Dolar (USD)
35.36
Euro (EUR)
36.60
Gram Altın
2956.98
BIST 100
9830.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Eylül 2019

Toprak Kokulu Analar Başaracak

İlk defa tepki vermiyorlar. İlk defa ağlamıyorlar. İlk defa çığlık atmıyorlar. İlk defa yürekleri yangın yerine dönmedi. Kendi deyimleriyle; yüreklerini yakmak için kurulmuş bir parti marifetiyle az mağdur edilmediler.

Hatırlayın; 2014 yılında yine Diyarbakır’da PKK’nın dağa kaldırdığı 15 yaşındaki üç çocuğun ailesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde “PKK çocuklarımızı geri ver” eylemi başlatmıştı. Sonra kendi gayretleriyle bu çocuklardan bir tanesi örgüt tarafından geri verildi.

Benzer bir eylem ise Bitlis’in Hizan ilçesinde PKK tarafından dağa kaçırılan 16 yaşındaki çocuğun ailesi tarafından başlatılmıştı.

PKK ise uluslararası sözleşmeleri hiçe sayarak çocuk kaçırma ve bu çocukları gerilla olarak kullanma stratejisinden asla vazgeçmedi. Sadece 2014 yılında 208 çocuk kaçırdı.

Çocuklar evvela çok ciddi bir beyin yıkama operasyonuna maruz bırakılıyor. Bugün Diyarbakır’da oturma eylemi yapan bir babanın ifade ettiği gibi;

“Benim oğlum HDP'nin bayrağını yollara, evimizin damına asıyordu. Aklı başından gitmişti. Telefonla aradıklarında 'kim sana telefon açıyor' diyordum. 'Anne maç var' diyordu. Kulaklığı kulağına takıyordu, kiminle konuştuğunu söylemiyordu. Okumam yazmam yok ki ben anlayayım."

Evet, bilhassa yoksul, okuma yazma bilmeyen cahil ailelerin çocukları hedef alınıyor.

Sonra örgüt çocukları silahlı çatışmalarda, bombalama eylemlerinde, gösterilerde, kuryelik ve gözetleme işlerinde kullanmaya başlıyor.

Kız ya da erkek çocuklarından bazıları da tehditle taciz ve tecavüze uğruyor.

Z.T. adlı örgütten ayrılan bir militan Aksiyon Dergisi’nde (11.06.2012) yayımlanan bir haberde şöyle demekteydi; “Çocukların dağdaki temel sıkıntısı taciz ve tecavüze uğramaları. Hem erkek hem de kız çocuklar taciz ve tecavüze uğruyor. Benim tanık olduğum 15 kadar olay var. Eski militanlar küçük kız çocuklarına tecavüz ediyor ve onları tehdit ediyor.”

Selahaddin Demirtaş ise farklı bir şey söylüyor. Ona göre; “Çocuklar, kendi istekleri ile kendi kararları ile katılım yapıyorlar.”

Duran Kalkan da; “Kimseyi zorla tutmuyoruz. Hangi yaşta olursa olsun geliyor mücadeleye katılıyor, istediği zaman gidiyor. Geliyor, tamamen isteği ile geliyor. Her yaştan, cinsten insan geliyor. PKK kaçırmıyor bunlar düzenden kaçıyor… Zulmün hesabını sormaya geliyor” diyor.

8 ila 15 yaş arasındaki çocuklar düzenden, hesap sormaktan ne anlar? HDP’li yöneticilerin çocukları düzenin her türlü nimetinden faydalanırken; Kandil, fakir çocukları bombalı eylemlerde kullanmayı tercih ediyor.

Çünkü Kandil eğitim sisteminin ve Kandil ideolojisinin nihai hedefi tam olarak budur. Ulus devletçi, elitist, güçlü, nüfuzlu, tek parti anlayışına hâkim Kürt önderleri/komutanları/siyasetçileri; Kürtlerin sürekli olarak kendilerini, hakları gasp edilen, ezilen bir kesim olarak görmelerini istiyor.

Çünkü bu psikolojinin kin ve nefreti diri tuttuğunu çok iyi biliyorlar. Küresel emperyalist düzenin uşaklığını yapmak için bu ideolojiye sıkı sıkı sarılıyorlar.

2019 yılında, dağda, eli tetikte, dünyadan, şehirden ve medeniyetten kopuk bu nüfuzlu kesim kendilerine bağlı, bağımlı, itaatkâr, kontrol edilebilir bir Kürt halkını ancak bu şekilde yönetebiliriz diye düşünüyor.

Kısacası Kürt halkı, ulus devletçi Kandil ideolojisinin tahakkümü altında dünyadan koparılmak isteniyor. Oysa Kürtler artık hakikati gördü. Erdoğan'ın ifadesiyle bu ülkenin birinci sınıf vatandaşları olduklarını çok iyi biliyorlar.

Kürt halkı, PKK ve HDP’nin kendilerini 19.yüzyılın zihin dünyasına mahkûm ederek ve çocuklarını kullanarak, Amerika’nın ve İsrail’in emelleri doğrultusunda güç devşirdiklerini artık anlamış bulunmaktadır.

O yüzdendir ki biz, bin yıllık bir özlemle Kürtlere yaklaştıkça, onların üzerinden yoksulluk belasını kaldırdıkça, yüz yıllık asimilasyoncu politikaları tasfiye ettikçe, OHAL'ı kaldırıp, Kürt dilini özgürleştirdikçe, bölgede havalimanları, yol ve köprü inşa ettikçe bundan rahatsız oldular.

Çünkü onlar yoksul Kürtlerin çocukları üzerinden Amerikan emperyalizmine uşaklık etmek için varlar.

Bunu Kürt anaları gördü. Çocuklarını dağa kaldıran örgütle halay çeken yüzsüz siyasetçileri ve kurulan kirli birliktelikleri de gördü. Anaların bu feryadına kulak verelim.

Hiçbir güç vicdan ehli insanların oluşturacağı birliktelikten daha tesirli değildir. Bu çocuklar bizim toprakların çocukları. Onları uluslararası terör şebekelerin elinden kurtaralım.