Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Temmuz 2017

Terörü kaynağında kurutmak

İnsanın huzurlu olması için devletin güçlü olması, suçlular, hainler ve teröristlere asla fırsat vermemesi gerekir. Savunma durumundaki devlet güçlü değildir. PKK'nın yarım asra yaklaşan varlığı bunun sonucudur. PKK ile aynı zaman diliminde devlet kurumlarında yuvalanan FETÖ, barış sürecini baltalayarak ülkeye korkunç bir zarar vermiştir. FETÖ'cülerin temizlenmesi PKK ile mücadeleyi de hızlandırmıştır.

Unutmayalım, devleti, devletin maaşlı haşhaşileri ile yıkmaya çalışan FETÖ, sadece geriletilmiştir. FETÖ'cüler hala Gülen'in ağzının içine bakmaktadır. Ayda bir değişen yalanlarına körü körüne inanmaktadırlar. İşinden, aşından olan, cıscıbıldak kalan FETÖ'cüler bile bağlılıklarından taviz vermemektedir. Hasan Sabbah bile bu kadarını başaramamıştı. FETÖ, modern çağda modern köleler topluluğu oluşturmuştur. Üstelik üst düzey kadrosunun tamamı yurt dışındadır. Bunların çok az bir kısmı başına ödül konulan isimler arasında yer almaktadır. Devlet, daha FETÖ'nün aranan üst düzey yöneticilerinin tam bir listesini oluşturup sitesine koyamamıştır.

Devlet refleksi, tehlikeyi sezip önceden tedbir almayı gerektirir. Bu da devlette görev alanların uyanık olmasından geçiyor. Bu açıdan yaklaştığınızda, yapılan son kabine değişikliği, daha alt kademelerde görev değişiklikleri ile güçlendirilmelidir. Durağanlaşan, pasifleşen, koltuğuna yapışan kadrolarla icraat yapılamaz, ilerleme sağlanamaz!

Uyuşturucu satıcıları, kumar ve bahis oyunları ile içimizde terör estirenleri de unutmamak lazım. Telefonlara mesaj göndererek insanları tuzağa düşürmekten, kumara meyilli olanları yanlarına çekmeye kadar her yolu deniyorlar. Kontrol ettikleri paralar korkunç rakamlarla ifade ediliyor.

Devlet duraksayınca içimizdeki fırsatçılar hemen öne çıkıyor. Mafya babaları haraç toplamaya, terör örgütleri çocuk kaçırıp militarize etmeye, kumar mafyası sanal ve hileli yollardan insanımızın cebini boşaltmaya çalışıyor.

İster doğuda yaşasın, ister batıda yaşasın Türk insanı artık terör istemiyor, huzurlu, güvenli, maceradan uzak sakin bir hayata kavuşmak istiyor. Bu da devletin millete hizmet için var olduğu düşüncesini bürokrasinin tüm kademelerine yerleştirmekten geçiyor. Gerekirse hizmet içi kurslar düzenlenerek, bürokratın halka rağmen değil, halk için hizmet etmesi gerektiği anlayışını yerleştirmek şarttır.

Huzurlu bir ülkede yaşamak için devletin elindeki asker ve polis gücünü kullanarak teröristlere, bozgunculara ve her türlü mafyaya asla aman vermemesi, başlarını kaldırdıkları anda tepelerine binmesi şart. Son bir yıldır devletin stratejik bir değişiklikle savunma pozisyonundan çıkıp taarruza geçmesi dengeleri değiştirmeye başlamıştır. Artık PKK'lı teröristler eylem yapmak için şehirlere kadar inemiyor. Başlarını kaldırdıkları an dronlarla tespit edilip imha ediliyorlar. Masum bir öğretmeni kaçırıp öldürerek Munzur Nehri'ne atmaları, içlerindeki bu acizliğin, kin ve öfkenin dışa vurmasıdıru2026

Türkiye'nin karşı karşıya olduğu terör belasını yenmenin yolu, güçlü olmaktan, birlik olmaktan, güç birliği yapmaktan geçiyor. DEAŞ, FETÖ, PKK ve PYD daha fazla geriletilmelidir. Bununla da yetinilmemeli, şer odaklarının kaynağını kurutmak için ileriye dönüp plan ve stratejiler geliştirilmelidir. İlk adımda yapılması gereken bu örgütleri yönetenleri bertaraf etmekten geçiyor. Kırmızı, mavi, yeşil, turuncu, gri diye ayırıp sembolik ödüller koymak yerine, verilecek ödülün bir kısmı harcanarak terörist elebaşları yakalamalı yahut imha edilmelidir. Tıpkı ABD'nin aradığı teröristleri, hangi ülkede olursa olsun evlerine baskın yapıp öldürmesi gibiu2026 ABD, Pakistan'da yapabiliyorsa, biz neden ABD'de yapmayalım!