Terörizmin kaynağı Avrupa!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi için gittiği ABD'de CNN'in en meşhur sunucusu Christiane Amanpour'a özel mülakat verdi.
Zaten günlerdir dünya medyasında, Erdoğan'ın Belçika saldırısını gerçekleştiren teröristin Türkiye tarafından yakalanıp Avrupa'ya teslim edildiği ve Hollanda ile Belçika'nın uyarılmasına rağmen Brüksel saldırısını yapan teröristi serbest bıraktığını söylediği sözleri konuşuluyor.
Röportajda da bu konu açılınca Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok Avrupa ülkesinin terörle mücadele için gerekenleri yapmadığını, DAİŞ'in yayılmasına izin verdiklerini ve bilhassa kendi ülkelerinden gelen teröristler konusunda Avrupa'nın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ifade etti.
CNN'de, Belçikalı yetkililerin Brüksel saldırganı Bakraoui konusunda da ihmal sergilediğini kaydeden Erdoğan, "Terörizme karşı mücadelede Batılı ülkeler tarafından yalnız bırakıldık. İstihbarat paylaşımı beklentimiz hiçbir zaman karşılanmadı" diye konuştu.
***
Geçen yıl Paris'te iki defa DAİŞ terörü yaşandı. 7 Ocak 2015 tarihindeki Charlie Hebdo dergisine yönelik saldırıda 11 kişi hayatını kaybetti.
13 Kasım 2015 tarihindeki bir tiyatroda ve 6 ayrı bölgede gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırılarda 140 kişi öldü.
22 Mart 2016'da yani 10 gün önce Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Havalimanı ve Metro'ya yönelik DAİŞ saldırılarında ise 35 kişi hayatını kaybetti, 250 kişi yaralandı.
***
Avrupa'dan DAEŞ'e akın akın katılım oluyor. Avrupa Türkiye'yi, sınırları yeterince kontrol etmediği ve geçişlerin Türkiye'den olduğunu söyleyerek sürekli suçluyor.
Fakat gizlemek istedikleri gerçek ise sorunun kökeniyle ilgili. DAİŞ, 'insan kaynağı'nın yüzde doksanını Avrupa'da doğmuş, büyümüş, eğitim almış gençlerden sağlıyor.
Avrupa'da doğup büyümüş gençlerin Batı değerlerini ve "uygarlığı" terk ederek Irak ve Suriye çöllerinde 'terörist' haline gelmesinin ya da kendi ülkelerine dönüp kendi bedenlerini 'canlı bomba' olarak patlatmalarının sorumluluğu da Türkiye'de mi?
En son Belçika'nın başkenti Brüksel'de vahşice katliamlar yapan DAİŞ terör örgütüne katılanların hangi ülkelerden geldiğini gösteren bir harita yayınlandı.
İngiliz Independent'te yayınlanan bu haritada Brüksel'in, sadece AB ve NATO'nun başkenti olmadığı aynı zamanda DAİŞ'in de başkenti olduğu görülüyor.
Avrupa'daki DAİŞ militanlarının aktarıldığı haberde, DAİŞ'e en çok katılımın Belçika'dan, Belçika'nın ardından da İsveç, Danimarka, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerden olduğuna dikkat çekiliyor.
Yani işin matematiği çok basit: DAİŞ'teki bu Batılı ülkelerin vatandaşı olan militanlar, Suriye'deki eğitimlerinin ardından kendi ülkelerine geri dönüyor. Zaten Paris ve Brüksel'deki terör saldırılarını da o ülkelerin vatandaşları olan teröristler gerçekleştirdi.
***
Avrupa ısrarla terörizmin kaynağının kendisi olduğunu tartışmaktan öte kendi içinden çıkan bu teröristlerin bir daha ülkesine geri dönmesinin yolunu kapayacak çözümler arıyor. Bu sebeple de sadece Suriye ile 910 kilometre sınırı olan Türkiye'yi sıkıştırarak kendi sorumluluğunu unutturmayı deniyor.
Avrupa İslam dünyasını, Müslümanları, Türkiye'yi suçlamak yerine kendi bünyesinde yaşayan göçmenlere nasıl bir eğitim ve yaşam tarzı sunduğunu, nerede hata yaptığı sorgulamalı!
Avrupa ülkesindeki sığınmacılara ve göçmenlere, kendi değerlerini içselleştirecek, o ülkelerde insan gibi yaşadığını hissettirecek politikaları devreye koymalı.
Ancak olan şey tam tersi. Tüm Avrupa'da seçimlerde ırkçı partiler umulmadık yükseklikte oylar alıyor. Almanya'dan Fransa'ya kadar Avrupa ülkelerinde yükselen bir ırkçılık, İslamofobi (İslam düşmanlığı) ve yabancı düşmanlığı yükseliyor.
Aksi halde kaynağı Avrupa'da olan bir terörizmin suçunu her zaman yaptığı gibi Müslümanlara ve İslam dünyasına attıkça terör belasından başını kaldıramayacak!
