Terörün yeni merkezi: Münbiç
Teröristler gizli
kapaklı plan yaptıkları için güvenlik görevlilerinden hep bir adım öndedirler.
Ancak Türkiye’nin büyük şehirleri o kadar sıkı korunuyor ki, bir sivil polisin
şüphelendiği birisini çevirmesi büyük bir terör eylemi hazırlığını açığa
çıkarmaya yetiyor. Nitekim bu şekilde çok fazla eylem önleniyor.
Taksim İstiklal
Caddesi’ndeki terör eylemi, açık açık, göstere göstere, adeta devlete meydan
okurcasına yapılan bir katliam olarak planlanmıştı. Zamanlama olarak G20
Zirvesi’nin başlama tarihi belirlenmişti. Bombayı koyan terörist caddenin
kalabalıklaşmasını bekledi, amaçları çok fazla insanı öldürmekti. Dünyada
yankılanması için turistleri ve çok fazla milletten insanı katletmek…
Tek katliamla çok
fazla sonuç almayı umuyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın eylem üzerine geri
dönerek G20 zirvesine katılmamasını, Türkiye’nin turizm ve ekonomisini
baltalamayı, Suriye ve Kuzey Irak’ta MİT’in yaptığı nokta operasyonların
intikamını almayı amaçlıyorlardı. Olmadı, istedikleri neticeleri alamadılar.
Terörist Ahlam Albashır’ın yakalanması, ona destek verenlerin birer birer
toplanması planlarını bozdu.
***
Türkiye, aynı
anda on ayrı terör örgütü ile aynı anda mücadele eden bir ülke. Dünyada kıran
kırana ekonomik bir mücadele var. Bu çekişmede Türkiye kendilerine rakip olmasın
diye onu terörle sindirmeye, enerjisini düşürmeye çalışıyorlar. Başta ABD,
Almanya ve Yunanistan olmak üzere Avrupa ülkeleri de Türkiye’den kaçan
teröristlere sığınma ve barınma hakkı vererek onları himaye ediyor.
PKK/YPG, İstiklal
Caddesi saldırısı ile yeni bir yönteme başvurdu. Yaptığı terör eylemini
doğrudan üstlenmeyip kurdukları yan örgütlere havale etti. Böylece onları
himaye eden devletleri sivillerin katliamı konusunda kendince korumuş oldu.
Savaş literatüründe buna “Gri alan stratejisi” deniyor.
Türkiye, PKK ve
DEAŞ’ın üstlendiği toplu sivil katliamları henüz unutmadı. 10 Aralık 2016’daki
İnönü Stadyumu katliamında 36’sı polis, 8’i sivil 44 kişiyi katletmişlerdi. 10
Ekim 2015’te Ankara Garı’ndaki intihar saldırısında 109 masum insan can verdi.
2016’da Güvenpark’ta 36 kişi, Atatürk Havalimanı’nda 45 sivil katledildi.
***
PKK kalleş bir örgüt...
Türk askeri ve polisi, köklerini kuruttukça sivillere yöneliyorlar, ormanları
yakıyorlar. PKK’nın sivil uzantısı olan HDP ile işbirliğinde olan bazı
muhalefet partileri ise terörle mücadeleyi milli bir mesele olarak görmeyip
canımızı yakan bu terör yandaşlarına oy uğruna payanda oluyorlar. Büyükşehir
yönetimlerinde terör uzantılarına kadro veriyorlar.
Taksim’e bombayı
koyan terörist, orada sivillerin öleceğini biliyordu. Çocuk, kadın, genç
ihtiyar ayırmadan bu katliamları yapanlar ve onların yandaşlarının acilen toplumdan
dışlanması gerekiyor. Muhalefetin de oy kaygısının ötesine geçip HDP’yi bir
daha Meclis’e taşıma kepazeliğine düşmemesi şart.
Terörist Ahlam
Albashir, kendi ifadesi ile Münbiç’te eğitim alıp yetiştirilmişti. Mersin’de
Tece Polisevi’ne saldıran militanlar da Münbiç’ten gelmişti. Anlaşılan
Kandil’den sonra Münbiç’i de çıbanbaşı haline getirdiler. Terör örgütlerinin
sesine kulak veren kanı sıkıntılı aydın müsveddeleri hariç, Millet olarak birlik
olup, tek vücut halinde terörün karşısında durmalıyız.