Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Kasım 2022

Terörün yeni merkezi: Münbiç

Teröristler gizli kapaklı plan yaptıkları için güvenlik görevlilerinden hep bir adım öndedirler. Ancak Türkiye’nin büyük şehirleri o kadar sıkı korunuyor ki, bir sivil polisin şüphelendiği birisini çevirmesi büyük bir terör eylemi hazırlığını açığa çıkarmaya yetiyor. Nitekim bu şekilde çok fazla eylem önleniyor.

Taksim İstiklal Caddesi’ndeki terör eylemi, açık açık, göstere göstere, adeta devlete meydan okurcasına yapılan bir katliam olarak planlanmıştı. Zamanlama olarak G20 Zirvesi’nin başlama tarihi belirlenmişti. Bombayı koyan terörist caddenin kalabalıklaşmasını bekledi, amaçları çok fazla insanı öldürmekti. Dünyada yankılanması için turistleri ve çok fazla milletten insanı katletmek…

Tek katliamla çok fazla sonuç almayı umuyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın eylem üzerine geri dönerek G20 zirvesine katılmamasını, Türkiye’nin turizm ve ekonomisini baltalamayı, Suriye ve Kuzey Irak’ta MİT’in yaptığı nokta operasyonların intikamını almayı amaçlıyorlardı. Olmadı, istedikleri neticeleri alamadılar. Terörist Ahlam Albashır’ın yakalanması, ona destek verenlerin birer birer toplanması planlarını bozdu.

***

Türkiye, aynı anda on ayrı terör örgütü ile aynı anda mücadele eden bir ülke. Dünyada kıran kırana ekonomik bir mücadele var. Bu çekişmede Türkiye kendilerine rakip olmasın diye onu terörle sindirmeye, enerjisini düşürmeye çalışıyorlar. Başta ABD, Almanya ve Yunanistan olmak üzere Avrupa ülkeleri de Türkiye’den kaçan teröristlere sığınma ve barınma hakkı vererek onları himaye ediyor.

PKK/YPG, İstiklal Caddesi saldırısı ile yeni bir yönteme başvurdu. Yaptığı terör eylemini doğrudan üstlenmeyip kurdukları yan örgütlere havale etti. Böylece onları himaye eden devletleri sivillerin katliamı konusunda kendince korumuş oldu. Savaş literatüründe buna “Gri alan stratejisi” deniyor.

Türkiye, PKK ve DEAŞ’ın üstlendiği toplu sivil katliamları henüz unutmadı. 10 Aralık 2016’daki İnönü Stadyumu katliamında 36’sı polis, 8’i sivil 44 kişiyi katletmişlerdi. 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’ndaki intihar saldırısında 109 masum insan can verdi. 2016’da Güvenpark’ta 36 kişi, Atatürk Havalimanı’nda 45 sivil katledildi.

***

PKK kalleş bir örgüt... Türk askeri ve polisi, köklerini kuruttukça sivillere yöneliyorlar, ormanları yakıyorlar. PKK’nın sivil uzantısı olan HDP ile işbirliğinde olan bazı muhalefet partileri ise terörle mücadeleyi milli bir mesele olarak görmeyip canımızı yakan bu terör yandaşlarına oy uğruna payanda oluyorlar. Büyükşehir yönetimlerinde terör uzantılarına kadro veriyorlar.

Taksim’e bombayı koyan terörist, orada sivillerin öleceğini biliyordu. Çocuk, kadın, genç ihtiyar ayırmadan bu katliamları yapanlar ve onların yandaşlarının acilen toplumdan dışlanması gerekiyor. Muhalefetin de oy kaygısının ötesine geçip HDP’yi bir daha Meclis’e taşıma kepazeliğine düşmemesi şart.

Terörist Ahlam Albashir, kendi ifadesi ile Münbiç’te eğitim alıp yetiştirilmişti. Mersin’de Tece Polisevi’ne saldıran militanlar da Münbiç’ten gelmişti. Anlaşılan Kandil’den sonra Münbiç’i de çıbanbaşı haline getirdiler. Terör örgütlerinin sesine kulak veren kanı sıkıntılı aydın müsveddeleri hariç, Millet olarak birlik olup, tek vücut halinde terörün karşısında durmalıyız.