolu
birçok dava açılan Trump nasıl olduysa seçimi kazanabildi, ancak seçim
vaatlerinden biri; savaşı durdurmaktı. Peki hangi savaşı durduracak?
Trump başkanken diğer
dünya güçleriyle bir şekilde geçinebiliyordu, hatta kuklalarını da çok fazla
küstürmüyordu.
Trump, Putin ile iyi
geçiniyordu, Trump, Putin’in birkaç rezaletine göz yumuyordu, keza Putin. Yani
anlayacağınız üzere "it, iti ısırmaz" politikasını güdüyorlardı.
Trump’ın daha doğrusu
Cumhuriyetçilerin politikası; güçlü ülkeler olsun ama kontrolümüzde olsun
politikasını benimserler.
Demokratların
politikası ise, güçlü ülkeler olduğu müddetçe her zaman tehlikedeyiz kafasıyla
hareket ederler. Bunun için, Rusya-Ukrayna savaşının fitilini yakarak Rusya’yı
ve Avrupa Birliği’ni dizginlemek istediler. Bunun için herkes Demokratlardan
rahatsızlık duyar normalde…
Tump’ın "Savaşı
Durduracağım" sözünü okuyunca aklımıza Ukrayna savaşının
durdurulması gelir, gelmeli; çünkü Trump’ın dostu olan Putin’i daha fazla sıkıştırmak istemez.
Fakat Gazze’de
soykırımdan bahsedildiğinde Trump’ın politikasının "Afferin oğlum
Ahmet, sen bu yolda devam et" olduğunu görüyoruz; Trump’ın iki dostu
var; birisi Putin diğeri ise Netanyahu!
Her iki dostunu
korumaya çalıştı, çalışıyor, çalışacak da!
Yahudilerin Trump’a
olan açık desteği olmasaydı belki Trump bu kadar rahat bir şekilde
kazanamayacaktı. Aslında baktığımızda seçimi Trump’a kazandıran iki ana faktör
var; Ukrayna savaşını durduracağını ve "israil"i koruyacağını taahhüt etmesi. Belki diyeceksiniz
ki; Kamala Haris ve Demokrat parti, "israil"i koruyacaklarını taahhüt etmediler mi?
İster Cumhuriyetçiler olsun ister Demokratlar olsun, amelde farklı olsalar da itikatta aynılar…
Fakat Cumhuriyeçiler
normalde daha aleni ve fütursuzca çalışırlar. Dolayısıyla bundan sonraki süreç,
daha çetin olabilir Gazze açısından. Ukrayna açısından ise daha sakinleşebilir.
Allah Gazze’mizi
korusun ve o şer odaklarının belasını versin diyelim!