Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 May 2024

Tıp sağlık üret(e)mezse

Değerli okurlarım günümüz modern batı tıbbı ki, gerçek ismi ile Ortodoks tıp, sağlık üretmede arzu edilen kaliteyi ve başarıyı tam tutturamayınca olanların olduğunu bizzat yaşayarak görüyoruz.

Sadece kanıta dayanan Ortodoks tıbbın muhatabı olduğu hedef muammalarla dolu insan olunca sanırım bu eşleşme sağlanamıyor ve sıklıkla kaş yapalım derken gözleri çıkarttığı için güvenilirliği üzerindeki gölge giderek büyüyor.

Hekimlik mesleğimi daha iyi icra edebilmek için doğuda ve batıda neler yapıldığını gözlemek için Çin ve ABD de gözlemlerimin özeti kısaca şöyle.

Tıp teknolojisinin akıl almaz ilerlemesine ve teşhis yöntemlerinin yapay zeka da dahil olağan üstü başarılarına rağmen, tedavilerde aynı başarıya birkaç alan hariç hala ulaşamadığımız gibi, modern yaşamın ürettiği birçok hastalığın bırakın tedavisini teşhisini bile doğru düzgün yapamıyoruz.

Şifa arayışında her iki kutuptaki bilim insanlarının yoğun çabaları elbette devam ediyor.

Çin’dekiler batı tıbbına kaymışlar, ABD dekiler de doğu tıbbına doğru kayarak şifa yolculuğunda tam hız şifa arayışına devam ediyorlar.

Yarım yüzyıla yaklaşan meslek hayatımda bendenizde şifa arama ve bulma yolculuğuma hala devam ediyorum.

Merhum üstadım, mesleğimle ilgili yaptığı doğru tahlillerle birçok açıdan ilmimi, irfanımı ve kişiliğimi geliştirmemde yerine göre ışığım, yerine göre de çıplak uyarıcım oldu.

Rahmetle ve minnetle anıyorum.

Meslek hayatına yeni başlamış bir doktor olarak tedavilerde başarısızlıklarımızın sebebini araştırmamda ve soruşturmamada bu uyarılar adeta birer işaret fişeği gibi hafızamda yeni ufukların açılmasına vesile oldu ve arayış içine girdim.

Bakırköy akıl hastanesinde görevde yeni olduğum yıllarda tedavilerde sık yaşadığım başarısızlıklarında etkisi ile merhum üstadımın tavsiyelerine daha yakından bakıyor nedenler, niçinler ve nasıllara cevaplar arıyordum.

O yıllarda Ortodoks batı tıbbının kitabında yazılanların dışında bir düşünce taşımak büyük cesaret isterdi.

Çünkü farklı bir görüşe direkt şarlatanlık unvanı verilerek adeta düşüncelere pranga vurulur ve ileri gidersen de zaten olanlar olurdu.

Bendeniz üstadımdan aldığım şevk ve enerji ile gizliden gizliye kafamı kurcalayan tamamlayıcı tıp ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım.

Seksenli yıllarda akupunkturdan bahsetmek çok büyük cesaret isterdi ve bendeniz o cesareti üstadımdan aldığım güç ile göstermiş ve gizliden olan fikirlerimi açık eder olmuştum.

Tecrübesi olan meslektaş ağabeylerime açık gizli sorularım olduğunda ise genellikle bunlar safsata bu genç yaşta beynini böyle safsatalarla yorma tavsiyesi alırdım.

Bu arada gizliden gizliye Doğu Türkistanlı bir hekimle buluşuyor ve hastalarına uyguladığı akupunktur tedavilerini izliyor ve aldığı sonuçlara da şaşırıyordum.

Tedavi için kullandığı noktaları ve bu noktaları seçme sebeplerini öğrendikçe Ortodoks tıp mantığı dışı başka bir yolun da tedavi için kullanılabileceğini pratik olarak öğrenmem heyecanımı artırmış olduğundan akupunktur ile ilgili kısıtlı kaynaklardan yararlanmak için kitaplar okumaya başladım ve okudukça da hastalarım üzerinde uygulamalar yaptım.

Hastalardan aldığım olumlu sonuçlarla ilaçsız tedavinin olabileceğine inanmaya başladım.

Akupunktur tedavisinin yan etkisiz ve ilaçlara göre de daha iyi sonuçlarının olması tamamlayıcı tıp alanında başka tedavi uygulamalarını yönlendim.

Merhum Dr. Emin Acar hocamın teşviki ile başka neler yapılabilirler üzerinde kafa yormaya başladım ve fitoterapi, lazer, tms, ozon, kupa tedavisi gibi branşıma uygun tedavi uygulamaları üzerinde araştırmalar yaparak hem heyecanımı hem de insanlara zarar vermeden tedavi edebilme hayalimi gerçekleştiriyordum.

Tıp fakültesine girdiğim yıl, hocalarımın üzerine basa basa öğrettiği” önce zararlı olmayacaksın” düsturu gerçek oluyordu.

Yıllar sonra sağlık bakanlığı tamamlayıcı tıp uygulamaları ile ilgili alanda bulunan boşluğu gördü ve doldurmak için sertifika kursları açarak meslektaşlarımızı bu alanlarda eğitime teşvik etti.

Bakanlık uhdesinde Getat birimini kurdu, meslektaşlarımız akın akın bu alana meylederek eğitiliyor ve çok şükür bugün kimse bu alanlarda etik çalışan meslektaşlarıma şarlatan demiyor ancak meslek ahlakına aykırı davranarak maddeyi önceleyen doktorlar çoğalmaya devam ederse bindiğimiz dalı kestiğimizin farkına varmadan öyle bir düşeriz ki, sadece meslek hayatımız kararmaz iki dünyada da rezil rüsvay oluruz.

Mesleğinde belli bir tecrübeyi kazanmış bir hekim olarak bugün maalesef bu kaygıyı daha çok taşıdığımı itiraf etmeliyim.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.