Tevfik Göksu ne demiş?..
Yunan gazetesi, pek muhterem Ekrem İmamoğlu için “İstanbul’u fetheden Yunanlı” diyeli hayli zaman oldu.
Kendilerinden “çıt” çıkmadı.
“Neden çıt çıkmadı” dediğinizde, bundan da mânâ çıkartıyor birileri!..
Hem de ne mânâ!
Bir Yunanlı Aday için “Atina’yı fetheden Türk!” dense ve bu ifade böylesine ayyuka çıksa, o Yunanlı mutlaka tepki verirdi.
Tepki vermese, Yunanlılar o “aday”ı protesto yağmuruna tutardı, partisi de “susmamasını” isterdi.
Efendim;
Ne demiş Sayın Tevfik Göksu?..
“Neden sustu tatlı dilin!” makamında bir şeyler…
Çok konuşan, gittikçe daha fazla konuşan, konuştukça “Ayyyy, çok şekeeer!” diyenlerin sayısını (Kulakların çınlasın Nagehan Hanım'ın!) azaltan Pek Muhterem Ekrem İmamoğlu’na “Niçin sessiz kaldığı?” soruluyor…
Esenler Belediye Başkanı Sayın Göksu’nun dediği de bu; “Niye susuyorsun Ekrem İmamoğlu” demiş , altı üstü bu, bu da mı denmeyecek arkadaş!..
Vay efendim, bütün Trabzonlulara hakaret etti!..
Ne alâkası var!..
Ne a-lâ-ka-sı var!..
Yok!..
Alâka gerekmiyor, “sosyal medya” malûm zihniyetin elinde “muhafazakâr takımı”ndan çoklarının işi ve gücü de selfi, melfi!..
“Onu ziyaret ettik, bunu ziyaret ettik.
O bizi ziyaret etti, bu bizi ziyaret etti.
Şuraya gittik, buradan geldik.
Şuna bindik, şundan indik!
He he he, ki ki ki!..
He he he, ki ki ki!..”
Meydanı boş buldum mu, böyle…
Vurur geçerler…
Geçer, geri döner, bir daha vurur, yine geçerler!..
Yoksan yoksundur!..
Var gibisindir de yoksundur!..
Kalabalık gibisindir de, yalnızsındır aslında, kalabalıklar içindeki nice yalnız vatandaş!
Öylesindir;
Gibi gibisindir!..
Var gibi gibi, Rahmetli Barış Manço’nun dediği gibi!..
İftira serbest sosyal medyada, hakaret serbest.
Kimileri iyice şımarmış birileri, açıktan, isim ve soyadını ortaya koyarak hakaret ediyor, iftira atıyor, kimden çekinecek ki?
Mahkemeye verirsin, pişkin pişkin “Ben de başka yerden duymuştum!” derler, hatta “kızdım iftira attım!” bile derler, ne olmuş…
Ben nice dava açtım…
Savunmaları mı?
“İftira attım ne olmuş!”
Hakikaten ne olmuş, cezası ne kadar?
Kazansan ne?..
İftiranın cezası ne ki?..
Ömür boyu nafakanın bir, iki ayını ödeyemeyeni “hapislerde” süründüren sistemimizde, bu işlerin cezası var gibidir de yoktur!..
Şimdi…
Ne yapacaksın; her şeyi Cumhurbaşkanı Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan mı bekleyeceksin; cam filminden, motorlu taşıtlar vergisinden, TEOG’dan sonra bu işlerle de mi uğraşsın, dünyanın yükü sırtında, bir de bu “Genel Başkanlık” işi, yükü binbir iken ikiyüz bin bir oldu, ne yaparsın?..
Sandıklara sahip çıkılmamış bir hâl var yâni, bâri bu defa dikkat!..
Şimdi…
İş başa düşüyor; sosyal medya üzerinden yayılan yalanlara, iftiralara, akla ziyan saptırma organizasyonlarına karşı, “vekil/başkan/” takımından çok azı duyarlı, duyarlı olanların çoğu da devre dışına itildi zaten.
Birileri birilerini kötülüyor, birileri birilerini gammazlıyor, birileri bünyeyi “Suret-i Hak’tan görünerek” vakitsiz işlere sürüklüyor…
Sonra da…
Neyse
“Olanda hayr İnşallah” diyelim ve mesajımızı verelim…
Memleketin ve hatta dünyanın dört bir yanındaki vefakâr, cefakâr , her dönemde itilen, kakılan vatan evlâtlarından bu “sosyal medya” işlerinden anlayanlar, kıyısından köşesinden bulaşanlar da dahil, herkes şöyle bir “el atsın” şu işlere!..
Sosyal medyanın ne “turuncu” işlere yol açma potansiyelinin olduğunu hatta yol açtığını, hatta önümüzdeki aylarda, en fazla birkaç yıl içinde “açmaya” hazırlandığını…
“Bahar” adı altında ne “kış”lar için hazırlık yapıldığını…
Hepsini hepsini, görmemek mümkün mü?
El oğlu söylüyor zaten, ABD’nin derinliklerinden geliyor sesler, her yerden geliyor…
Memleket, “Doğu ile Batı Arasında” sıkıştırılıyor, terör örgütleri batı ile İsrail ile üzerimizden ne pazarlıklar yapıyor…
Çetiner Çetin’in yazdığı gibi “terörist başına 10 milyon Dolar”dan başlayan ne “pazarlıklar” yürütülüyor…
Terör örgütleri, 2023 yolunda ne saldırılara hazırlanıyor…
Her şey…
Her şey…
Sosyal medyaya baktığınızda, yüzde 80’lik ağırlık Tevfik Göksu’lara iftira atanların yanında.
“Yerli ve de milli” takılanların çoğu ise…
“Orada şunu yedim, burada bunu içtim, ziyaretime geldiler, ziyaretine gittim”lerde ve dahi
“Reis’e mesaj!” mevzularında…
Bu “Mesaj gönderme” ameliyesi de, öyle “cıvık” şekillerde yapılıyor ki bazen…
Karşı tarafa “yüzde yüz destek” mahiyetinde!..
Neyse…
Hani…
“Amaaaaaan!” diyeceksin de…
Memleket meselesi!..