Toplumsal ahlak ve çürümede geldiğimiz son nokta
Ahlak terimi sözlükte ‘’insanların toplum içinde uyması gereken kural ve ilkeler olarak tanımlanmaktadır.’’
Toplumsal ahlak ve çürüme Türkiye’de son yıllarda
hızla artmaktadır. Toplumun her kesimi bu çürümeden nasibini almıştır. Özellikle gençlerimiz en çok
etkilenen kesimdir. Haz ve hızın yoğun
olarak yaşandığı günümüzde, internet ve
sosyal medya platformlarının hızla yayılması, gençlerimizi tehdit eder bir hal aldı.
Bu
nedenledir ki! gençlerimiz milli, manevi
ve ahlaki, değerlerden yoksun olarak yetişmektedirler.
Toplumsal
düzeni sağlama da ahlaki normlar önemli bir yer tutar. Modernite ve teknolojinin
hızla ilerlemesiyle birlikte, ahlaki normlar artık alt üst olmuştur. Yaşadığımız şu günlerde, geleneksel
aile bağları ve komşuluk ilişkileri zayıflamış,
ayrıca teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bireyselcilik ön plana çıkmıştır.
Yalnızlaşan bireyler, kendilerini
topluma yabancılaşmış hissederek, sosyal çürüme sürecini hızlandırmaktadırlar.
Toplumda gelir dağılımındaki adaletsizlik, hızla artarak, zengin ile fakir
arasındaki fark açılmış, bu da sosyal sorunların
artmasına neden olmuştur.
Şu
anda ülkemizde en önemli kayıp
“ahlaktır”. Sosyal medya fenomenlerinin lüks
yaşantıları bunlara sadece bir örnek, gençlerimizde bunlara özenip kısa
yoldan köşeyi nasıl döneriz onun
peşindeler.
Gerçekleri söylemek gerekirse, toplum ahlaki
değerlerini kaybetmiş durumda. Görünen o ki bugünlerde toplumsal yozlaşma, normal
karşılanıyor artık.
Allah aşkına son günlerde yaşadığımız şu toplumsal
olaylara bir bakın?
Kadın
cinayetleri, tacizciler, tecavüzcüler, hırsızlar, arsızlar, vergi yüzsüzleri,
trafikte yol vermeme nedeniyle tekme
tokat birbirine girenler, bazı kamu çalışanlarının, görevlerini kötüye kullanmaları, Kurumlarda
liyakatsiz ve ehliyetsiz kişilerin yönetici olması.
En son yaşanan
narin cinayeti ne oluyor bu topluma? neden böyleyiz? Tv dizilerinde yaşanan
ahlaksızlıklar, bu ülkede magazinsel haberler, tv.lerde reyting yapıyorsa,
artık pes doğrusu, kim kiminle nerede? toplumun gündemi bunlar değil, bu ülke
bunları hak etmiyor ve bunlara layık değil.
Fe eyne
tezhebun (Nereye bu gidiş) farkında olan var mı acaba?
Yeni yetişen gençlikte, çoğunlukla tarih ve milli
şuur bilinci yok, geçmiş kültür ve medeniyetimizden bi haber bir gençlik ile
karşı karşıyayız.
Peki bu toplumsal çürümeden ve ahlaksızlıktan nasıl
kurtulacağız?
Devletin toplumdaki bu çürümenin önüne geçmek için
bireysel ve toplumsal düzeyde çeşitli adımlar atmalıdır. Ayrıca eğitim sisteminde
ahlaki ve etik değerler ile aile kurumunun
güçlendirilmesi için sosyal politikalar üretmesi
ve gelir adaletini sağlaması gereklidir.
Okulların
açıldığı şu günlerde Milli Eğitim Bakanlığımızın ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz
gençlerimize, bu eğitim ve öğretim yılının ‘’değerler eğitim yılı olarak kabul
etmesi’’ ahlaki yozlaşmanın ve çürümenin
hit yaptığı şu günlerde Türk toplumunda büyük bir karşılık bulacağı
kanaatindeyim.