Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Eylül 2023

​Toplumun karanlık yüzü

İnsanlık tarihi kadar uzun bir geçmişi olan hırsızlık insanlık tarihi boyunca var olan bir suç biçimi olmuştur. Hırsızlık “Başkasına ait bir malın mülk edinme kastıyla muhafaza edildiği yerden gizlice alınması” şeklinde tanımlanabilir ve suçun tanımında ana unsuru (rükün) malın gizlice alınması teşkil eder. Hırsızlık, mülkiyet hakkına saygıyı zedeler ve toplumları olumsuz etkiler. Hırsızlık, tarih boyunca bütün toplumlarda en çok karşılaşılan suçlar arasındadır.

Allah Teâlâ (cc) toplumsal birliğin sağlanmasına vurduğu darbe ve bireyin iç dünyasında yaptığı tahribattan dolayı hırsızlığı kesinlikle yasaklamıştır. İslam, insanların emeğine ve alın terine büyük önem verir ve onu korur. İslam hukukunda yer alan ve korunması gereken beş temel ilke vardır. Bunlar sırasıyla can, din, akıl, mal ve nesildir. Bu beş ilkeye '”Zarurat-ı Diniyye'” ve '”Zarurat-ı Hamse'” adı verilir. Bu temel ilkelerin biri de maldır.

Emek hırsızlığı, çalışanların haklarına saygısızlık eden bir sorun olarak günümüzde hala varlığını sürdüren bir konudur. Emek hırsızlığı, işverenlerin veya işverenlerin uyguladığı politikaların, çalışanların emeklerini adil bir şekilde değerlendirmemesi ve çalışma koşullarını kötüleştirmesi durumunu ifade eder. Bu, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, güvencesiz işler ve işçi sömürüsü gibi biçimlerde ortaya çıkabilir. Emek hırsızlığının temel nedenleri arasında kâr amacı güden şirketlerin baskısı, işçi sendikalarının eksikliği, düzensiz çalışma saatleri ve işçi sömürüsünün yasal düzenlemelerle zayıf korunması yer alır. Ayrıca, küreselleşme ve teknolojik ilerlemeler de bu sorunu karmaşık hale getirmiştir. Emek hırsızlığına dair birçok örnek bulunmaktadır. Örneğin, düşük ücretle çalıştırılan işçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı durumlar, bu sorunun somut bir göstergesidir. Ayrıca, işçi haklarını kısıtlayan veya işçi sağlığını tehlikeye atan işveren politikaları da emek hırsızlığına örnek olarak verilebilir. Emek hırsızlığı, çalışanların haklarına saygı duyulmaması ve işçi sömürüsüne yol açan bir sorundur. Ancak, çalışanlar ve toplumlar olarak bu adaletsizliğe karşı mücadele ederek, daha adil bir çalışma dünyası yaratmak mümkün olabilir.

Devletin imkanlarını kendi çıkarları için kullanmak, rüşvet almak, alışverişte hile yapmak, suyu ve elektriği kaçak kullanmak, insanların zamanlarını boşa harcamak da bir yönüyle hırsızlıktır. Peygamber Efendimiz “Bir kısım insan vardır ki, Allah’ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye çalışırlar. Hâlbuki bu, kıyamet günü onlar için bir ateştir…” (Buhari, Hums, 7) buyurmaktadır. Rabbimizin bize emrettiği ibadetleri hakkıyla yerine getirmemek de hırsızlıktır. Yine Peygamber Efendimiz; “Namazdan çalanlar hırsızlık bakımından insanların en kötüsüdür” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, C 3, s.56) buyurmuştur. Hırsızlık yapmak kadar onu görüp duyarsız kalmak da vebaldir. Bunu da Peygamber Efendimiz “Kim hırsızlığa göz yumarsa o da ondandır” ( Ebu Davud, Cihad, 135) buyurarak dile getirmiştir.

Hırsızlık, birçok farklı nedenle gerçekleşebilir. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve yoksulluk, insanları hırsızlık yapmaya itebilir. Ayrıca, bazı hırsızlar kişisel kazanç sağlamak için suça başvururken, diğerleri bağımlılık sorunları veya psikolojik sorunlar nedeniyle hırsızlık yapabilirler. Hırsızlık hem kurbanlar üzerinde hem de hırsızlar üzerinde ciddi sonuçlara yol açabilir. Kurbanlar maddi kayıplar yaşarken, bu tür olaylar psikolojik etkilere de yol açabilir. Hırsızlar ise yasa dışı faaliyetlerden dolayı hukuki sonuçlarla karşı karşıya kalabilirler. Hırsızlık, toplumlar için ciddi bir sorundur ve birçok farklı nedenle gerçekleşebilir. Ancak, eğitim, bilinçlendirme ve güvenlik önlemleri ile bu sorunun üstesinden gelinebilir. Toplumun karşılaştığı zorluklara rağmen, insanların birbirine güvenebildiği bir dünya için mücadele etmek önemlidir. Her ne şekilde olursa olsun hırsızlık her şekliyle kötüdür ve dinimizce yasaklanmıştır.

Allah’ım! Bizlere çalışarak helalinden rızık kazanmayı nasip eyle. Bizleri insanların malına göz dikmekten ve kul hakkı yemekten koru.