Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Haziran 2023

Tevhidin 1. Faydası:Rızık korkusunu kalpten söker alır.

Rızık konusu tarih boyunca bütün insanlığın ortak sorunu halin gelmiştir… Ve bu korkularla bazıları köleliği seçerken bazıları da haksız yollara başvurmuştur.

Rızık konusunda Allah’ın her canlının rızkına kefil olduğuna mutlak manada iman etmeyen herkes muhakkak rızık endişesi yaşar. Bu endişe insanın gerek ibadet hayatına gerekse sosyal hayatına olumsuz yansıyarak ibadetlerde gevşemeye, sosyal hayatta da mutsuzluğa yol açar.

Allah’ın rızık konusunda kefil olduğuna ve tüm rızkı yaratma ve paylaştırma dilemesinin Allah’ın tekelinde olduğuna inanan bir müslüman rızık meselesini problem yapmaz… Çünkü o müslüman şu ayetlere iman etmiştir:

“Nice canlı vardır ki, kendi rızkını taşıyamaz. Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi bilen) El-Alîm’dir.”[1]

“De ki: “Şüphesiz ki Rabbim, rızkı dilediğine genişletir, (dilediğine) daraltır. Fakat insanların çoğu bilmezler.”[2]

Allah’ın rızka kefil olduğuna iman eden bir insan bazen maddi sıkıntılar yaşadığında panik yapmaz. O sıkıntıyı kalıcı olarak görüp te ümitsizliğe kapılmaz. Allah şimdilik böyle murad etmiştir. Hiçbir kimse bana ulaşacak rızka engel olamaz zaten der ve sabırla çalışmasına devam eder.

Rızık konusunda tevhidi yakalayamamış olan bir insan yarın endişesi yaşar. Ümitsizleşir. Allah’ın kendisini unuttuğunu zanneder.

Tevhidin 2. Faydası: İzzetli yaşatır.

Allah’ın rızık konusunda tek hâkim, tek yaratan ve tek dağıtımını yaptığına iman eden bir insan fakirlik endişesi de yaşamaz, zenginler karşısında eziklik de hissetmez… Öyle izzetli olurlar ki o kimseleri görenler gerçekten de kendisiniz zengin olduğuna inanırlar…

Çünkü o kimse rızkın ne zenginlerin elinde olduğuna inanır ne de zenginlere karşı yalakalık yapınca onlardan maddi desek alacağına inanır. Bu kimseler şu hadisle amel edenlerdir;

Bir adam, Peygamber Efendimiz Aleyhisselam'dan, yaptığı takdirde Allah'ın ve insanların sevgisine mazhar olacağı bir amel tavsiye etmesini istemişti. Allah Resulü Aleyhisselam da ona şöyle buyurmuştur: "Dünyaya rağbet gösterme ki, Allah seni sevsin; insanların ellerinde bulunana (nimet ve imkânlar) rağbet etme ki, onlar (da) seni sevsin."[3]

Bugün çoğu ihtiyaç sahipleri zenginlerin kapısından ayrılmayıp “hani belki bir iki yalakalık yaparız da belki üç beş kuruş infak eder” düşüncesi ile izzetsiz yaşarlar. Oysaki bilmezler ki yalakaları Allah da sevmez insanlar da sevmez.

“…insanların ellerinde bulunana (nimet ve imkânlar) rağbet etme ki, onlar (da) seni sevsin.”

Adı sanı anılmayan insan maddi sıkıntılarını kimselerle paylaşmayıp gecenin en güzel saatlerinde Allah’a el açmış/açıyorlardır. Çünkü onlar buna iman etmişlerdir. Dilerse artırır, dilerse de azaltır…

Tevhid ehli olanlar zenginlikten fakirliğe geçtiğinde bunun bir sınav olduğunu anlar hem sabrı kolaylaşır hem de panik yapmaz… İzzetli ve şahsiyetli, duruşundan taviz vermez… Ne para şaşırtır ne fakirlik korkutur… Bu bir tevhid üzere olmanın kazanımıdır.



[1]Ankebut 60

[2]Sebe’ 36

[3] İbn Mâce, Zühd 1