Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2420.37
BIST 100
9742.87
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Ağustos 2022

Tokat'a doğru

Amasya’dan bir öğle vakti... Öğle namazımızı Amasya Beyazıt camisinde eda ettikten sonra yola çıktık. Yağmurlu bir gündü. Bir yanımız Yeşilırmak, bir yanımız Beyazıt Camii. O gün meteoroloji uzmanları Karadeniz bölgesinde sel uyarısı yapmıştı. Bu nedenle daha kuzeye gitme planımızı erteleyip Orta Anadolu’ya tekrar bir dönüş yaptık. Tokat’a Doğru…

Tokat’a doğru yol alınca nedense Tokatlı şair Cahit Külebi’ininTokat’a Doğru şiirini hatırladım.

Çamlıbel’den Tokat’a doğru

Tozlu yolların aktığı ırmak

Ben seni çoktan unuttum

Sen de unuttun mu dön geri bak.

Cahit Külebi’nin tozlu yollarından gitmiş miyim?Çamlıbel neresi, merak ettim doğrusu. Çamlıbel,Tokat’ın güneyinde bir kasaba imiş. Sivas’a doğru giderken yol üstünde miydi hatırlamıyorum. Meğer, bu belde de Cumhuriyet’in ilk yıllarında ilçe iken milli şef İsmet İnönü’nün hışmına uğramış ve beldeye dönüştürülmüş. Şimdilerde ilçe olmak için haklarını arıyorlarmış. Bu şiirde Cahit Külebi, milli şefine serenad mı yapıyor, Tokat’ın güzelliklerini mi anlatıyor, anlamış değilim.

Şairin “Sen de unuttun mu dön geri bak.” Mısrasını kendimize dair yorumlayarak yola revan olmuştuk. Telefon rehberime bakıp Tokatlı dostlarımızdan kimler diye baktıydım. Üniversite’den arkadaşım Bilal Sezgin, Tokat’ın Turhal ilçesindendi. Üniversite’ye ilk başladığımda İslami Edebiyat dergisi ve İslami Edebiyat vakfında Ali Nar Hocanın yardımcısı, hocanın vefatından sonra da başkanı olan Siyami Akyel’in de Tokatlı olduğunu biliyordum. Vakıfta kendisinden Tokat hatıraları dinlemiştik.

Yukarıda isimlerini zikrettiğim Tokatlı dostların dışında da Tokatlı arkadaşlarımız vardı. İlminden ve irfanından müstefid olduğumuz Tokatlı Prof. Dr. Murat Demirkol hocamızı İran’da görevliyken misafir etmiştik. Tahran, İsfahan, Kum; Kaşan ve İran’ın diğer şehirlerini onun İslam felsefesi ışığında gezmiş. Sonra da İran Kültür bakanlığında kendisiyle Ali Şeriati söyleşisi organize etmiştik. Murat Hocamızla yapılan söyleşi-röportaj metni hala İran kültür bakanlığı web sitesinde duruyor.

Aynı gazetede yazdığımız köşe yazarı arkadaşlarımın üçü de Tokatlı. SelvigülKandoğmuş Şahin, Ali Bal ve Mustafa Uçurum. Mustafa Uçurum Hocamız ile iki binli yılların başlarında başladı tanışıklığımız. O zaman zor şartlar altında çıkardığımız dergileri birbirimize gönderirdik. Bir gün yolumuz Ankara tren garında kesişti. Birbirimizi uzaktan tanımaklığımız “ruberu” seviyeye ulaşmıştı. Bir vakit Su Çıktı şiir akşamları için şairler, Ankara tren garında buluşup Balıkesir Dursunbey ilçesine hareket ediyordu. Selvigül Hanım Hocamız ve Ali Bal Hocamızla sonradan tanışmıştık.

Tokat Kent Konseyi başkanıAbdullah Gürbüz Hocamız ve Tokat belediye başkan yardımcımız Salahattin Kalemli reisimizi Cihannüma derneğinden tanıyoruz. Galiba Tokat’a doğru giderken İsmini hatırlamadığım iyi niyetli bir yazarın şu sözüne mazhar olmuştum. Farklı fikirlere sahip ne kadar insan tanırsan o denli gelişirsin. Ancak sürekli benzer benzer görüşte kişilerle takılırsan kumda oynar durursun, demişti.

Tokat il sınırlarına vardığımızda Tokatta görüşmeyi umduğum dostları hayal hanemde zikretmiştim. Tokat’ta olmayanların bile hiç değilse Tokat’a dair bir güzel söz, bir güzel hatıra ile Tokat sokaklarında gezmeyi umuyordum.Tokat yolunda Tokat’ın şirin ilçesi Turhal bizi karşılamıştı. Bilal Sezgin hocamızı arayıp buradaysa görüşmeyi umuyordum. Ama telefon rehberimde numarası silinmişti. Yoldaşlarımla Bilal Hoca olmasa da Turhal’ı gezebilir teklifiyle Turhal şehir içine daldık.

Turhal, bozulmamış bir Anadolu kasabası gibi karşımızda duruyordu. Burası Cahit Külebi’nin aktığı tozlu yollardan çok Refik Halit Karay’ın Şeftali Bahçeleri adlı hikâyesinde anlatılan kasabaya benziyordu. Karay’ın anlatımıyla burası Anadolu’nun Sadabad’ıydı. İstanbul’un Sadabad’ından hiçbir eksiği yoktu. Bir eksiği şairi, gazelhanı olmayışıydı. Şeftali Bahçeleri altında ne hoş şiirler okunurdu.

Bir sonraki yazımızda Tokat’ı ve tarihi mekânları anlatacağız inşallah.