Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Haziran 2022

Toplumun çözümleri ve yolu

Derdi olmayan insan yoktur. Derdi olmayan toplum ve kurum da yoktur. Dertlerimizin bazıları bireysel bazıları ise kurumsal…

Bireysel dertlerin çözümleri bazen çarçabuk hallolur. Bazıları ise toplum yol açmadan, kurumlar adım atmadan asla çözülemez. Çözülse de dertler tamamen bitmeyecektir. Sorunların tamamen yok edilmesi, meselelerin topyekûn çözümlenmesi diye bir netice yeryüzünde asla bulamazsınız. Sadece dertlerinizin tamamına yakını ve mükemmele yakınlaşan şekilde çözümler elde edebilirsiniz.

İnsanların bireysel derdini çözmek böyledir de toplumsal meseleler, kurumsal sorunların çözülmesi bu kadar kolay ve basit değildir. Toplumsal meseleler ve kurumsal sorunlar; kurumlar çözüm üretmeden, toplumların gayreti ve insanın teri olmadan asla çözülemez.

Zina arttı..ne yapacaksınız?

Tecavüz sayısı arttı.. köpüklü kahve mi içeceksiniz?

Vahşileşen köpekler insanları öldürmekte.. insanı mı köpeği mi koruyacaksınız?

Komşuluk ahlakı, ekonomi-pazar ahlakı, işçi ve işveren ahlakı bozuldu.. ah vah mı edeceksiniz?

Vesaire…

Bu ve benzeri sorunların çözümünü din, psikoloji, sosyoloji ve siyaset gibi toplumu ilgilendiren ilmi alanlara hâkim olmadan, bu ilimlere göre değerlendirme yapmadan sağlıklı bir netice alamazsınız. Sorunların mutlaka iki tarafı olur ve siz sadece bir tarafı da dinleyerek sağlıklı bir netice alamazsınız. Bir dini, bir siyasi, bir sosyal, bir iktisadi sorunun çözümünde toplum ve kurumları meselenin çözüm merkezine koymadan sağlıklı bir netice asla alamazsınız.

Toplumsal mesele ve kurumsal sorunların çözüm yollarını tespit ve teşhis ettiniz ve çözüm aşamasında siyasete sordunuz.. iktisada sordunuz.. yargıya sordunuz ve bir neticeye vardınız. Topal kalacaktır.. noksan kalacaktır. Ahlaka ve ilme de sormalısınız. Ancak böylece doğru ve isabetli neticeler alabilir, hayırlı bir iş yapmış olursunuz.

Ayrıca toplumsal mesele ve kurumsal sorunlarda baş aktör olan toplum, toplumsal bir bilinç ile harekete geçmezse zaten bir çözüm de üretilemez. Burada kurumsal bir bilgi, bir gelenek ve bir hareket kültürü de oluşturulamaz. Toplum, çok güçlü kurumsal yapılar kuracak ki siyasi, dini, iktisadi, sosyal sorunlar çözülebilsin.

Toplum, tüm toplumun yararına, iyiliğine hayır halkaları, fayda kurumları oluşturmak zorundadır. Allah’ın razı olduğu halka ve kurumları hemen, her daim oluşturmak zorundadır. Rahmete yönelik yapılan çalışmaların sonucu sosyal çalışmalarla da ispatlanmış bir şekilde rahmetle neticelenir. Böyle rahmete yönelik çalışmalar; merhamet, sevgi, şefkat doğurur. Tersi bir çalışma durumunda da eziyetin, bozgunun, zulmetin doğduğunu herkes bilir.

İdeal çözüm toplumu olunmak zorunluluğu vardır. Dert üreten değil çözüm üreten toplumlar ayakta kalabilir. Toplum, birbirine sırt çevirmeden yaşarsa tebessüm açan gönüller, huzur veren diller oluşur. Toplum, birbirine kin tutmadan yaşarsa birbirine kuvvet verecek komşuluk binası oluşur. Toplum birbirini kıskanmadan yaşarsa birbiri için mücadele edecek kalpler oluşur. Toplum, birbiriyle dostluğunu kesmeden yaşarsa binanın birbirine emanet edilmiş kolonları, kirişleri olur. Toplum, birbiri ile kardeş olursa çözüm yolları her zaman var olur, toplumsal meselelerin ve kurumsal sorunların çözümü hayırlı olur, bereketli olur. Bütün bunlar, ideal bir çözüm toplumunun özellikleridir.

Toplum, hem ideal çözüm toplumu olmalıdır hem de toplumsal meseleleri, kurumsal sorunları çözecek kurumlar kurmalıdır. Toplum böyle olmazsa kurumları böyle olmazsa bir sosyal kıyamet ve ahlaksızlık afetinin herkesi yakıp yıktığı, sonunda ise iktisadın da siyasetin de ahlakın da sosyal hayatın da bu enkaz altında kaldığı görülecektir.