Dolar (USD)
35.00
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2944.95
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Mart 2019

Toplu ulaşım

İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylarından Binali Yıldırım 24 saat kesintisiz toplu ulaşım kampanyasına imza vererek göreve geldiğinde İstanbullulara kesintisiz ulaşım hizmetini başlatacağını açıklamış. Bu haberi okuyunca sevindim ve böyle hayırlı bir hizmetin vaat edilmesine sebep olan gençleri de takdir ediyorum.

Hepimizin malumu olan bir gerçeklik var. İstanbul 24 saat canlı ve hareketli bir şehir. Bir ucundan diğer ucuna toplu ulaşımın başlatılması her yönden gerekli ve geç kalınmış bir karar. Geçtiğimiz yıllarda sadece ramazan ayında ve bazı özel zamanlarda verilen bu hizmet şimdi non-stop tam gün olarak verilecek. Geç saatlerde evine yuvasına dönmek durumunda olan insanların kaygıları bu vesile ile izale edilmiş olacak.

Geçmiş yıllarda metrobüs seferleri kısmen bu soruna çözüm olabiliyordu. İstihbaratım doğru ise bu seferlerde kaldırılmış veya çok seyrekleştirilmiş. Seçim sathı mahallinde olduğumuz bu günlerde Marmaray ve YHT seferleri ile ilgili hoş olmayan yaşanmışlıkların büyükşehir belediye hizmetleri hanesine olumsuz kaydedildiğini geçen haftaki makalemde belirtmiş ve kripto kurşun askerlerden bahsetmiştim.

Kripto kurşun askerlerde nereden çıktı diyenleriniz varsa, bu güruhun 24 saat uyumadığını ve hatta suyu uyutup tam gün hazır ve nazır nöbette olduklarını açık ve net olarak söylerim. Soysuz medyada zaten zırvalarını görmeye ve duymaya çoktan başladık. Onlarda 31 Mart yerel seçimlerinin bekaları için önemli olduğuna inanarak canşirah çalışıyorlar. Hatta bir tanesi 15 Nisan 2019 da Amerika’dan İstanbul biletini aldığını belirterek gönlünden geçeni eyleme dönüştürmüş bile.

Sanıyorum yazılanları çizilenleri ciddiye alacak bir yetkili merci yok ki, Marmaray seferlerindeki kaos ve kargaşa aynı hızla devam ediyor. Onlu ve beşli vagonları takip etmekte zorlanan yolcular bazen balık istifi bazen de normal şekilde yolculuklarını tamamlıyorlar. Ücret iadesi alma kuyruklarında geçirilen zaman da çileden çıkmak için yeterli oluyor.

Hattın uzaması ve yolcu sayısının artmasını bahane ederek durumdan vazife çıkarılmasını kabul etmediğimi öncelikle belirtiyorum. Devletimizin ve belediyemizin görevi vatandaşlarının hizmetindeki aksamaları minimalize etmek ve hatta yok etmektir. Yıllardır bu günü beklemiş çok sayıda insan son iki aydır yaşadığı hüsranın tepkiselliği içerisinde. Vatandaş tedirgin ve şu seçim arifesinde hiçte olmaması gerekecek kadar tepkili.

Günlük yolcu kapasitesi ve her duraktaki indi-bindileri hesaplamak için uzman olmaya elbette gerek yok. Teknoloji hangi saatte kaç yolcunun bu hattı kullandığını göstermekten aciz de değil. O zaman yaşadığımız rezaletin bir faturası varsa ki, var olması gerekir. Bunun bedeli ödetilmeli veya vatandaşa her şey şeffaf olarak aktarılmalı.

İnsanların dilinin kemiği olmayınca bilir bilmez atıp tutuyor. Yanlış algılardan oluşturduğu olguları etrafına satarak pireden deve çıkartabiliyor. Toplum tarlamızın ortasına ekilen ayrık otlarının marifeti ile milletimiz nerede ise ortadan ikiye bölünmüş durumda. Hak hukuk adalet hak getire.

Seçim arifesinde olduğumuz bu günlerde büyükşehir belediyesinin yetkili kişileri lütfen halkın feryatlarına tıkadığınız kulaklarınızı açın ve vatandaşın taleplerine kulak verin. Gebze-Halkalı hattının açılmasından dolayı oluşan sevinç ve gururumuzu rencide edici yanlışlardan bir an önce dönerek kripto ve kurşun askerlerin ekmeğine yağ sürmeye devam etmeyin diyorum.

Sarı gavur yine kaşıyor

Alçaklığında bir seviye olduğunu söyler dururum. İsrail-sarı gavur ortaklığının tesciline bir yenisini ekledi bu adam. Uluslararası hukukmuş hakmış adaletmiş tüm evrensel insani değerleri ayakları altında istediği yöne evirip çeviren çiğneyerek ezip yok ederken Kudüs’ü İsrail başkenti yapma alçaklığı az gelmiş ki, şimdide İsrail’in İşgali altındaki Suriye toprağı olan Golan tepelerini peşkeş çekiyor. Zamanı geldi, haydi artık oraları işgal et ben arkandayım diyor.

Ne yapsa kesesine kaldığından olsa gerek utanma arlanma da yok. Seçim arifesinde Netenyahu alçağına açık destek çıkıyor. Dünya zindelerinden korkusunun olmadığını fütursuzca davranışları ile adeta açıkça ispat eden bu adamın vertikal cezalara inancıda yok. Azıcık bir inancı olsa böyle bir davranış sergilemesi mümkün değil.

Halkımız arasında evrensel kabul görmüş bir kelamı kibarı meşhur bir atasözümüzü hatırlatarak makalemi sonlandırmak istiyorum. “Düşmez kalkmaz bir ALLAH” Sağlık ve mutluluk dileklerimle.