TRT'ye mektup
Ülkemizi tanıtma adına ülkemizin tezlerini anlaşılır kılmak için son yıllarda TRT’nin döktüğü ter takdirlerin üzerindedir. Gerek ulusal ve uluslarası yayınlar ve gerekse de çevirdiği diziler sayesinde bu anlandaçok ciddi bir boşluğun doldurulacağına dair ümidimiz yeniden yeşermiştir. Bu alanda çok ciddi emekler de verilmektedir. TRT mutfaklarından çıkacak eser ve çalışmalara insanımızın, coğrafyamızın ve dünya insanın ihtiyacı vardır. TRT yapımcıları medeniyetimizin anlaşılmasına ve anlatılmasına dair çok büyük bir sorumluluk içindedirler. TRT bizim yeni yüzümüzdür.
İletişim çağının ayrıcalıkları görsel yayınların her
ayrıntısında kendini göstermektedir. İşte bunu müspet kılmak da bizim
elimizdedir. İki saatlik filmin vereceği mesajı ve bu mesajı
ulaştırabileceğiniz kitlenin büyüklüğüne ve bu kitleye vereceğiniz doğru bilgi
ve mesajı belki yıllar hatta asırlar içinde bile yapamayabilirsiniz. Bu yüzden
TRT kazandığı bu ivmeyi devletin verdiği sonsuz destekle daha da yukarı
çıkarmakla yetinmeden, yumuşak gücünü daha fazla hissettirecektir.
Tarihimizi daha anlaşılır kılmak adına, kültürel
değerlerimize ve âli hedeflerimizin hizmetine dizi,belgefim vd. çalışmalarla
katkı sunmak için ülkemizin en parlak yüzü olmaya devam etmelidir TRT. Kadim bir
şuur, ruhi bir aidiyetle işini götüren TRT’nin omuzlarındaki yük her
zamankinden daha ağırdır. Bu konuda TRT’nin başında çok dirayetli bir yönetim
olduğunu biliyor oluşumuz yüreğimize su serpmektedir.
Anlatmak istediğimizi somutlaştıracak olursak naçizane, bu
güzide kurumdan şahsi beklentilerimi şöyle ifade edebilirim: Çağrı sinema
filminden sonra İslam aleminde bu çapta bir film yapılabilmiş değildir. TRT
sahip olduğu saha, prodüksiyon ve azim avantaşlarını Çağrı filmine benzerfilm
ve çalışmalara girişerek taçlandırabilir.
Diriliş, Payitaht Abdülhamit, Kuruluş Osman, Aşkın Yolculuğu
gibi çalışmaların oluşturduğu bilinci ve bu bilincin değerini ifade etmek
mümkün değildir. Örneğin tasavvufa dair bir Mevlana dizisi veya sinema filmi
hazırlamak hazırlatmak çok ciddi bir sükse oluşturacaktır. Bu konuda isim
önerim: Mevlevi Mesajı. Tarihimiz ve değerlerimizle insanlık için
barındırdığımız öğretileri her zamankinden daha çok TRT vesilesiyle gün ışığına
çıkarmaya dünyanın ihtiyacı vardır.
TRT her zamankinden daha çok çalışarak, iletişim çağı ve
sosyal medyanın beraberinde getirdi sığ, asparagas ve yozlaştırıcı hegamonyayı
kırmalıdır, kıracaktır. Bu gayeyle ciddi bir azim görmekteyiz; lakin TRT’den
uygarlığımızın tanı’mı ve tanıt’ımına damga vurmasını beklemek hakkımızdır;
çünkü TRT ailesi bu büyük hayal ve bu gayeye muktedirdir.
TRT’nin vereceği
ilhamla yeni nesil önünü bir başka görecektir. Günümüz medyası maalesef
insanlığa insanın taşıyabileceğinden daha büyük dezavantajlar sunmaktadır.
İnsanı insan yapan doktrinlerin aşınmasına hatta ortadan kalkmasına ‘altın
vuruş’ yapan günümüz medyasının bu tarihi vebalinin günahını minimize etmek için gayretler üstü gayretlerle TRT
ibreyi olumlu istikamete döndürebilecektir. Son dönemlerinde TRT’nin doğru
bilgi, ‘gönül’ merkezli çalışmaları TRT’den beklentileri ziyadesiyle
arttırmaktadır. Bu haklı beklenti inşallah karşılığını daha fazla bulacak ve
TRT adlı markamız yüz akımız olmaya devam edecektir. TRT, değerlerimizin
sesidir. Bu bilince hizmet eden tüm TRT ailesine ve başta Yönetim Kurlu başkanı
olmak üzere TRT’nin tüm çalışanlarına selam, tebrik ve takdirlerimizi sunmayı
vazife biliyor ve Türkiye’yle beraber dünyanın TRT’yi yakından merakla takip
ettiğini hatırlatır ve daha büyük başarı için muvaffakiyetler diliyorum.