Terörizm, Emperyalizm, Savaş
Terörizm ve emperyalizm, dünyanın her tarafını kuşatmış durumdadır. Her gün, dünyanın her tarafında gerçekleşen terör saldırıları, emperyalist müdahaleler ve savaşlarla ilgili gelişmelere dair haberler alıyoruz. Bir grup terörist ve emperyalist, hedef seçtiği insanlara ideoloji, kimlik, inanç, medeniyet veya sınıf adına saldırmakta ve yok etmektedir.
İngiltere'nin Manchester şehrinde bir konser sırasında bir intihar bombacısının gerçekleştirdiği saldırıda yirmi iki insan hayatını kaybederken, elli dokuz insan ise yaralanmıştır. Manchester katliamı, Avrupa'da şimdiye kadar gerçekleşen en büyük terör saldırılarından birini oluşturmaktadır. Manchester katliamının bir erkek terörist tarafından evde yapılan bir bomba ile gerçekleştiği ifade edilmektedir.
Manchester katliamını gerçekleştiren bombacı terörist, konser alanında toplanan insanların ortasında üzerindeki bombayı patlatmak suretiyle maksimum düzeyde can kaybının gerçekleşmesini hedeflemiştir. Terörist kişinin, tek başına mı bu eylemi gerçekleştirdiği, yoksa bir terör örgütü adına mı bu katliamı yaptığına dair elde sağlıklı veriler henüz bulunmamaktadır. DAİŞ, Manchester katliamını üstlendiğine dair açıklamada bulunmuştur.Katliamın kişisel veya örgütsel bir eylem olup olmadığı kesin olmayabilir. Ancak kesin olan bir şey varsa, oda Manchester katliamının terörizmden başka bir şey olmadığıdır. Manchester katliamı, seçilen hedef açısından İstanbul'da gerçekleşen Reina katliamına çok benzemektedir.
Manchester katliamı gibi sayısız terör saldırısı, şimdiye kadar Ankara'da, Paris'te, Madrid'de, İstanbul'da, Brüksel'de Beyrut'ta, Bağdat'ta, Diyarbakır'da, Lahor'da ve daha bir çok yerde gerçekleşmiş bulunmaktadır. 2016 Yılı içinde artarda defalarca terör saldırılarına hedef olan bir ülke olarak, terörizmin yarattığı acıları ve yıkımları çok iyi biliyoruz.
Müslüman coğrafyasının kadim merkezlerine, her gün terör örgütleri tarafından saldırılmakta ve yüzlerce insan hayatını kaybetmektedir. DAİŞ, Şebab, FETÖ, Haşdi Şabi, DHKP-C, PKK, el-Kaide gibi sayısız terör örgütü, coğrafyamızda büyük katliamlar gerçekleştirmektedirler.
Ülkemizde ve Ortadoğu'da gerçekleşen terör eylemlerine karşı, dünya yeterli duyarlılığı göstermemektedir. Terör, coğrafyamızın rutin sıradan bir olayı olarak düşünülürken, Avrupa ve Amerika'da gerçekleşen terör eylemleri ise, dünya kamuoyunda gündemin baş maddesi olmaktadır. Batıda gerçekleşen terör eylemleri karşısında gösterilen duyarlılığın Müslüman coğrafyası başta olmak üzere dünyanın değişik yerlerinde gerçekleşen terör saldırılarına karşı gösterilmemesi çok üzüntü verici bir durumdur.
Terör, Amerika ve Avrupa'nın canını acıttığı zaman Batılı ülkelerin ayağa kalktığı, kendilerinden uzakta gerçekleşen terör saldırılarına karşı ise hiç duyarlı olmadıkları ifade edilmektedir. Terör konusunda ilkeli, insani ve ahlaki bir tavrın ve politikanın benimsenmesi gerekmektedir. İstanbul'daki terör saldırısını görmezlikten gelip, Manchester katliamı karşısında terörizme karşı durmak sağlıklı bir tutum değildir. Terörizmin, dini, ırkı, milliyeti ve rengi yoktur. Terörizm, bütün insanlığı hedef alan bir vahşettir. Terörizm konusunda benim teröristim iyi, senin teröristin kötü gibi kategorizasyonlara gitmeden şiddetin ve terörizmin her türlü çeşidine karşı ilkesel ve ahlaki bir duruşun sergilenmesi gerekmektedir.
Terörizmin, zayıfların ve ezilmişlerin direniş biçimi olduğuna dair çok yanlış ve çarpık bir anlayış ifade edilmektedir. Bu çarpık anlayışın aksine, terörizmin ezilmişlerin ve zayıfların direnme ve kendilerini ifade etme biçimiyle bir ilgisi yoktur. Küresel emperyalizm, terörizmi kullanışlı, etkili ve işlevsel bir araç olarak kullanmaktadır. Batı, şiddeti sistematik bir şekilde organize ettiği gibi, terörizmi de profesyonel şekilde sistemleştirmekte ve örgütlemektedir. Batı, terörizmi kendi adına vekalet savaşı vermesi için dünyanın her yerinde kullanmaktadır. Batı, şiddet ve terörizm iç içe olduğu sürece, küresel düzeyde barışın, özgürlüğün ve adaletin sağlanması mümkün değildir.
Müslüman coğrafyasında DAİŞ, el-Kaide, Şebab, Haşdi Şabi gibi terör örgütleri sürekli olarak icat edilmektedir. Ortadoğulu devletler, emperyalizmin ve terörizmin sponsorluğunu birlikte yapmaktadırlar. Amerika Başkanı Trump, Suudi Arabistan ziyaretinde üç yüz seksen milyarlık silah antlaşması yaptı. Suudi Arabistan'a verilen silahlarla, Ortadoğu'da bir Sünni-Şii savaşının askeri ve lojistik boyutu tamamlanmaya çalışılmaktadır. Küresel emperyalizmi besleyen petrol diktatörleri, şiddet ve terörizmin de finansörlüğünü yapmaktadırlar. Ortadoğu coğrafyasında terörizmi, emperyalizmi ve istibdadı birbirinden ayırmak imkansızdır.
Müslüman coğrafyanın terörizm, istibdat ve emperyalizm tarafından kuşatıldığı günümüzde Müslüman toplumların akla, bilime, insana ve düşünceye önem veren yeni bir dirilişe ve canlanışa geçmeleri gerekmektedir. Müslüman toplumlar kadar batılı toplumların da kendilerini değiştirmelerine ihtiyaç vardır. Emperyalizm ve terörizm üzerinden Müslüman coğrafyasını sömürmenin ve karıştırmanın kendilerine huzur, refah ve barış getirmeyeceğini anlamaları lazımdır. Emperyalizm ve terörizm iç içe olduğu sürece, Bağdat'ta, Lahor'da, Manchester'da ve Paris'te terör katliamları olmaya devam edecektir. Terörizmin ve emperyalizmin her çeşidini ilkeli, insani ve ahlaki temelde reddeden sahici bir insani tutumun dünya toplumlarında geliştirilmesine her zamankinden daha fazla gereksinim vardır.