Ticari ahlâk
Asya’dan Anadolu’ya gelmiş, Anadolu’dan sonra birçok şehir ve kasabayı gezmiş, esnaf zümresi arasında pîr olarak nam salmış, bu itibarı bütün Anadolu, Rumeli, Bosna ve hatta Kırım’a kadar yayılmış, ahîlik teşkilâtının kuruluşunda ve yayılışında önemli bir rol oynamış, manen bir mutasavvıf, ticari olarak da debbağlık mesleğini icra eden Ahî Evran bu medeniyetin yetiştirdiği nadide insanlardan biridir.
Ahî Evran, bir taraftan İslâmî-tasavvufî düşünceye ve fütüvvet ilkelerine bağlı kalarak tekke ve zaviyelerde şeyh-mürit ilişkilerini düzenleyip geliştirirken, diğer taraftan iş yerlerinde usta, kalfa ve çırak münasebetlerini ve buna bağlı olarak iktisadî hayatı düzenleyen çalışmalarıyla Anadolu’da ticari ahlâkın kurumsallaşmasında etkili olmuştur.
Anadolu’nun vatanlaşmasında, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve bir cihan devleti olmasında büyük rol oynayan, tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tıp alanlarında derin bir âlim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir veli olan Ahî Evran, Türklerin sanat ve meslek alanlarında yetişmelerini, ahlaki yönden gelişmelerini sağlayan bir müessesenin de temelini atmıştır.
Temelde Kur’an’a ve Hz. Peygamber’in sünnetine dayandırılan prensipleriyle İslâmî anlayışa doğrudan bağlı olan Ahiliğin, tasavvufta da önemli bir yeri vardır. XIII. yüzyıldan itibaren yaklaşık 500 yıl Anadolu’da etkili olmuş ahiliğin temel belirleyicisi olan İslâmî-tasavvufî düşünüş ve yaşayış her devirde ve bölgede geçerliliğini korumuştur.
Ahlâk ile sanatın uyumlu bileşimi olarak tarif edilen Ahilik sosyal ve ekonomik alanlarda oldukça etkili olan bir teşkilatın adıdır. Günümüzdeki sosyal güvenlik kuruluşları, esnaf ve sanatkâr teşekkülleri, kooperatifçilik, sendikacılık, belediyecilik ve bütün bunların ötesinde iş ahlakını şekillendiren bir kurum olarak önemli işlevler görmüştür. Toplumun bütün varlıklarına üç-beş kişinin hâkim olmasına müsaade etmeyen, toplumun orta kesiminin kalkınmasına yardımcı olan bir örgütlenme olan Ahilik; ahlaki, ekonomik, sosyal, siyasi ve askeri olmak üzere dört temel sahada fonksiyonunu yerine getirmiştir. Türklerin Anadolu’ya gelmesinde ve burada yer yurt sahibi olmasında bu kuruluşun çok önemli rolü olmuştur.
Ahiler; kardeşliğe, cömertliğe, yiğitliğe, fedakârlığa, ahlaka, akla, bilime ve sanata dayanan, kaliteli üretimin ve adil paylaşımın esas alındığı ahilik teşkilatı Anadolu’da birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin mayasını oluşturduğu gibi, zaviyeler ve onun yanında inşa ettikleri evler ile mahalle ve sokaklar oluşturmuş, işyerleri, siteler, çarşılar ve şehirler kurmuşlardır.
Türk milletini, iktisadi sosyal ve siyasal bakımdan yönetip yönlendiren ve güçlü bir devlet ve toplumun meydana gelmesinde belirleyici bir ağırlığı bulunan ahîler “Hakka hizmet, halka hizmet” anlayışıyla uzun yıllar Anadolu’da ticaretin ve sanat dallarının gelişmesinde, barış ve huzurun tesisinde önemli roller üstlenmişlerdir.
Ahilik teşkilatının, geçmişte sosyal ve ekonomik hayati yönlendirdiği gibi günümüzdeki birçok sosyal ve iktisadi kuruluşun oluşumunda ve şekillenmesinde de büyük pay sahibi olmuş, sadece dönemin esnaf zümresiyle sınırlı bir yapı olarak kalmamış bu günkü Esnaf Odaları, İşveren Sendikaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, İşçi Sendikaları, eğitim hizmetleri veren kuruluşlar, Bağ-kur, Türk Standartları Enstitüsü ve Belediyeler gibi kurum ve kuruluşların temelini oluşturmuşlardır.
Anadolu’da sosyo-ekonomik düzenin kurulmasında önemli roller üstlenmiş olan ahilik teşkilatı bütün çalışan ve üretenlerin modeli olarak bilinmelidir. Çalışmayı, emek ve sermaye barışını, çevreyi temiz tutmayı, kaliteli mal üretmeyi, gençleri eğitmeyi, üretici-tüketici, devlet-millet, toplumun tüm fertlerinin barışık olduğu bir sistem olan ahilik, insanların her yönden yetişmelerini sağlayan bir “Ahlak Mektebi”dir aynı zamanda.
İlim sahasına yönelip, ilim yapmak, meslek hayatına yönelip sanat öğrenmek olan ve bütün prensiplerini dinin asıl kaynağından alan ahiliğin nizamnameleri olan “Fütüvvetname” de ahiliğin esasları ve ticaret kuralları yazılıdır. Teşkilata girecek olan kimse ilk önce bu kitaplarda belirtilen dini ve ahlaki normlara uymak zorundadır.
Doğruluk, emniyet, cömertlik, tevazu, arkadaşlarına nasihat etme, onları doğru yola sevk etme, affedici olma, bencil olmama gibi temel prensipleri olan ahiliğin, günümüzde hem esnafımızda ve hem de temelini ahilikten alan kurum ve kuruluşlarımızda uygulanması dileği ile…