TRT'nin Zaferi
Benim TRT ile ilk buluşmamın tarihi, 1970'lere dayanıyor. Henüz çocuklum, beş on yaşları arasını, o unutulmaz masal çağını yaşıyordum. Televizyon yoktu, yayınlar başlamamıştı. Çocuk romanım Yıldızlarla Uyumak'ta anlattım zaten. Koca şehirde sadece bir evde anten görürdük. O esrarengiz evin etrafındaki biz mahalle sakinleri, bir efsaneyi anlatır gibi birbirimize fısıldardık: "Bu evde televizyon var!" Ama televizyon nedir, nasıl bir şeydir, bilmezdik. Televizyon hayatımızda olmasa da radyo ile muhabbetimiz iyi, ünsiyetimiz ziyadeydi. Az çok her evde bir radyo bulunurdu. 'Ajans'ları dinlerdik radyodan. Daha doğrusu büyüklerimiz dinler, biz de hafiften kulak kabartırdık. Ülkede ve dünyada olup bitenden o şekilde haberdar olurduk. Gazete okumak lükstü, her eve gazete girmezdi o zaman. Eski tarihli gazeteleri bulduğumuzda o bayat haberleri bile merak ve heyecanla okurduk.
Bugün az çok her yetişkin insanın gönlünde eski 'radyo günleri' vardır. Radyolar sevilir, dinlenir ve gerçekten de bu cihazlardan kültürel fayda elde edilirdi. Sadece haberler dinlenmezdi elbette. Kültür programları, memleket havaları, şarkılar, türküler, Cuma günleri de dinu00ee sohbetler dinlenirdi. Ben ise çocukluğumda "Arkası Yarın", "Bir Roman Bir Hikaye" ve "Çocuk Saati" hayranıydım. Pazar günleri komşularımız Altaç Ailesine gider, Zekeriya ve Mithat'la birlikte o hikaye ve romanları büyük bir heyecanla dinlerdik. Sefertası'nda da anlattığım "Muzaffer Teyze" hikayesi gerçektir, yaşanmıştır. Arkadaşlarımın anneleri Muzaffer Teyze radyo programını dinledikten sonra sevgiyle hazırladığı börekleri, çörekleri yer, çayını içerdik. O çocukluk yıllarını, o saadet demlerini unutmak mümkün mü?
Aradan uzun yıllar geçti. Türkiye gazetesinde Kültür Sanat Servisi'ndeyim. Nazif Tunç ve Murat Başaran da var. Yanılmıyorsam 1986 yılıydı. Bir anda TRT Televizyonu'nun ikinci kanalı gündeme geldi ve TRT2 Yayına başladı. Nasıl büyük bir heyecan, sormayınu2026 Biz o zaman sayfamızın manşetinde bu haberi "İkinci Kanal, İkinci Perde" şeklinde vermiştik. TRT böylece birinci kanaldan sonra ikinci kanalı da hizmete sunuyordu. Zaman akıp gitti. Şimdi TRT'nin kanalları o kadar çoğaldı ki takip edemez olduk. Hem radyo sayısı çoğaldı hem de televizyon.
TRT'nin zengin muhtevasını ve yayınlarını kısa bir yazıda anlatmak zor. Ama en azından televizyon, radyo ve sitelerin isimlerini görelim. TRT'nin televizyonları şöyle: TRT1, TRT Haber, TRT3 Spor, TRT Türk, TRT Gap, TRT Avaz, TRT Çocuk, TRT6, TRT Diyanet, TRT Okul, TRT Belgesel, TRT HD, TRT Müzik, TRT Arapça. Bunlara yeni televizyonların ekleneceğini öğrendim. Türk Hava Yolları, nasıl dünya çapında bir firma olduysa TRT de yayıncılık alanında iftihar ettiğimiz bir markamız şimdi. Kurum bünyesinde yayın yapan radyolar ise şunlar: Radyo 1, TRT FM, Radyo3, Radyo 4, TRT Türkü, TRT Nağme, TRT Radyo Haber, TSR, TRT Avrupa FM. Bu arada siteler dikkatimi çekti. Seyirciyi ve dinleyiciyi bilgilendirme adına önemli bir görev üstlenen bu sitelerin isimlerini görelim: TRT Müzik, Popüler Çocuk Şarkıları Yarışması, Ebu, Telegün, 23 Nisan, TST, TRT Ab Proje, Koordinasyon Ofisi, TRT tarihi Türk Müziği Arşivi, Kostüm Aksesuar.
TRT'nin habercilikte rakiplerini aştığını görüyoruz. Özellikle TRT Haber, halkın en çok takip ettiği bir kanal şimdi. En doğru, hızlı ve ayrıntılı haberleri buradan takip etmek mümkün. Kanalda yıllardır büyük beğeniyle seyredilen "Ömür Dediğin" belgeseli, artık klasik oldu. Benim büyük takdir ve heyecanla beklediğim ve kaçırmamaya çalıştığım üç yeni dizi "Yedi Güzel Adam" (pazartesi), "Filinta" (Salı) ve "Diriliş u2013 Ertuğrul" (çarşamba) geniş kesimler tarafından ilgiyle seyrediliyor. ESKADER, "Yedi Güzel Adam" filmine "Televizyon Dizisi Ödülü"nü verdi. "Diriliş" ve "Filinta" bazı özel televizyonların yalan yanlış tarihu00ee dizilerine güzel cevap oldu. TRT'nin büyük transferlerinden biri, "Pelin Çift ile Gündem Ötesi" programı. Kurumun beni en çok ilgilendiren televizyonu TRT Türk. Yayınları neredeyse tamamen kültür ve sanata ayrılmış. Bazıları: "Bizim İller", "Sinema Sevdası", "Koleksiyoner", "Kitapçı, "Kendi Gökkubbemiz", "Hanedan", "Gündem Edebiyat", "Gündem Kültür Sanat", "Geçmiş Zaman", "Dönmeyenlerin Sesi", "Ahmet Yenilmez ile Azüller", "Açık Şehir", "11 kahvesi", "Devrialem". Özel televizyonların programlarından sıkılan ve yorulanlar TRT'nin düğmesini çevirsin derim. Onlara hitap edecek güzel bir konu mutlaka vardır. TRT yöneticilerini yürekten kutluyorum. Ellerine sağlık.
