Terörle mücadele askere bırakılabilir mi?

Askerliğini jandarma olarak yapan herkese ilk önce jandarmanın görevleri öğretilir. Nedir bunlar?

1-Askeri

2-İdari

3-Adli

4- Diğer, olarak özetlenebilecek 4 görevi olduğu öğretilir/ezberletilir.

Yani? Kendini her şeyden sorumlu/yetkili gören bir kurum. Buradaki tek sorun ülkenin %90'ının denetimini verdiğimiz bir birime her türlü iş ile görevlendirmemiz olsa keşke. Bununla bitmiyor! Jandarma, iki farklı kuruma, Jandarma Genel Komutanlığına ve İçişleri Bakanlığına aynı anda bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Tüm bunların yanına jandarmanın görev yaptığı arazi şartlarını da koyduğumuzda nerede ise imkansız olan bir görev çıkıyor karşımıza. Tamamen profesyonellerden oluşmaması da cabası.-yazacaklarımı bu bilgileri de göz önünde tutarak okumanızı istirham ediyorum-

Şimdilerde ise mecliste alt komisyona sevk edilmiş olan "TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" sessiz sedasız kanunlaşma yolunda ilerliyor. "Emasya Protokolü" olarak bilinen protokol Valiler talep etmese bile askere toplumsal olaylara müdahale etme yetkisi veriyordu. Protokolün içeriği şimdiye kadar tam olarak hiçbir zaman açıklanmadı. 1997 yılında başlayan ve 2010 yılında kaldırılan bu protokol tekrar mı geri geliyor? Cevabını size bırakacağım soru tam olarak bu." http://www2.tbmm.gov.tr/d26/1/1-0725.pdf -tasarıya bu linkten ulaşabilirsiniz"

Zıt iki paragraf. Bir tarafta askerin bir kısmının (jandarma) yaşadıkları sorunlar. Diğer tarafta ise Emasya'ya duyulan tepkiler sonrası kaldırılması.

Son dönemde terör ile uğraşan Fransa örneği ile devam edelim.

Paris saldırıları sonrası ne olmuştu? Ordu birlikleri Paris sokaklarına inmiş ve binlerle ifade edilen kanunsuz ev aramasından bahsedilmişti. Fransa üç aylık Olağanüstü Hal boyunca İnsan Hakları Sözleşmesinin kişilik özgürlükleri konusundaki bazı maddelerini askıya alacağını Avrupa Konseyi'ne bildirerek yasal olarak ta güvenlik görevlilerini güvenceye almıştı. Bizdeki ile aynı gerekçelerle hareket ediliyor. Ancak Fransa'nın yaşadığı terör ile bizimki hem nicelik hem de nitelik olarak çok ciddi farklılıklar gösteriyor.

Bizde ki terör olayları uzun yıllardır devam ediyor. Son dönemde daha da şiddetlendi. Buna karşın güvenlik güçlerinin Fransa'dakiler gibi çekinceleri bulunuyor.-haklı/haksız tartışmasına girmiyorum- 2010'da kalkan düzenlemenin benzerinin tekrar yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Tüm bunları topladığımızda karşımıza ne çıkıyor? 2 maddede de özetlersek;

Toplumumuz bu konuyu çokta önemsemiyor! Emasya konusunda konuşanların çoğu bu kanunu ile ilgili tek satır yazmadı bile!

Terörle Mücadele konusunda tekrar eski yöntemlere dönüyoruz! En azından algı bu yönde. Fransa yapıyorsa biz kimiz ki mevcut düzenlemelerle bu işleri yürütebilelim anlayışı hakim gibi.

Son söz olarak; "Savaş askerlere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir." Sir Winston Churchill'in sözünü unutuyor ve terör ile mücadelenin olmazsa olmazının ve de yegane çözücünün sonuç olarak siviller olduğunu bu mücadele esnasında sivil bir bakış açısının gerekli olduğunu u2013şart olduğunu/asli unsur siviller ve bakışı olması gerektiği- ya seslendirecek kimse yok ya da dikkate alan kimse yok! Tasarı metni yazı içerisinde verilmiştir. Tamamını okumak istemeyenler için 12. Madde yazının konusunu teşkil etmektedir.

Saygılarımlau2026

@CavitTatli