Teslis
Amerika’da hamburger, İngiltere’de tefeci muhabbetinin
ardından trioyu (karanlık ilişkiler şovunu) başdanışman Rifkin ile Almanya’da
sürdürmek isteyen Bay Kemal’in oyununu adaylık yarışındaki İmamoğlu bozdu. Rolünü
Asena Meral’in çaldığını düşünen Bay Kemal hayalindeki tahtı kaptırmamak için
palas pandıras şovunu yarıda keserek Saraçhane tiyatrosunda figüranlığa razı
oldu.
Koca CaHaPa’nın başkanına figüranlık rolü yakıştırılamamış olacak
ki, İmamoğlu grup toplantısına çağırarak haddi bildirildi. Had bildirme
oyununda ise, Bay Kemal, kendisinin baba, İmamoğlu’nun da oğlu olduğunu ilan
ediyordu. Bu tartışmalar arasında dostum Aydın Ünlü, özel grubumuzdan
Kılıçdaroğlu’nun üstünde baba, İmamoğlu’nun üstünde oğul, Akşener’in üstünde
ruhul kudüs yazan bir fotoğraf paylaştı.
Malumunuz olduğu üzere teslis üçleme, tevhid dini
Hristiyanlığa şirki karıştıran, eski Yunan’da Zeus, Hera, Apollo, Mısırda Amen,
Mut ve Hansu pagan inanışının yansıması. Hikayemizdeki her üç aktörün de
neseben teslis kültürüne uzak olmadıklarını hatırlatmakla yetinelim. Babanın
görevi yaratma, oğulun görevi kurtarma, kutsal ruhun görevi ise kutsama. Altılı
maşanın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde, Baba bay Kemal’e Erdoğan’ı
devirmek için masayı ayakta tutmak, oğul Ekrem’e kurtarma (altılı masanın en
cengaver askeri), kutsal ruh Meral’e (sözde başbakan) de kutsama görevleri
düşüyor. Efsaneye göre üçlü çatışmanın sonunda oğulu kutsayan Meryem ananın
babayı taca atması kaçınılmaz.
Bir üçtür, üç birdir
saçmalığının yansıması olarak tanrının vasıflarını farklı kişilerde toplama
geleneği antik Yunan, Roma ve Rönesans evrelerinin ardından günümüzde laiklik
ve demokrasi kılıfı altında İslam toplumlarına yedirilip duruyor. Yasama,
yürütme, yargı erkler ayrılığında da bu trioyu görebilirsiniz.
Fransız ırkçı laisizmi ile çıkarcı sömürgeci demokrasinin Türkiye’deki
kullanılmaya müsait maşası Kılıçdaroğlu
ve arkasında saf bağlayarak (tanrının
imparatorluğu) iktidardan pay kapmaya çalışan güruh her ne kadar kendilerini
uyum içinde gösterseler de paçalarından para ve iktidar açlığı sızıyor.
Sömürgeci, köleci, ırkçı, ayrımcılığın günümüzdeki
temsilcisi olduğu halde algı operasyonlarıyla kendini cici gösteren Batı
Medeniyeti, her ne kadar eşitlik, hoşgörü ve katılımcılığı kendine kalkan yapsa
da öz itibariyle güce, güçlerin çatışmasına dayanmaktadır. O yüzden batı
kendinden olmayanı kendine eşit görmez, ırkçılık had safhadadır, hoşgörü
yoksunudur, hiçbir zaman bir Yunus bir Mevlana yetiştirememiştir, diğer
ülkelerdeki katılımcılıktan anladıkları ise kendilerine hizmet eden azınlıkları
çoğunluğa tehakküm ettirme anlayışıdır.
İngiltere’nin eski İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner, malum
oyunun bir parçası olarak sosyal medya hesabından Bir masa üzerinde Hürriyet
gazetesinin Dağlıca’da 16 şehidimizle ilgili manşet habere bakan kedisi Troy’un
fotoğrafını “Kedim Troy ile 2016 yılında İstanbul’da kahvaltı. Masaya
yatırılmada ama ön patileri iyiydi” yazısıyla paylaştı. İngiliz diplomatın
kahvaltı masasında Dağlıca şehitleri var. Dağlıca’yı yaptığını ima ettiği
kedisinin de pençesi güçlüymüş. Turner’ı MİT tırlarından, Türkiye’de patlayan
terör bombalarına, Can Dündar ziyaretlerinden FETÖ'cülere sahip çıkmaya kadar
birçok işte parmağı olan kendini bir garip evliya çelebi olarak lanse eden
ilginç bir kişilik olarak tanıyoruz.
Kedilerle ilgili rahmetli Orhan Kural’dan oldukça ilginç
efsaneler dinlemekle birlikte Mısır mitolojisinde Ra’nın kızı Bastet’in kedi
formunda sırların bekçisi olduğunu yazıyor kitaplar. Kedimizin adı ise Tory.
Bize direk Troya’yı hatırlatıyor. Yani içerdeki işbirlikçi hainleri. Yani PKK
terör örgütüne operasyon yaparsanız Troya atındaki hainlerin devreye gireceği
uyarısını yapıyor. Dağlıca katliamında parmağı olduğuna işaret eden Mr. Turner,
tepkiler üzerine gönderiyi sildi. Mr. Turner’ın paylaşımda bulunduğu sıralarda
ise ABD’li komutan General Matthew McFarlane, IKYB Başkanı Bafıt Talabani ve
Türkiye’nin Suriye’de operasyon yapmaya hazırlandığı SDG terörist yapısının
başı Mazlum Abdi kod Ferhat Abdi Şahin ile buluşturdu. Bu görüşme ile Amerikalı
komutan PKK teröristlerine yeni bir alan açtığını gözümüze parmak sokarak
gösteriyor. ABD, teröristleri himaye planında başka bir evreye geçti.
Mr. Turner’in mesajının ardından Paris’te 90 yaşında William M. İsimli bir ırkçı garip bir saldırı gerçekleştirdi. PKK’nın Paris’teki sözde kültür merkezine yapılan saldırının Türkiye tarafından yapıldığı yalanı Türk istihbaratının başarılı çalışmasıyla ellerinde kalan Fransa’nın katilin kimliğini yayınlaması üzerine Kadil’deki terör baronları Paris’i karıştırdı. Gara yalanı da, kimyasal yalanı da ellerinde patladığı gibi şimdi Paris fitnesi de yüzlerine bulaştı. Sizce Turner’ın uyarısı elinde mi patladı dersiniz yoksa, yeni terör saldırı ve hilelerine karşı bizleri uyanık olmaya mı davet etti. İtle yatan bitle kalkar. Kedidir, kedi…. Vesselam…..