Trol senin ...
Yazının başlığı sert gözükmüş olabilir, oysaki çocuk masumiyeti ile çok daha ağır ifade edilebilecek sözleri yumuşatarak ancak başlığa dönüştürebildim. Hani çocukken sana eşek diyene başka küfür bilmediğin için eşek babandır dersin ya işte öyle bir şey...
Trol nedir bilmeyene kısa bir özet geçelim...
Girizgâhı da tüm yayın hayatı doğru ve düzeyli! Habercilik yapmak ile geçen Cumhuriyet gazetesinin web sitesinden aldığım açıklama ile yapalım.
Tanım şöyle; ciddi veya ciddi olunması gereken konu, ortam veya platformlarda olayı tamamen ciddiyetsiz veya alaycı bir tavırla ele almak mantığı olarak düşünülebilir.
Anlaşıldığı üzerine trollük çok makbul bir haslet değil...
Trollük kavramının zihinlerimizde yerleşmesinin mazisi de çok uzun değil. Türkiye kutuplaşıyor söylemleri ile aynı maziye dayanıyor bile diyebiliriz.
Trol sıfatını birilerine yakıştıranlardan bol bol kutuplaştık veryansınlarını duyarız. Karşıt düşünceyi etkisiz hale getirmenin ya da düşündüğünü savunmaktan çekinecek hale getirmenin yollarından biridir bu aslında.
Bir sohbet ortamında hakkını savunan kişiye defalarca gevezelik yapma dersen, düşüncesini söylemekten çekinmeye başlayacaktır. Bir iş toplantısında fikirlerini söylemek isteyen kişiye, defaten saçma cevabını verirsen, fikrini kendine saklamaya başlayacaktır. Muhalefetin ısrarla trol söylemini kullanmasının altında aslında bu caydırma metodu yatıyor. Onlar yalanlarını yüzsüzce paylaşırken, sen bir süre sonra doğruları paylaşmaktan çekinir hale gelebilirsin.
Sosyal medyada oy verdiğin partinin (Ak Parti için geçerli bu kural) hakkında bir şey yazdığında olay şöyle gelişiyor, basit bir iki örnek verelim.
Kemal Kılıçdaroğlu ‘’Elazığ’a gittim bir tane Kızılay çadırı görmedim ‘’
Sen; ‘’olur mu öyle şey önünde basın açıklaması yaptığı çadır Kızılay çadırıydı.’’
Çağdaş muhalif kişi; ‘’Trollük yapma ‘’
Ekrem İmamoğlu; ‘’12 yıldır Maltepe’ye gelen ilk İBB başkanıyım. ‘’
Sen; ‘’olur mu öyle şey daha 2 yıl önceki İBB başkanının görüntüleri var, hem ziyaret edilen ilçe başkanı paylaşmış hesabında.’’
Aydın muhalif kişi; ‘’Troller damlamaya başladı.’’
-Murat Ongun; Bir duraktan tam 47 kişi binmiş ve otobüste bilerek kalabalık oluşturmuşlar.
Sen; Böyle bir şey olmadığı kendi söylemleri ile de yalanlandı. Genel başkandan belediye başkanına alayınız yalancı.
Çağdaş, elit, entel, aydın muhalif; ‘’Ak trol seni’’
Son günlerde Mahir Ünal’ın konuşmasından kısa bir kesit alınarak, bizden önce bardak yok dedi yalanı gibi örnekler çoğaltılabilir, zira muhalefetin yalan furyası artık kronikleşti.
Trollük bir partiden ziyade yalan ile yandaşlık yapan herkese verilmesi gereken ortak bir sıfat olmalıyken ülkemizde ne yazık ki, iktidarı destekleyen ve gönüllü olarak sosyal medya kullanan herkese yapıştırılan bir sıfat oldu.
Siyaseti ve siyasetçiyi kutsamadan ve onların da hata yapabileceği ön kabulüyle ilerlemeye çalışalım. 90-100 yıldır aynı zihniyeti koşulsuz şartsız destekleyen, genel başkanı müstehcen kaset ile değişen, altyapı olarak çökme noktasında olan şehirlerde 35 yıldır aynı partiye oy veren trol olmayacak da büyükşehirlerde yaptıkları hizmet ile herkesin takdirini kazanan partiye destek verenler trol olacak...
Sabah akşam işleri güçleri yalan söylemek olanlara, iktidar dünyanın en iyi işini de yapsa biz muhalefet edeceğiz diyenlere ümit bağlayan trol olmayacak da 18 yıldır yaptıkları hizmet karşılığında halkın yarısının desteğini alan partiye taraftar olanlar ve bunu ilan edenler trol olacak...
Son söz olarak; Bir küçük çocuk masumiyeti ile bize trol diyenlere trol senin... diyoruz.
