Toplumlar da moralle yaşar...
Kıymetli okuyucular, son yazıyı, ‘Şu Korona belası Eski Türkiyede yaşansaydı; halimiz nice olurdu?’ sorusunu sorarak noktalamıştım. Şimdi biraz hafıza tazelemesi yaparak, o sorunun cevabını arayacağız...
Ülke Bronşit olurdu...
30’lu, 40’lı yaşlarda olanlar bileceklerdir; Eski Türkiye de, Cumhurbaşkanı öksürse, ülke Bronşit olurdu. Hele Başbakan sendelese, memleketin dengesi kaçardı.
Hatırlayın... Bu ülkede, Cumhurbaşkanı Başbakan’ın suratına Anayasa kitapçığı fırlattı diye, başımıza neler geldiğini...
Hatırlayın... 90’lı yılarda, koalisyonlardan neler çektiğimizi... Malüm o dönemlerde, ortakların biri bir tarafa çeker; öbürü diğer tarafa çekerdi. O dönemlerde, Bakanlık görevine getirilen isimleri, takip etmek de zorluk çekerdiniz... Çünkü çok sık değişiklik yapılırdı.
Allah korumuş...
Böyle bir zamanda, Koronavirüs belasıyla karşı karşıya kaldığımızı bir düşünsenize... Dünyanın süper devletlerini çaresiz bırakan bu musibet, bizi nasıl etkilerdi? Vatandaşın ekonomisiyle, ülkenin ekonomisi nasıl bir hal alırdı?
Ben, çekilen sıkıntılardan dolayı, bir erken seçim, iki üç Hükümet değişikliği yapılırdı derim. Dolayısıyla, virüsle sıkı bir mücadele yapanı ara ki bulasın...
Yeni sistem sayesinde...
Korona virüs, devleti yönetenlerin önüne ne kadar ağır şartlar çıkarırsa çıkarsın, yukarıda bahsettiğim hadiselerin biri bile yaşanmıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kazandırdığı hızlı karar alma yeteneğidir.
Bir diğeri ise, Yeni sistemle ortadan kalkan çok başlılıktır. Dahası, bu dönemde, iktidar olabilmek için, milletin çoğunluğunun oyunu almak zorundasınız... Bu da size güçlü bir Kamuoyu desteği sağlıyor.
Felaket Türküleri...
Tabi, güçlü Kamuoyu desteği demek; muhalefetin etki alanının düşmesi demektir. Akıllara, muhalefetin etki alanı düşünce ne oluyor? Sorusu gelebilir. Ne mi oluyor? Ülkeyi yönetenlerin, hizmet etme şartlarını rahatlatıyor.
Gerçi son dönemde, muhalefetin hepsi bir araya gelerek, felaket türküleri çığırmaya başladı. Allah aşkına söyleyin, virüs belasıyla cedelleşilen şu dönemde, biraz özenli olmak gerekmez mi? Muhalefet yapmak, her şeye ‘kara’ demek midir?
Hiç kusura bakılmasın, düşüncesi ve ideolojisi her ne olursa olsun, şu sıkıntılı dönemde, milletin moralini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Unutmayalım, insanlar da, Toplumlar da moralle yaşarlar...
Hamdolsun...
Evet, son dönemde yapılan açıklamalar, yarınların ülkemiz için güzel olacağını gösteriyor. Gerek sanayi alanında yaşanan gelişmeler, gerekse bulunan petrol ve doğalgaz kaynakları, geleceğe dair umutları artırıyor.
Her kim ne derse desin, bu ülkenin geleceği parlaktır.