Tevhidin 5. faydası: Sabrı kolaylaştırır
Rızık
konusunda kendisine yazılanın muhakkak geleceğine iman eden bir insanın sabrı
da kolaylaşır. Çünkü bu kimse bilir ki Allah’u Teâlâ kendisini mallardan
eksiltmekle imtihan etmek istedi… Yani bu kulunu sabır makamına almak istedi…
Bu kul bilir
ki Allah sabredenlerle beraberdir ve sabredenleri sever:
“Sizi
mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden
noksanlaştırmak suretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!”[1]
Allah’ın
rızka kefil olduğuna iman eden bir insan maddi sıkıntı döneminde sünnete uygun
olarak arayış içine girer ama dininden ve kişiliğinden taviz vermeyerek. Ve
sabırla, dua ile Allah’tan rızık talep etmeye devam eder. Bu konuşa sabrı kolay
olduğu için haram kanallara tevessül etmez. Tıpkı şu sahabiler gibi;
“Geceyi aç
olarak geçireceğini gören bir sahabi, eşine şunları söyler;
-
İşittim ki Resulullah aleyhisselam fakirleri gözetip kollar. Ondan
bir şeyler istesem mi acaba?” … Bu söz üzerine eşi;
-
Sen Allah’ı resulüne şikâyet mi etmek istiyorsun? Der.
Subhanallah!...
Ne büyün bir söz! Ne büyük bir iman… Bu kadın ne dedi biliyor musunuz?... Dedi
ki;
Allah
rızkımıza kefil… Bu halimizi kimseye şikâyet etmeyelim!... Yani kadın sabrı
tercih etti… Çünkü sabır makamına alınmanın keyfini çok iyi biliyorlardı…
Tevhidin
6. Faydası: Cimrilikten uzak tutar.
Allah’ın
rızka kefil olduğuna iman edenler daha fakir olurum korkusuyla mal
biriktirmezler. Zengin de olsalar, fakir de olsalar infak etmeye devam ederler.
Fakirlik imtihanını bahane ederek infak etmekten geri kalmazlar. İşte bu iman
derecesinde olanları rabbimiz Kur’an’ına bakın nasıl örnek göstererek almış;
“O
takva sahibi olanlar, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar.
Öfkelerini yenenler ve insanların kusurlarını bağışlarlar. Allah, iyilik
yapanları sever.”[2]
Darlıkta da
harcarlar diyor… Bollukta çoğu insan infak eder… Ama önemli olan ihtiyaç sahibi
iken kardeşini nefsine tercih edip verebilmek… Aksi halde insan ilerde fakir
olurum düşüncesiyle olası fakirliği bahane ederek biriktirmeye başlar. Bu da
doğal olarak kişiyi cimriliğe sürükler…
İşte İslam’ın
girişindeki tevhid sözleşmesine iman eden bir insan herkes tarafından
sevilmeyen cimrilik vasfından kurtulmuş olur… Tevhid, o kimseyi hem takva
sahibi cömertlerden eder hem de cimrilik belasından kurtarır… Tabi Allah’ın
rızka kefil olduğuna ve rızık konusuna da sadece ve sadece Allah’ın baktığına
iman eden kimse içindir bu…
Zaten cimri
olan kimse Allah’ın Er-Rezzak sıfatına iman etmiş değildir. Çünkü o kimse
Allah’ın rızıkları dağıttığına inanmamıştır. Cimri olan kimse farkında olmadan
şunu söyler;
“Belki
rızkımız gelmez. Bari elimizdekilerden olmayalım!”