TİKA, İsrail ve CHP
TİKA'yı Özal rahmetli kurmuştu, Erdoğan atağa kaldırdı. Dünya'nın neresinde bir Türk ve Osmanlı eseri varsa, özellikle Balkanlarda, ayağa kaldırılıyor.
TİKA, Sırpların yıktığı Mostar Köprüsünü, Fatih Sulatan Mehmet Köprüsü'nü, yüzlerce camiyi harabelikten, viranelikten kurtarıp dün yapılmış gibi tazeleyerek kullanılır hale getirdi.
TİKA Kudüs'te de yoğun faaliyet içinde, hatta İsrail TİKA'dan çok rahatsız.
Orhun abidelerini de onadı.
Sessiz ve derinden gidiyor.
TİKA yaptığı hizmetlerle oralara tekrar bizim mührümüzü vuruyor, tapumuzu yeniliyor. Bu hizmetler asla boşa gitmeyecek, illa ki sonuçları bize dönecek, çocuklarımız, torunlarımız bunların meyvelerini alacaklarıdır.
CHP iktidara gelirse TİKA'yı kapatacağını söylüyor.
TİKA'dan hem İsrail, hem de CHP rahatsız.
Acaba "CHP ve İsrail" in "ikili" oluşturmaları tesadüf mü?
***
Ne yaptığımızı biliyor muyuz?
Şenay'ın "Sev Kardeşim" şarkısının aslı, Digitürk radyolarında sık sık çalınan, İsrail'in 1967 savaşında Müslümanlara karşı kazandığı başarıyı öven, Nurit Hirsch'in bestelediği, İlanit'in söylediği "Veşuv İhem" adlı Yahudi şarkısıdır. (Ve şalom aleyhem ve aleynu erkulanu)
Yine, bir dönem neredeyse milli marşımız gibi kabul görmüş, Ayten Alpman'ın ünlü şarkısı "Bir başkadır benim memleketim" şarkısının aslı da "Rabbi Elimeleh", "Rebe Eumelekh" adlı bir Yahudi (Yidiş) türküsüdür.
Bu şarkıları kendimizden geçercesine söylerken ne yaptığımızı biliyor muyuz?
***
Türkiye, fabrika ayarlarına dönüyor
Birkaç gün önce dolmuşta Yunus Emre'yi gördüm. Hani Yunus Emre'nin şiirlerini topladıkları kitabın kapağına Yunus Emre'yi temsilen bir resim basarlar ya, oradaki resmin canlı hali...
Dolmuşa her binen, kadına hemen ayağa fırlayıp "gel yavrum otur" diye yer veriyor, kadınlar, hemen ineceğiz diye teşekkür ediyordu.
Şoföre Vakıfbank'ı sordu durdu. "280 TL vergi yatıracağım, çocuklar Kandil'de mermi yakıyor, bu ara devlete para lazım, aman paramızı yatıralım, para böyle zamanda lazım" diye söylenerek indi gitti, Vakıfbank'a doğru...
"Derin Anadolu" işte bu insanlar...
"Derin ABD" ve "Derin AB" ile bilek güreşi tutan "Derin Anadolu"...
Her iki taraf da güreşin gayet farkında...
"Derin Anadolu" 1908'de bıraktığı yerden, tarih sahnesinde...
Türkiye fabrika ayarlarına dönüyor!
***
Kürtleri neden sevsin?
Almanları 20-30 senedir bir "Kürt aşkı" tuttu ki bu aşktan ölüp gidecekler.
Sanırsınız ki Almanlar özgürlük, bağımsızlık havarileri...
Bu Almanlar neden; Filistinlilere, Arakanlılara, Dağlık Karabağlılara, Yemenliler, Çeçenlere, Kırımlılara aşık olmuyorlar da PKK Kürtlerine aşık oluyorlar?
Hem bu kadar insanlığa sevdalı idilerse, 7 milyon Yahudi'yi diri diri fırınlarda nasıl yaktılar?
Dazlakları/Neonazileri bizim dönercileri teker teker yakarken neden kılları kıpırdamıyor, hatta ellerini ovuşturuyorlar?
Misafirinden bir bardak suyu esirgeyen, bir tek sigaranın hesabını yapan, kimseye tek simit ikram etmeyen Alman, Kürtleri neden sevsin?
***
Kara Günler
Kılıçdaroğlu;"Cumhurbaşkanı, bir partinin genel başkanı olacak, tarafsızlığını kaybedecek. Cumhurbaşkanının tarafsızlığı, devletin sigortasıdır" dedi ve eski sisteme hasret mesajı verdi.
Nedense, Cumhurbaşkanları CHP'li olunca devlet sigortalı oluyor, CHP'li olmazsa devletin sigortası atıyor!
Gelmiş geçmiş Cumhurbaşkanlarımız; İsmet İnönü, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Süleyman Demirel, A. Necdet Sezer hepsi ama hepsi tam göbekten CHP'li idiler.
Bunların en az CHP'lisi Demirel'di. O dahi "Başörtülüler Arabistan'a gitsinler" diye başörtülüleri sürgünle tehdit etmişti.
Bir de Celal Bayar vardı, güya DP'li Cumhurbaşkanı idi. DP'liler kendisine çıkıp "biraz dini özgürlük, birkaç imam-hatip lisesi" istedikleri zaman; 'Sizin CHP'ye karşı olduğunuz her konuda ben CHP'nin yanındayım' diye celallenmişti. Böylesi bir Cumhurbaşkanına bile tahammül edememişler, Bayar ipe ramak kalmıştı.
Şimdi, adamlar Erdoğan'a nasıl katlansın, bu kara günlere(!) nasıl yanmasınlar?
(Bütün okuyucularımın ramazan bayramlarını tebrik ediyorum)
